Arınç Ve Bağış Gazetecilerin Sorularını Cevapladı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İsrail’in ne kadar tazminat edeceği konusunda “Rakamlar konusunda herkes bir rakam telaffuz ediyor, bunlar doğru değil hem de gülünç kaçabilir. Tazminat konusu hukuki bir konudur” şeklinde konuşurken; AB Bakanı Egemen Bağış ise Kıbrıs Rum Kesimi’nde Türk Bayrağı yakılması konusunda, “O bayrağa kurban olsunlar. Bugün yedikleri ekmekte, içtikleri suda o bayrağın bir sembolü vardır” dedi.

Network of Associations of Local Authorities in South-East Europe (NALAS) tarafından düzenlenen AB Krizine Karşı Sosyal Belediyecilik Sempozyumu’na katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve AB Bakanı Egemen Bağış, program sonrasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına cevap verdi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bir gazetecinin “İsrail tazminat konusunda sizin de önemli bir rol üstleneceğiniz biliniyor, İsrail ile müzakereler mi yoksa ailelerle irtibat kurulması konusunda mı?” şeklindeki sorusuna, “Türkiye’nin bir başarısıdır, diplomatik bir başarısıdır. İsrail Türkiye hükümetinden resmen hem özür dilemiştir, hem ölenlerin yakınlarına tazminat ödeyeceğini söylemiştir hem de Filistin ve Gazze’ye bugüne kadar sürdürülen ambargonun kaldırılması konusunda Türkiye ile birlikte çalışacağına söz vermiştir. Başbakanımız da Türk halkı adına bu özrü Türk halkı adına kabul ettiğini söyledi. Tazminatlar konusunda Bakanlar Kurulu toplantısında Başbakanımız bu konunun koordinasyonunu görev olarak bana verdi. Taraflarla görüşmek suretiyle tazminat konusundaki taleplerimizi hazırlayacağız ve süratle gerçekleşmesini temin edeceğiz. Biliyorum ki, önümüzdeki haftadan itibaren İsrail’den bir heyet gelecek ve tazminatlar konusunda birlikte çalışma yapacağız. Ölenlerin yakınları ve yaralılar konusunda açılmış olan davaları, mağdur yurttaşlarımızın avukatlarını, ailelerin yakınlarını bir araya getireceğiz. Şuanda doneler elimizde, kendileri ile görüştükten sonra hükümetimizin tavrını, İsrail’in özür dilediği ve kabul ettiği unsurları birlikte görüşeceğiz. Umuyorum ki, böylesine büyük bir başarı olaydan mağdur olan kişilerimize tazminat ödemekle sonuçlanmış olacaktır. İki tarafın daha hızlı çalışması ile yakın süreçte çözülmüş olacaktır. Rakamlar konusunda herkes bir rakam telaffuz ediyor, bunlar doğru değil hem de gülünç kaçabilir. Tazminat konusu hukuki bir konudur. Bu bir haksız fiildir, Mavi Marmara’ya karşı uygulanan yöntem. Bu haksız fiilden doğacak tazminatı hukukçularımızla birlikte hazırlayacağız ve karşı tarafa teklifte bulunacağız. Şimdiden bazı gazetelerimiz bu rakamları bahsederse bu hukuki olmadığı gibi bir düş kırıklığına da yol açabilir. Biz hukuk bazında bu tazminatın ne olması gerektiğini uzman arkadaşlarımızla birlikte hazırlayacağız, muhataplarımızda böyle bir hazırlıkla karşımıza gelecekler. Rica ediyorum kimse şimdiden bir rakam telaffuz etmesin, insanları bir beklenti içine sokmasın” diye konuştu.

Zafer Çağlayan’ın ‘Gümrük Birliği’nden çekilebiliriz’ açıklamasının hatırlatılması ve bunun için somut bir girişimde bulunulup bulunulmayacağının sorulması üzerine Egemen Bağış, “Bundan 2yıl önce Ekonomi Bakanımız ile birlikte AB’nin dış ticaretin sorumlu komisyon üyesi Belçika’nın eski Dışişleri Bakanı ve genişlemeden sorumlu üyesi ile bir toplantı gerçekleştirdik ve hassasiyetlerimizi aktardık. Bakanlıklarımızın üst düzey yetkilileri bu konuları değerlendiriyorlar. Türkiye büyük bir devlettir, her zaman her türlü opsiyonu değerlendirir. Gün gelir jest yapar, gün gelir rest çeker. AB’nin de Türkiye’nin ekonomik potansiyelini dikkate alarak, özellikle yeni yaptığı Serbest Ticaret Anlaşmalarında Türkiye’nin de bir Gümrük Birliği üyesi olarak aynı haklardan yararlanabilmesi için gerekli güvencelere kavuşması konusunda adım atması gerekir. Zannediyorum Ekonomi Bakanımızın çağrısı da bu adımların atılmasına yönelik kendilerini uyarıcı, hatta uyandırıcı niteliktedir” şeklinde konuştu.

Bağış, “Ekonomik krizden etkilinin Kıbrıs Rum Kesimi’nde Türk Bayrağı’nın yakılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki soruyu ise, “O bayrağın yakılması onların haddi değil. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bu bayrak yakanlara çok net bir tepki vermesini bekliyoruz. O bayrağa kurban olsunlar. Bugün yedikleri ekmekte, içtikleri suda o bayrağın bir sembolü vardır. Yanı başlarındaki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden elektrik, su almaktalar. Ben bunu özellikle Annan Planı Referandumu sırasında barış ve uzlaşı formüllerine sıcak yaklaşan ve ‘evet’ oyu verilmesi için kampanya yapan Anastiyadis’in seçilmesi sonrası onun elini kilitlemek isteyen bir takım derin mihrakların çabası olarak değerlendiriyorum. Bir çok ülkede derin mihraklar var. Onlar olası bir barışı, uzlaşmayı önlemek için bu tür basit oyunlara maalesef başvurabiliyorlar, bunların başarısız olacağına yürekten inanıyorum” diyerek cevapladı.