Arınç’a tutuklu gazeteci tepkisi

Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP) Sözcüsü Necati Abay, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a tepki.

Abay, Bülent Arınç’ın, “cezaevinde gazeteci sıfatı taşıyıp da terör örgütüne mensup olmak gibi suçlardan yatan var” sözlerine tepki gösterdi.

TGDP Sözcüsü Abay, yaptığı yazılı açıklamada, Arınç’ın bu sözlerinin devletin geleneksel bir politikası olduğunu ifade etti. Abay, “Tutuklu gazeteciler gerçeği konusunda da Arınç, geleneksel devlet politikasına sıkı sıkıya sarılıyor. Arınç’ların devleti, hiçbir zaman düzen muhalifi gazetecileri gazeteci saymadı. En iyimser ifadeyle “militan gazeteci” olarak gördüler. Genellikle, düzen muhalifi gazetecileri, “terör örgütü” mensubu olmak iddiasıyla, asılsız suçlamalarla, komplolarla açtıkları davalarla susturmaya çalıştılar, çalışıyorlar. Bunu kasıtlı olarak yapıyorlar. Eğer düzen muhalifi tutuklu gazetecileri gazeteci sayarlarsa düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü konusundaki iki yüzlü tutumlarının açığa çıkmasından korkuyorlar. Arınç’ı sıkıştıran faktör, başta Tutuklu Gazetecilerle Daşanışma Platformu (TGDP) olmak üzere Türkiye Gazeteciler Sendikası gibi, hatta Basın Konseyi gibi basın kuruluşlarının Türkiye’de tutuklu gazeteciler gerçeğine dikkat çekmeleridir. Türkiye’deki tutuklu gazeteciler gerçeğinin Avrupa ve Dünya kamuoyu nezdinde genel kabul görmesi Arınç’ları sıkıntıya sokuyor” dedi.

Reklam
Reklam

Arınç’ın, “Ama sıfat olarak gazeteci sıfatı taşıyıp cezaevinde yatanların birkaç yüz olduğunu söylemeliyim” sözlerini de eleştiren, Abay, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Bu doğru değil. Arınç rakamları abartarak, tutuklu gazeteciler gerçeğinin inandırıcılığını yok etmek istiyor. Türkiye’de birkaç yüz tutuklu gazeteci değil, (Umarız bu sayıya ulaşılmaz) 40 tutuklu gazeteci bulunuyor. Bu gazetecilerin 9’u düzen muhalifi gazetelerin sahibi ve yazı işleri müdürüdür. Yine çarpıcı bir gerçek şu ki, 40 tutuklu gazeteci, 20 düzen muhalifi basın kuruluşunun mensubudur. 301, Terörle Mücadele Yasası vb. yasal düzenlemeler kaldırılmadıkça , düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü konusunda milim ilerleme sağlanamaz.” (ANKA)