Arınç'tan Gündeme İlişkin Değerlendirmeler

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın idam cezasıyla ilgili sözleriyle 'Biz bunu getireceğiz, buna ihtiyaç var' şeklinde bir tavır ortaya koymadığını, talebin geldiği noktayı göstermek istediğini belirtti.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Milli Kütüphane'deki 'Hiç'ten Gelenler' adlı hat ve tezhip sergisinin açılışının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Cezaevlerinde bazı tutuklu ve hükümlülerin sürdürdüğü açlık grevleri ve bazı BDP'li milletvekillerinin de açlık grevine başlayacağı yönündeki haberlere ilişkin bir soru üzerine Arınç, bu konuların bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında gündeme gelebileceğini bildirdi. Arınç, cezaevlerinde bazı tutuklu ve hükümlülerin açlık grevi yaptığını, ölüm orucu ve açlık grevi arasındaki ayrımın iyi yapılması gerektiğini belirterek, kamuoyunda açlık grevleri konusunda bir hassasiyet olduğunu vurguladı. Arınç, "Bu grevi yaparken dayandıkları konular, kendi konumlarıyla ilgili değildir. Cezaevi şartlarının iyileştirilmesi, kötü muamele veya fena muamele, işkence. Buna yönelik olumsuzlukların kaldırılması değildir. Üç noktada siyasi talepte bulunuyorlar. Bu siyasi taleplerin hemen hemen ikisi esasen bugün için çözülmüş durumda. Diğer konu ise üzerinde çalışılması ve zaman içerisinde değerlendirilmesi gereken konulardır" dedi.

Arınç, "BDP'li milletvekili arkadaşlarımıza da açlık grevlerine bırakın kendilerinin başlamasını, mevcutların sona erdirilmesi konusunda girişimlerde bulunmalarını istiyorum. Onlardan beklediğimiz, polisle çatışmak veya sokaklarda kamu malına zarar verecek eylemlerde bulunmak değil. Bu insanların hayatta kalmasını temin etmek için onların yakınları, aileleri ile ilişki kurmaları ve grevleri bir an önce sona erdirmeleridir" şeklinde konuştu.

Türkiye'de her haklı talebi veya haklı olsun olmasın her demokratik talebi değerlendirebilecek, sonuçlandırabilecek bir parlamento ve hükümet olduğunu belirten Arınç, dolayısıyla bu grevlerin hiçbir hukuki, akli, mantıki, makul bir dayanağı olmadığını söyledi. Arınç, "Lütfen bugün için en azından bu grevlerin sona erdirildiğinin duyurulmasını istiyoruz. Bize ulaşan talepleri konusunda hükümetimiz gereken çalışmaları yapar ve sonuçlarını açıklar" diye konuştu.

Başka bir gazetecinin 'Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın idam cezasıyla ilgili açıklamalarını' hatırlatması üzerine Arınç, Başbakan Erdoğan'ın dünkü sözlerinin kamuoyunda idam cezasının yeniden geri gelmesine yönelik bir beklenti olduğu yönünde olduğunu belirterek, "Bu hükümetimizin bir kararı değildir. Parlamentomuzun da bir kararı değildir. Meclis Grubumuzun da bir kararı değildir" dedi.

Arınç, terör eylemleri şiddetlendikçe ve masum insanları hedef aldıkça kamuoyunda faillerin cezasının idam olması yönünde talep oluştuğunu ve BBP'nin de yaptığı anketlerle bu konuda bir kamu duyarlılığı olduğunu aktardığını söyledi. Kendilerine de, diğer siyasi partilere de bu taleplerin iletildiğini belirten Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu bizim hükümetimizin bugün için düşündüğü, parlamentomuzun bugün için gerçekleştirmek istediği bir konu değildir. Hatırlayacaksınız idam cezası kademeli olarak anayasamızdan ve Türk Ceza Kanunu'ndan kaldırılalı 10 seneyi geçti. 10 sene sonra 'bu cezaya tekrar ihtiyaç var' denilmesinin tek haklı sebebi terördeki şiddetin artışı ve insanların vahşi, yırtıcı, maalesef birtakım mahlukat gibi masum insanların kanını dökmesidir. Bu beklentinin karşılığının başka türlü tecelli edeceğini ben şahsen düşünüyorum."

Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın idam cezasıyla ilgili sözleriyle 'Biz bunu getireceğiz, buna ihtiyaç var' şeklinde bir tavır ortaya koymadığını bildirerek, talebin geldiği noktayı göstermek istediğini belirtti.