Arınç'tan Behiç Aşçı yorumu

Ankara (AA)- TBMM Başkanı Bülent Arınç, Behiç Aşçı'nın ölüm orucunda eğer bir örgüt müdahalesi bulunuyorsa ve bunu bir propaganda malzemesi olarak sürdürmeye çalışan birileri varsa Aşçı'ya yazık olacağını,insani girişimlerinin sonuçsuz kalacağını söyledi.

Arınç, NTV'de katıldığı programda, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, bütçe görüşmelerinde "Başörtüsü, eşlerin ayıplarını örtmeye yetmez" sözünün ardından yaşanan tartışmaların anımsatılması üzerine Arınç, buna üzüldüğünü söyledi.

Reklam
Reklam

Baykal'ın sözünü doğru anladığını ancak, yanlış anlaşılmaya çok uygun bir cümle kurduğunu belirten Arınç, bu cümleyi tamamlarken, Baykal'ın birkaç saniye düşünerek, cümlesini tekrarladığını söyledi.

Arınç, gergin bir ortamda, herkes ağızdan çıkacak söze odaklanmışken, yanlış anlaşılmaya uygun bir söz söylenmesinin fırtına kopardığını kaydetti.

Baykal'ın sözlerinin eşlerine yönelik olmadığından adı kadar emin olduğunu vurgulayan Arınç, Baykal'ın, özel hayata çok önem verdiğini; kişilerin eşleri konusunda eleştiri yapmadığını; buna izin vermediğini, özel yaşamlara girmediğini bildiğini söyledi.

Ölüm orucundaki Behiç Aşçı'nın ailesiyle görüşmesinden Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in haberi olmadığı yönündeki hatırlatma üzerine Arınç, bu konuyla ilgili, Çiçek'i aramadığını belirtti.

Bu görüşmenin spontane olduğunu dile getiren Arınç, 20 sivil toplum kuruluşu ve 100 imzayla Aşçı'nın ölüm orucuna kulak verilmesine ilişkin müracaat yapıldığını, buna bigane kalamadığını kaydetti.

Aşçı'nın annesi ve teyzesiyle görüşmesinde, "Ölümle inat olmaz" dediğini, konuyla ilgili kurum ve kuruluşlarla görüşme sözü verdiğini anlatan Arınç, "Ben padişah değilim ki 'şu andan itibaren bu cezaevlerinde şöyle bir uygulama olacak' diye... Bu, bakanlığı ilgilendiren bir konu" dedi.

Reklam
Reklam

Arınç, bugüne kadarki uygulamaların bir kaç şikayet dışında istikrar gösterdiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben bu konuda, hepsini yıkalım, atalım, kapıları açalım demek istemiyorum. Bir insanın yaşam hakkı madem kutsaldır, ölüm cezasını kaldıran bir ülkedeyiz, ölüm cezasına eş bir tecrit durumu varsa en azından birkaç kişiyle bir araya gelmesine engel bir durum varsa güvenlik önlemleri alınmak şartıyla, bu insanların bu doğal haklarını gözetebilir miyiz diye düşünüyorum. Bu konuyu eskiden bazı örgütler propaganda malzemesi haline getirdi, örgütün talimatıyla bazı insanlar hayatlarına son verdiler. Behiç Aşçı'yı onlardan biri olarak görmüyorum. Her şeyden önce meslektaşım, avukat, hukukçu. Samimi olarak, 'Bu konuya dikkat çekmek için yapıyorum' diyor."

Bir avukatın hayatının sona erecek olmasının, insan olma açısından kendilerini ilgilendirdiğini vurgulayan Arınç, "Ama eğer bir örgüt müdahalesi söz konusu da Aşçı'nın bu işi bırakmaması konusunda yine bir propaganda malzemesi olarak sürdürmeye çalışan birileri varsa -perde arkasında benim göremediğim- Aşçı'ya yazık olur; bizim bu insani girişimimiz maalesef sonuçsuz kalır" diye konuştu.Arınç, cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin, "Adaylık müracaatlarının başlayacağı tarih 16 Nisandır. Bu tarihe kadar AK Parti, CHP grubu kendi içinde toplanır, 40-50 kişiyle, 100 tane sivil toplum örgütüyle konuşulur, adaylar çıkmaya başlar. 'Bunlardan birisi olur musunuz?' 16 Nisandan sonra olurum veya olmam noktasında bir cümle söyleyeceğim" dedi.

Reklam
Reklam