Arınç'tan 'almanya'daki Dönerci Cinayetleri Davasına Türk Basınının Alınmamasına Tepki

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 'Almanya'da 8'i Türk 10 kişinin öldürülmesiyle alakalı davaya Türk basınının alınmamasına' ilişkin, "Yüksek Eyalet Mahkemesi, onlara ait basının da içeri alınmasına karşı çıkıyor. Bu, hiçbir ülkenin kabul edebileceği bir husus değil, ölenler yurttaşlarımızdır" dedi.

Ekonomi Bakanlığı'nda düzenlenen Türkiye-Moğolistan KEK 7. dönem toplantısının protokol imza törenine katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 'Almanya'da 8'i Türk 10 kişinin öldürüldüğü 'dönerci cinayetleri' davasına Türk basınının alınmamasına' ilişkin değerlendirmede bulundu. Süreci yakından takip ettiklerini bildiren Arınç, "Adil bir yargılamayla bu cinayetlerinin sorumlularının meydana çıkarılmasını gerektiği cezalara çarptırılmasını ve bundan sonra işlenebilecek bu tür olayların önünün kesilmesini rica etmiştim. Sayın Bakan da bizimle aynı fikirde olduğunu bu olaylardan dolayı Almanya olarak büyük bir üzüntü ve utanç duyduğunu ifade etmişti. Esasında, bu düşüncesinde samimi olduğunu da görüyorum çünkü bugün yaptığı açıklamalar gerçekten Türkiye tarafının ister diplomatik taraf olsun ister medya mutlaka Yüksek Eyalet Mahkemesi'ndeki bu duruşmaların takip etmesi gerektiğini ve bunun için imkan hazırlanması gerektiğini ifade ediyor" dedi.

Yüksek Eyalet Mahkemesi'nin, onlara ait basının da içeri alınmasına karşı çıktığını söyleyen Arınç, "Bu hiçbir dünyada olacak bir şey değil. Hiçbir ülkenin kabul edebileceği bir husus değil, ölenler yurttaşlarımızdır. Feci bir şekilde ırkçılık sonucunda öldürülmüşlerdir. Bununla ilgili gerek Alman Cumhurbaşkanı gerekse ilgililer Türk tarafından özür dilemişler ve üzüntü duyduklarını ifade etmişlerdir. Yargılama sürecinin de açık, şeffaf ve Türk medyasının da diplomatik tarafının meclisimizdeki İnsan Hakları Komisyonu Başkanı veya Başkan Vekilinin izlemesinde büyük bir yarar olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

Arınç, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Tepkilerimiz ilgili makamlara iletilmiştir ve şüphesiz yargı bağımsızdır. Almanya'da da böyledir ancak Türkiye'de ve bütün Avrupa ülkelerindeki yargılama örneklerine baktığımız zaman tarafların bu tür davaları rahatlıkla izlemesi için imkanlar hazırlanır. Eğer o mahkeme salonu buna müsait değilse başka bir yer temin edilir. Türkiye bunu yapmaktadır. Ama zannediyorum ki bu olayların özellikle mağdur ülkelere daha fazla yansımaması ve daha büyük bir infiale yol açmaması açısından basına bir ambargo uygulanmaktadır. Basın özgürlüğü, Türkiye-Almanya ilişkileri, ölenlerimizin yakınları ve bütün Türk milleti bakımından da bu yargılama sürecinin tarafımızdan takip edilmesini ve buna imkan hazırlanmasını istiyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor ama 'bugünkü yargılama usulünü de kabul edemeyeceğimizi' kendilerine ifade ettik."