Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP’nin 63 yıl boyunca iktidara gelemediğini belirterek, “Böyle bir partiyi bugün ana muhalefet partisi olarak görüyoruz. ‘Bizi Atatürk kurdu’, ‘Devleti biz kurduk’, ‘Cumhuriyeti biz getirdik’ demeleri bu sonuçların, bu başarısızlıkların üzerini örtüyor. Sen parti değilsin bir defa.” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, muhafazakar demokrat kimliğin ‘değerlere sahip çıkarak demokrasiyi olmazsa olmaz kabul etmek’ olarak özetlenebileceğini aktardı. Arınç, “Peki CHP ne kadar muhafazakar ne kadar demokrat. Kendileri anlatsınlar. MHP ne kadar muhafazakar ne kadar demokrat. Kendileri anlatsınlar. Dünyada modası geçmiş şeylerle hala ayakta durmaya çalışmak rüzgara karşı meydan okumaktır. Bu çok yanlış bir şey. Bizim ortaya koyduğumuz kimlik, dünyada genel kabul gören bir kimliktir.” dedi.
AK Parti olarak popülist yaklaşımlardan her zaman uzak durduklarını aktaran Arınç, “Popülist olmak kötü bir şey. Bugün sosyal sigortalar sistemini perişan eden, Demirel’in zamanında herkesi 35-40 yaşında emekli yapmaya çalışması ile oldu. Türkiye’nin felaketini hazırlayan bu sistemi geçmişte kısır, başarısız politikacılar boş vaatler ile milletten oy almak için bu hale getirdiler. Hala sosyal güvenliğin iki yakasını bir araya getirmek için çalışıyor ve çabalıyoruz. “ diye konuştu.
Türkiye’de başbakanların idam edildiğini görmenin halk için büyük bir zulüm ve acı olduğunu dile getiren Arınç, “Bu acıların üzerinde Türkiye’de AK Parti iktidara yükseldi. O partinin içinde cesur ve kararlı insanları görmek suretiyle biz daha güçlü hale geldik, daha başarılı hale geldik ve neticesinde çok büyük sonuçlar elde ettik. Diğer partilerde bu yoktur.” dedi.
2002 seçimlerine giderken Parlamento içindeki 7 partinin, seçim sonucunda dışarıda kaldığını söyleyen Arınç, “Halkımız bunların hepsini reddetti. AK Parti’yi tek başına getirdi, onun yanına da CHP geldi. CHP’nin bir şansı var. Çünkü 1999 seçimlerinde düşük oy aldığı için Parlamento dışında kalmıştı. Parlamento dışında kalmak ona yaradı. O da içeride olsaydı, Parlamento dışında kalmış olacaktı.” şeklinde konuştu.
“SEN (CHP) PARTİ DEĞİLSİN BİR DEFA.”
CHP’nin 1950’de iktidarı kaybettiğinden bu yana 63 yıl boyunca tek başına iktidara gelemediğini dile getiren Arınç şöyle devam etti: “İktidara gelemediği gibi son zamanlarda 1995’de yüzde yarım oy ile barajı aştı, 99’da da yüzde 8.5 ile barajın altında kaldı. Böyle bir partiyi ana muhalefet partisi olarak görüyoruz. ‘Bizi Atatürk kurdu’, ‘devleti biz kurduk’, ‘Cumhuriyeti biz getirdik’ demeleri bu sonuçların, bu başarısızlıkların üzerini örtüyor. Sen parti değilsin bir defa. Atatürk’ün kurması, Cumhuriyeti getirmesi… Bunlar, geçmişte yapılan başarılar çok önemli şeyler. Ama sen bugün nesin? Neden 63 yıldan beri iktidarda olamıyorsun. Sadece Ecevit’in Genel Başkanlığı döneminde yüzde 40 bandına gelmiştin. Onun dışında yüzde 25’i bulsan ‘Yarabbi çok şükür’ diyorsun. AK Parti yüzde 50’leri aşarken sen yüzde 25’lerde başarı sağladığını düşünüyorsun.”
“PARTİLERİN YOK OLMASININ NEDENİ OLİGARŞİK YAPI”
AK Parti’de herkesin önünün açık olduğunu söyleyen Arınç, “Diğer partilerin küçülmesinin, sonunda da yok olmasının tek sebebi oligarşik yapıdır. Lider denen, Genel Başkan denen kişilerin çevresindeki 5-10 kişidir. Onların partiye ve partinin imkanlarına sahip olması, onun dışındakilerin sadece boşu boşuna koşan insanlar haline getirilmesidir. Nerede Demokrat Parti, nerede Doğru Yol Partisi, nerede Anavatan Partisi, nerede diğer siyasi partiler. Bir zamanların iktidar ya da iktidar ortağı olan partileri kendi iç çekişmelerinden dolayı, önlerinin kapalı olmasından dolayı, birbirini sevmemekten dolayı, maalesef yok oldular gittiler.” dedi.
“İNSANLARIN GÖZYAŞLARINI DİNDİRDİK”
Geçmişte, özel hayatları nedeniyle silahlı kuvvetlerden atılan binlerce insan bulunduğunu hatırlatan Arınç, “Bunların hepsi haklarına kavuştular. Yarbay olarak atılmış olanlar şimdi albay olarak emekli oldular. İsteyenler, çalışabilecek noktada ise devlet hizmetine katıldılar. Bugün bana bağlı kurumlarda da 5 tane ordudan atılıp, şimdi tüm haklarına kavuşan arkadaşlarımız var. Bu insanların gözyaşlarını dindirmektir.” ifadesini kullandı.
“ŞÜKÜR MAKAMINDAYIM”
Üniversitelerdeki başörtüsü sorununun da çözüldüğünü söyleyen Arınç, “Hatta Ege Üniversitesi’nde yaşandı. Bir bahtsız adam, 60 yaşından yukarı yaşı ile başörtülülerin fotoğraflarını çekip, kendilerine hakaret ettiği için dava edildi. Geçenlerde 2 seneye mahkum oldu. Nereden nereye geldik. Geçmişte bunları yapanlar alkışlanıyor, rektör oluyordu, YÖK Başkanı oluyordu. Geçtiğimiz günlerde Çankaya Köşkü’nde TÜBİTAK Ödül Töreni’ne katıldım. Orada içimden geçti, ağlamaklı oldum. Cumhurbaşkanımıza şunu söyledim. Ben Meclis Başkanı iken Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bu ödül törenlerine gelmezdi. Aslında Köşk’te yapılması gerekir. Köşk’ü kapatır, biz Türk Dil Kurumu’nda küçük bir salonda yapardık, oraya da gelmezdi. O gelmediği için onun korkusundan rektörler de gelmezdi. Üniversiteden ödül kazanmış bilim adamlarının ödülünü sadece ben verirdim. Ne o gelir ne rektör gelir. Bu tam 5 sene devam etti. Şimdi hakiki sahibi Sayın Cumhurbaşkanımız Köşk’te bu ödül törenini yapıyor ve en az 100 tane üniversitenin rektörü de o törende hazır bulunuyor. Şükür makamındayım.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin dış politikasına da değinen Arınç, 2002’den sonra Türkiye’nin dünyada bir mihenk noktası olduğunu kaydetti. Arınç, “Türkiye ne diyor, ne diyecek, bu konuda ne yapacak, Türkiye’nin tavsiyesi nedir, ne karar verdi? Bütün dünya bunun peşinde. Sadece Ortadoğu, Afrika, Asya değil Amerika’sından Avrupa’sına kadar Türkiye konuşuluyor.” dedi.
(CİHAN)