Geçen Ekim ayında proje basında ayrıntılarıyla yer almıştı. Erdoğan'ın projesini açıklamasının ardından İstanbul Umum Emlak Komisyoncuları Odası 2. Başkanı Nizamettin Aşa spekülasyon uyarısında bulundu.
İstanbul Umum Emlak Komisyoncuları Odası 2. Başkanı Nizamettin Aşa, Erdoğan'ın Kanal İstanbul projesinin geçtiği bölgelerin spekülasyona açık olduğunu belirterek şu uyarılarda buludnu:
[
****](http://aktuel.mynet.com/galeri/haber/iste-cilgin-proje-istanbula-2.-bogaz/7725/198591/sayfa/1/)
[
](https://www.mynet.com/istanbul-bogazina-ne-olacak-110100568007 )
[
](https://www.mynet.com/quotkabus-sehir-olurquot-180100003422 )
Başbakan iki yarımada bir ada olacak. Anadolu Yakası’nda ada oluşacak dedi. Böyle bir ifade bence batıyı işaret etmez.
Lokasyon olarak ben daha doğuyu düşünmeye başladım.
Emlak piyasası açısından önemi Kanal İstanbul’un kentsel dönüşüme büyük etkisi olacağını söyledi Başbakan.
Bu çok büyük bir emlak hareketine neden olacak
Bunun hangi açısından bakarsanız bakın o bölgede çok büyük emlak hareketi olacak. Ve bu spekülasyona çok açık.
Spekülatif hareketler hemen başlayacaktır. Bunun önlenmesi gerek şimdi.
Bunun bir de çevresel yönü var. Batıdan da doğudan da geçecek olsa simülasyondaki alan ormanlık araziyi işaret ediyor. O bölgede mutlaka ağaçlıklı yapı sözkonusu. Bunun korunması çok önemli. İşgal ve gecekondulaşmanın o bölgedeki çok önemli.
PROJE DAHA ÖNCE BASINDA YER ALMIŞTI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tanker geçişleri için ikinci boğaz projesi geçen Ekim ayında basında ayrıntılarıyla yayınlanmıştı. Birkaç ay önce yayınlanan haberlerdeki ayrıntılara göre Kanal İstanbul Silivri-Çatalca hattı üzerinde kurulacak, maliyeti 8-10 milyar dolar olacak, Erdoğan kanal konusunda İtalyan ve Ruslarla görüşmüş.
“Çılgın projeden boğaz çıktı” başlığıyla 7 Ekim’de birçok basın organında yer alan ve Today's Zaman gazetesine dayandırılan haberlerde “İstanbul'a ikinci boğaz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'çılgın proje' olarak adlandırılan projesinin İstanbul'a ikinci bir İstanbul Boğaz inşa etmek olduğu ortaya çıktı” denilmişti.
Başbakan Erdoğan ve yakın çevresi tarafından oluşturulan “çılgın proje”nin 7 Ekim tarihi itibarıyla özellikleri Türk basınında şöyle yer almıştı:
''Today's Zaman'ın Erdoğan'ın en yakın kurmaylarından elde ettiği bilgilere göre Başbakan Erdoğan, Cumhuriyet'in 100. Yılı olan 2023 yılında İstanbul'a Silivri-Çatalca hattı üzerinde yeni ve suni bir boğaz yapmak istiyor. Proje İstanbul Boğaz'ındaki deniz trafiğinin tamamen bu kanaldan yapılmasını sağlamayı hedefliyor. Bunun yanı sıra Erdoğan, İstanbul Boğazı'nda yapılacak üçüncü köprüyü de bu projeye paralel olarak Uygarlık Köprüsü yapmayı düşünüyor.
BİR ÇOK İDDİA ORTAYA ATILDI
Türkiye, bir aydan beri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'çılgın proje' olarak adlandırılan İstanbul'la ilgili projesini konuşuyor. Erdoğan'ın gazeteci Hıncal Uluç'a açıkladığı projenin ne olduğuna ilişkin çok sayıda fikir ortaya atıldı. Yeşilköy'deki havalimanın tamamen kaldırılacağı, yerine ise New York' taki gibi Central Park yapılacağı, Kemerburgaz'daki taş ocaklarının bulunduğu araziye ise uluslararası yeni bir havalimanının yapımına başlanabileceği söylendi. Taksim Meydanı, Atatürk Kültür Merkezi ile ilgili de fikirler ortaya atıldı. Ancak ortaya atılan projelerden hiç biri insanlara çılgın gelmedi. Erdoğan'ın İstanbul'un tarihi yarımadasını yıkıp Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki mimarisine kavuşturacağını iddia edenler oldu. İstanbul'a yeni bir cami yapacağını düşünenlere ise bizzat Başbakan Erdoğan tepki göstererek, bu kişilerin Ak Parti'ye kendi kafalarındaki bir şablona oturtmaya çalıştıklarını ileri sürdü.
AK Partili İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Başbakan Erdoğan'ın İstanbul için 'çılgın projem' dediği projesi için, 'Dünyada örneği yok' derken Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde düşündüğü bazı projelerin de bulunduğunu söylemekle yetindi. Topbaş, Erdoğan'ın planladığı projelerin bir kısmının Taksim Meydanı ile ilgili olduğunu ancak bunun 'çılgın proje'nin yanında basit kaldığını da vurguladı. Tanker faciaları fikri doğurdu Today's Zaman, Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden beri yanında ayırmadığı kurmaylarının nabzını tutarak Başbakan'ın çılgın projesinin ne olduğunu araştırdı.
2007'DEN SONRA PROJELENDİRİLDİ
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sırasında ve Ak Parti'nin kuruluşunda Erdoğan'a yakın çalışmış bir isim, projenin ne olabileceğini Today's Zaman'a anlattı. Başbakanın yakın çalışma arkadaşı olan ve adının açıklanmasını istemeyen kurmay, çılgın projenin İstanbul'a ikinci bir İstanbul Boğaz'ı inşası olduğunu söyledi. Projeye ilişkin önemli ayrıntılardan da haberdar olan kurmay, projenin Erdoğan'ın Belediye Başkanlığı döneminde fikir düzeyinde olduğunu ancak 2007 yılında İstanbul'daki sel felaketinden sonra ise projelendirildiğini ifade etti. Eylül 2009'daki sel felaketinde 31 kişinin yaşamını yitirmesiyle birlikte Erdoğan, bu projenin hayata geçirilebileceğine karar verdi. Erdoğan'ın kurmayının verdiği bilgilere göre, Başbakan daha İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde İstanbul Boğazı'ndaki tanker trafiğine çözüm aramaya başladı. 15 Temmuz 1979'da Libya'dan yüklediği 94, 600 ton ham petrolü Romanya'ya taşıyan Rumen bandıralı Independenta adlı tanker Yunan bandıralı Evriyali adlı kuru yük gemisine çarpmış ve kazada 43 kişi ölürken denizdeki yangın günlerce söndürülememişti.
Erdoğan'ın kurmayının verdiği bilgilere göre, Başbakan belediye başkanlığı döneminde İstanbul Boğaz'ındaki deniz trafiğine nasıl çözüm bulabileceğini araştırırken, önce İzmit Körfezi'nden Karadeniz'e ulaşacak bir kanal projesi üzerinde çalıştı. Ancak Siirt'te okuduğu bir şiir yüzünden belediye başkanlığı görevinden alının cezaevine gönderilince bu proje sadece fikir düzeyinde kaldı. 3 yıl önce karar verdi Erdoğan'ın kurmayının verdiği bilgilere göre, 2009 yılında Trakya ve İstanbul'da yaşanan sel felaketleri Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde hayata geçiremediği projeleri için büyük bir fırsat oldu. İstanbul'daki derelerin ıslah edilmesinin büyük maliyet gerektiği de tespit edilince Erdoğan, Silivri-Çatalca hattı üzerindeki dere yatakları boyunca Karadeniz'e ulaşacak bir kanal projesinin mümkün olup olmayacağını araştırmaya başladı. Bunun için İstanbul Üniversitesi'nden bazı uzmanlardan fikir alan Erdoğan, İstanbul'a yapılacak ikinci bir boğazın hem İstanbul Boğaz'ındaki deniz trafiğine kesin çözüm olabileceğini hem de dere Avrupa yakasında yaşanabilecek yeni sel felaketlerinin önüne geçebileceğine karar verdi.