Stockholm - TBMM Başkanı Bülent Arınç, Türk halkının dini inancının, bugüne kadar laik Türkiye'nin Avrupa'nın vazgeçilmez bir parçası olmasını engellemediği gibi, Batı'yı temsil eden örgütlere üyeliği önünde de bir engel teşkil etmediğini belirtti.
Arınç, "Türkiye, 1952 yılında NATO'ya katılırken ve Soğuk Savaş süresince Avrupa'da özgürlüğün savunmasını yaparken, kimse dinimizi sorgulamamıştır" dedi.
Bülent Arınç, İsveç Parlamentosunda (Riksdag) yaptığı konuşmada, "Müzakerelere, zamanı geldiğinde hak ve yükümlülükleriyle eşit bir üye olarak Birliğe katılacağımız anlayışıyla başlamış bulunuyoruz. Biz bu süreci başarıya ulaştıracak iradeye sahibiz. Beklentimiz hakkaniyete uygun, önyargılardan uzak, adil bir yaklaşımdır" diye
konuştu.
Arınç, İsveç Parlamentosunda temsil edilen tüm siyasi partilerin Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini destekleyen bir tutum içinde bulunmalarının memnuniyet verici olduğunu ifade ederek, "Ben de bu açıdan, ülkemde de kutlanan '9 Mayıs Avrupa Günü'nde Parlamentonuza hitap etmekten ayrı bir onur ve mutluluk duyuyor, Türkiye'ye
verdiğiniz destek için sizlere teşekkür ediyorum" dedi.
Türkiye'nin üyeliğine karşı görüş belirtenler bulunsa da olumlu düşünenlerin sayısının her geçen gün arttığını kaydeden Arınç, "Bu tartışma, Türkiye'nin üyeliğinin Birliğe sağlayacağı siyasi, ekonomik ve stratejik yararların yanı sıra getireceği kültürel derinlik ve zenginliğe de daha yüksek bir görünürlük kazandırmıştır" diye konuştu.
Arınç, şunları kaydetti: "Türkiye'nin üyeliğine karşı dile getirilen çekincelerin başında nüfusumuzun çoğunluğunun Müslüman olması gelmektedir. Dini inancımız,
bugüne kadar laik Türkiye'nin Avrupa'nın vazgeçilmez bir parçası olmasını engellemediği gibi, Batı'yı temsil eden örgütlere üyeliği önünde de bir engel teşkil etmemiştir."