TBMM Başkanı Bülent Arınç, 22. Dönem Meclis faaliyetlerini anlattı. Arınç, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Meclis'in, "sıfır hatayla" çalıştığını, ancak aynı başarıyı siyasi partilerin göstermediği söyledi.
Meclis Başkanı Arınç, 22. Dönem Meclis faaliyetlerini anlattığı basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
GENELKURMAY AÇIKLAMA YAPMALI
ABD'deki Hudson Enstitüsü'nün Türkiye'ye Yönelik Senaryoların konuşulduğu toplantıya ilişkin bir soruya Arınç, "Eliçilik görevlisi olarak katılan iki askeri ateşenin olduğu söyleniyor. Şu ana kadar bir yalanmama gelmedi. Biz bunu doğru olarak kabul ediyoruz. Hepimize yakıştırmalar yapılmış. Büyük bir üzüntü duydum. Buna katılmak ve itiraz etmemek yanlış ve yakışıksızdır. Bu toplatıya katılanların bağlı olduğu kurumlara bilgi vermesi gerekiyor. Bunları gazete haberlerinden değil, toplantıya katılanlardan öğrenmek daha doğru olurdu. Genelkurmay'ın bu konuyla ilgili açıklama yapması lazım" şeklinde cevap verdi.
CHP ENGEL OLDU
"Milletvekili dokunulmazlıklarına ilişkin" bir soruya Arınç şöyle yanıt verdi: "Meclis'te AKP, CHP dahil tüm partilere mensup milletvekilleri hakkında dosyalar var. Bu dönem başından CHP milletvekilleriyle ilgili dokunulmazlıkların kaldırılmasını istedi. Ben, göreve geldiğimde dokunulmazlıkların tarifinin yeniden yapılmasını, sınırlandırılmasını ve 2 içerisinde sonuçlanmasını bir fikir olarak beyan ettim. Ancak konuşmalarım sadece karşıdan karşıya duyuldu. Meclis'te bir karma uyum komisyonu kuruldu. Partilerden üye bildirmeleri çağrısında bulunduk. Ancak, AKP üye gösterdi, CHP ise bütün çağrılara rağmen isim bildirmedi. Dolayısıyla uyum komisyonunu çalıştırmak mümkün olmadı. Dokunulmazlık konusunda bir konsensüs sağlanmadı. Bunun sebebi ise CHP'dir."
ÇANKAYA KAPISINA ÇIKIP BAĞIRAYIM MI?
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine ilişkin sorulara Arınç, cumhurbaşkanını seçmenin, parlamentonun görevi olduğunu ancak, bunu engelleyenlerin olduğunu söyledi. Arınç, "Meclis bu konuda sıfır hatayla çalıştı. Ancak siyasi partiler aynı başarı göstermedi. Meclis'e bu konuda dışardan müdahale yapılmaz dedik. Ama ne yazık ki yapıldı. 367'ye güç kazandırdılar. Daha önce 3 Cumhurbaşkanı seçilmişti" dedi. Arınç, Cumhurbaşkanlığı seçiminde toplantı yeter sayısı "367" yi bulamaması üzerine Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararı eleştirerek, "Anayasa Mahkemesi bu gerekçesini hala açıklamadı. Bunun için çıkıp Çankaya kapısına bağırayım mı? Gerekçeyi açıkla diye. Yarın seçimler olacak bu Meclis yeni Cumhurbaşkanını seçecek. O zaman biz neye göre seçeceğiz. Yasama görevlerini yerine getirirken, yargı yön vermeli. Kurumlar görevini yerine getirmek zorunda ve hatasız yapmalı. Meclis görevini hatasız yaptı, süreci Anayasa çerçevesi içinde yürüttü. Meclis cumhurbaşkanını seçmesin mi?" diye sordu.
SEZER'E ELEŞTİRİ
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Cumhurbaşkanını halkın seçmesine yönelik Anayasa değişikliği ile ilgili yasayı referanduma götürmesiyle ilgili soruya Arınç, şöyle cevap verdi:
"İkinci kez Köşk'e gönderilen bir değişikliği Sayın Sezer son güne kadar bekletiyor. Oysa bize gelen metinin üzerinde 8 Haziran olarak yazıyor. Sayın Sezer'in çok titiz çalıştığını biliyoruz. Bunu bekletmenin ne anlama geldiğini herkes çok iyi biliyor."
MİTİNG MEYDANLARINI ÖZLEDİM
"22 Temmuz seçim listesi ve Arınç'a yakın isimlerin AKP'den tasfiye edildiği" şeklindeki bir soruya Arınç, "Liste konusundaki düşüncelerim kendi içimdedir. Bununla igili konuşmam. Ancak, bu tür haberleri içimi bulandırıyor. Ben bu partinin kuruluşunda bulundum. Grup Başkanvekilliği görevinde bulundum. Bu bir ekip işidir. Ben ilkeleri olan bir siyasetçiyim. Ben tek başıma bir güç, bir kıymet değilim. Listenin içinde bulunmadım. Ancak, miting meydanlarını özledim. Bulunduğum konum nedeniyle mitinglere katılmıyorum" dedi.
KIZDIRAN SORU
Bir gazetecinin, yeğeni Burcu Arınç ile ağabeyi Ümit Doğay Arınç'ın TBMM kadrolarında çalışıp çalışmadığı yönündeki sorusuna sinirlenen Arınç, "Benim yeğenim mimardır ve Milli Saraylarda çalışıyor. Ama sözleşmeli. Kime ne zararı var. Daha önceki başkanların damadı, oğlu, bilmem nesi çalıştı. Abim ise kadrolu değil bir danışma kurulunun üyesidir. Sadece ihtiyaç olduğunda çağrılıyor. Oysa genel başkanların, bakanların oğlundan damanına kadar bir sürü yakını çalıştı. Benim yeğenimin kime ne zararı var" şeklinde cevapladı.
ANKA