Arınç: Irkçı ve faşist bir tutum

Başbakan Yardımcısı Arınç, Birgül Ayman Güler'in sözlerini ''Irkçı ve faşist bir tutum'' olarak sergilerken CHP'yi de eleştirdi.

Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlenen toplantı, yaklaşık 6 saat sürdü.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrası açıklama yaptı. Arınç, CHP'li Birgül Ayman Güler'in "Türk ulusu ile Kürt milliyeti eşit olamaz" sözleri ile ilgili, "Bu ırkçı ve faşist bir tutumdur. Onun aymazlığı kendisinin özür dilemesi gekirken topu başkasına atmasıdır.Ancak daha da önemlisi sayın Kılıçdaroğlu'nun bu güne kadar kamuoyunu tatmin edecek bir açıklaması olmadı" dedi.
Arınç "Geçtiğimiz hafta önemli bir kanun tasarısı kabul edildi. Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında bir kanun tasarısını öncelikli görüyoruz. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta komisyondan geçmişti. Bu hafta getirilmesi mümkün görülmedi, ama önümüzdeki hafta salı gününden itibaren Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın da Meclis'te görüşülmesi için AK Parti grubu olarak çaba gösterilecektir" şeklinde konuştu.
Arınç donanmadaki istifaların hatırlatılamsı üzerine şunları kaydetti:
"İki amiral'in istifası Türk Silahlı Kuvvetleri bunu kendi içerisinde düzenler, absorbe eder. Dolayısıyla Korgenarel Nusret Güner'in emekli olmasıyla yerine geçecek başka bir kimse kalmadığı iddiası çok yanlış ve çok olumsuz bir iddiadır. Günü geldiğinde, diyelim ki önümüzdeki Ağustos ayında bir atama yapılacak olsa komuta kademesi içerisinde hükümetimizin de uygun göreceği şekilde bir tercih ve atama söz konusu olabilir. TSK büyük bir camia. Kimin nereye geleceği YAŞ ile kararlaştırılıyor. Koşener ve kuvvet komutanları emekliliklerini istemişlerdi. Bu karaları karşısında hükümetimiz mevcut sitemi çalıştırdı atamalar yaptı. Genelkurmay Başkanı'nın kuvvet komutanları ile istifa etmesi bir deprem yaratmadı. TSK komuta kademesinde herhangi bir açığa düşecek bir zaafiyet söz konusu değildir."
Komutanların yargılanması konusunda Başbakan'ın izni olacak mı şeklinde sorulan soruya ise Arınç şöyle yanıt verdi:
"Belli suçlamalara karşı bütün devlet memurlarına bir süzgeç söz konusudur. Bazı iddia ve ithamlarda 254 hakkında dava açılabiliryor. Herhangi bir yasala düzenleme gereği duyulmadı. geçtiğimiz Temmuz ayında 3. yargı paketi görüşülmüş kabul edildi.
**"HENÜZ BİR MİLLETVEKİLİ YA DA GRUBUNA İZİN VERİLMEDİ"**
"İmralı ile yeni bir blgi var mı? BDP'li ler için izin var mı?" Şeklinde sorulan soruya ise Arınç şu değerlendirmelerde bulundu:
"Öcalan ile görüşmek üzere henüz bir milletvekili ya da grubuna izin verilmedi. Bu izin verilmeyeceği anlamına gelmiyor. Adalet Bakanlığı başvuruları inceliyor. Başvuru yapıldıktan sonra Adalet Bakanlığı durumu değerlendirir."
**"ONUN AYMAZLIĞI KENDİSİNİN ÖZÜR DİLEMESİ GEKİRKEN TOPU BAŞKASINA ATMASIDIR"**
Birgül Ayman Güler'in "Türk ulusu ile Kürt milliyeti eşit olamaz" sözleri nede değerlendirmelerde bulunan Arınç şunları kaydetti:
"Bu ırkçı ve faşist bir tutumdur. Onun aymazlığı kendisinin özür dilemesi gekirken topu başkasına atmasıdır. Ancak daha da önemlisi sayın Kılıçdaroğlu'nun bu güne kadar kamuoyunu tatmin edecek bir açıklaması olmadı. CHP içerisinde bir eski-yeni ayrımı, sosyal demokrat parti-ırkçı parti ayrımı var. Kılıçdaroğlu böyle güzel dileklerle bir yere gidemez. Bu bir kırılma noktasıdır. CHP hangi saftadır? Onu seçmelidir. Sayın Güler bir bilim kadını olarak bazı tarfiler yapıyor. Ancak bu tarifleren geçerliliği yoktur. Bu ırkçı ve faşist bir tutumdur. Asolan Kıyıçdaroğlu ve partinin bütünün temsil eden millekvetillerinin tutumudur. Bu kanaat 30'a yakın parti üyeleri tarafından alkışlandığını göre bu CHP içinde bir ayrışma ve kırılma noktası var demektir. Sayın Güler sadece CHP değil MHP'den de alkış aldığına göre bu iki partinin birbirinden farkı nedir açıklanması gerekir."
**"BATI TRAKYA'DA YAŞAYAN BİR AVUÇ TÜRK'E YAPILANLARA BAKSINLAR"**
"Heybeliada Ruhban Okulu ile ilgili çalışma söz konusu mu?" sorusuna ise Arınç şöyle yanıt verdi:
"Heybeliada Ruhban Okulu'nun kapatılmasının üzerinden 40 yıldan fazla süre geçti. Bu ülkede yaşana ancak farklı dini inançlarda yaşananların temsil edilmesi gerekir. Biz meseleye Lozan anlaşması üzerinden bir de dini özgürlükler açısından bakarız. Bu konu yeni bir konu değildir. Biz bu konu üzerinde çalışıyoruz. Farklı inanç gruplarının, dini azınlıkların hakları için çalışıyoruz. Biz bu konuda çalışırken Yunanistan'da yaşananlar bizi üzmektedir. Pek çok derneğin ismindeki Türk kelimesi yasaklanmıştır. AB'den bunu ortadan kaldıracak pek çok karar çıkmasına rağmen, AB üyesi Yunanistan bu tutumunu sürdürmektedir. Bizden Heybeliada Ruhban Okulu'unu açılmasını isteyenler olaya bir de Batı Trakya'da yaşayan bir avuç Türk'e yapılanlara baksınlar."
**"DAHA ÇOK ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR"**
"Sözleşmeli Personelin durumunda bir netlik var mı?" şeklinde sorulan soruya ise Arınç, "Sadece sözleşmeli personel yok. Çalışanların aarsında yüzlerce binlerce farklı grup var. Çalışma Bakanımızdan, bu karmakarışık tabloyu bize anlatan bir tablo gördük. Fakat bunun için daha çok çalışmamız gerekiyor. Bu konuyu bütünüyle ele aldık, bütünüyle çözüme varmamız gerekiyor. Önümüzdeki bakanlar kurulu toplantılarında bir karara varacağız" şeklinde yanıt verdi.
(DHA)

Anahtar Kelimeler: