Bülent Arınç, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında İzmir'de düzenlenen 'TRT Uluslararası Çocuk ve Medya Kongresi'nin kapanış kısmında konuştu.
Bu konuda başta devlet olmak üzere medya ve ailelere çok büyük görevler düştüğünü aktaran Arınç, "Aile çocuğu ile ilgilenecek. Toplum çocuğu önemseyecek. Hükümetler çocuk haklarını koruyacaklar. Bununla birlikte bilişim alanında yaşanan hızlı gelişmelerde bu üç tarafın dışında medya ve çocuklar üzerindeki en önemli aktörlerden birisi haline geldi. Çocukların en iyi arkadaşları artık televizyonlar oldu. Çocuklar anne ve babalarından daha çok ekranların başında büyümeye başlıyorlar. Yani esasen çocuk, aile ve medya arasındaki ilişki, toplumları ve kültürleri ilgilendiren bir konuma geldi. Bu sebeple çocuk ve medyanın ilişki biçiminin ne şekilde çevrileceği çok önem kazanıyor. Çocukları pedegolojik ve psikolojik açıdan olumsuz etkileyen, onları tüketime, eğlence kültürüne, zararlı alışkanlıklara yöneten her türlü yayın içeriğinden çocuklarımızı korumamız gerekiyor. Bu korumada medyaya çok büyük şüphesiz görevler düşüyor.” dedi.
Çocuk programları hazırlanırken çok hassas ve dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Arınç, şöyle devam etti: “Bu programlar daha çok ticari kaygılarla değil, anne baba hassasiyetiyle hazırlanmalıdır. Bakınız öyle programlar yapılıyor ki, adeta çocuklar kullanılarak çocukların kendi kültürlerini düşman ve zıt şeklinde yetişmesine sebep oluyor. Bugün popüler kültürün ortaya çıkardığı tek tip oyuncak ve karakterler tüm dünyada çocukları kendilerine hayran bırakıyor. Çocukları kendi kültür ve değerleriyle baş başa bırakmalıyız. Her ülkede çocukların oynadıkları oyunlar, ninniler, kurdukları hayaller farklıdır. İşte bu farklılık esasen toplumların zenginliğidir, özbenliğidir. Bu farklı ninniler, hayaller olmasa farklı eserler ve yapıtlar ortaya çıkmaz. Bu noktada medya muhakkak ki, çocukların gelişimine ve eğitimine katkılar verebilir. Bunların yollarını arayarak başarılı bir medya çocuk ilişkisi kurabiliriz."
"ÇOCUKLARIMIZA SANAL YERİNE CAN DOSTU ARKADAŞLAR EDİNDİRELİM"
Keloğlan, Caillou ve Pepe karakterlerini örnek gösteren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bu konuda anne ve babalara önemli görevler düştüğünün altını çizdi.
Çocukların sanal ortam yerine topluma karışmaları için uyaran Arınç, "Medya ile birlikte anne ve babalara da büyük önem düşüyor. Her anne baba çocuklarını yetiştirirken çok hassas olmalı. Çocuklarını saatlerce televizyonla baş başa bırakmamalı. Çocuklarının izlediği programları seçmeli ve sınırlanmalıdır. Daha önce söylediğim gibi çocuk bembeyaz bir sayfa. Ne yazarsanız onu okuyacaksınız. Kötü şeyler okumak istemiyorsak çocuklarımızı güzelliklerle meşgul etmeli, onları iyilik, doğru ve güzele yönlendirmeliyiz. Ne yazık ki küçük çocukların eline oyuncak diye, bilgisayar, telefon ve oyun konsolları veriyoruz. Teknoloji hayatımızı kolaylaştırdı. Eğitimde ciddi faydalı sonuçlarda alıyoruz. Ancak bunların çocuklarımızı esir almasına müsaade etmemeliyiz. Çocuklarımızın ihtiyacı olan teknolojinin son harikası değil, aslında aileleri, anne, baba ve kardeşleridir. Üzülerek belirtmek istiyorum ki, sokakta oynayan çocukların yerine tabletlerden, telefonlardan ve sanal karakterlerden başka arkadaşı olmayan içine kapanık çocuklar aldı. Bakınız çocuklar tablet bilgisayarda oyun oynayarak değil, kitapla büyümelidir. Telefonu küçük ekranla değil, sokağı, insanlığı, çevreyi görmelidir. Sosyal paylaşım sitelerindeki sanal arkadaşlarla değil, unutamayacağı can dostu olacak gerçek arkadaşlarla tanışmalıdır." şeklinde konuştu.
Toplantıda İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin de hazır bulundu.
Başbakan Yardımcısı daha sonra Kültürpark'taki Çocuk Ülkesi'ni gezdi. Burada çocuklarla ilgilenen Arınç, fotoğraf çektirmek isteyen çocukları kırmadı.
(CİHAN)