İzmir'in Balçova ilçesinde arsa mağduru 2 bin kişi 1980 darbesinin generallerinden Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’yı görevin kötüye kullanılması ve haksız kazanç temin etmek iddialarıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Konuyla ilgili olarak davacı 2 bin kişinin avukatı Mustafa Kemal Turan, suç duyurusunun iki generalle birlikte Oyak ve 57. Havacılar Sitesi yapımında ve planlanmasında görev alan dönemin personelini de kapsadığını açıkladı. Yaklaşık 800 kişinin katıldığı toplantıda konuşan Avukat Mustafa Kemal Turan’ın verdiği bilgilere göre Balçova mağdurlarının yıllardan beri devam eden mağduriyetin hikâyesi, 1969 yılında Balçova Belediyesi’nin almış olduğu bir kararla başladı. Belediye Hazine’den aldığı arsaları vatandaşa satışı yaptı. Bu toplanan bedellerin önemli bir kısmı da Balçova Teleferiği, Balçova Barajı ve şimdiki Ekonomi Üniversitesi olan ve eski adıyla Grand Plaza olarak anılan büyük kamu yatırımlarına harcandı. Bu arada 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi ile birlikte vatandaşa satışı yapılan bu yer, Milli Güvenlik Konseyi kararı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devredildi. Vatandaşlara satışı yapılan bu yerin 12 Eylül Askeri Yönetimi’nce Balçova Belediyesi’nden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devri ve tapu tescil işleminin hukuki dayanaktan yoksun olup yolsuz tescil niteliğinde bir durum arzettiğini anlatan Avukat Turan, "Zira hukuk sistemimiz içerisinde gayrimenkul iktisabına ilişkin resmi işlemler Medeni Kanunda sınırlı sayıda belirtilmiştir. Bu sınırlı sayıdaki iktisap şekilleri arasında askeri darbeler yoktur. Askeri darbeler, gayrimenkul iktisabını sağlayan işlemler değildir. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi neticesinde Milli Güvenlik Konseyi kararı ile söz konusu arsa, Balçova Belediyesi’nden İzmir Belediyesi’ne, Büyükşehir Belediyesi’nin kurulması ile de tashihen bu Belediye adına tescil olunmuştur. Öncelikle belirttiğimiz üzere böyle bir tescilin hukuki dayanağı yoktur." dedi
"HAK KAYBINA NEDEN OLAN ESASLI UNSUR 12 EYLÜL 1980 ASKERİ REJİMİ’DİR"
Vatandaşlara satışı yapılan ve 12 Eylül Askeri Rejiminin İzmir Büyükşehir Belediyesi adına tapusunu devrettiği bu arsanın alanı bir milyon metrekarenin üzerinde olduğunu dile getiren Avukat Turan, bu arsanın çok küçük bir kısmının ifraz edilerek Balçova Belediyesi’ne devri halinde belediyeden arsa satın alan ancak bugüne kadar arsalarını alamadıkları için mağdur olan insanların bu mağduriyetine çözüm yolu bulunmuş olacağını dile getirdi. Turan, bu bağlamda meseleye çözüm üretilmesi gerek yargı safhasında ve gerekse idari başvurularda idari makamlara iletildiğini ancak ne yazık ki bir çözüme ulaşılamadığına dikkat çekti. Turan şöyle dedi: "Burada müvekkillerin hak kaybına neden olan esaslı unsur 12 Eylül 1980 Askeri Rejimi’dir. Askeri darbe ile birlikte bu binlerce kişiyi ilgilendiren projenin resmi evkarları, belgeleri,teknik çalışmaları ve hatta vatandaşın para ödediğine dair belgelerin dahi yok olmuştur. Bu arada o dönemin askeri iktidarına yakın olan Oyak Sitesi ve 57. Havacılar Sitesi gibi iki tane ayrıcalıklı kooperatife eşitliğe aykırı bir mevzi plan anlayışı ile haksız imtiyaz tanınmıştır. Özellikle Oyak Sitesi Üçkuyular projesine eşitliğe aykırı imtiyaz tanınmış ve bu projenin hemen yan tarafında bulunan Balçova arsa mağdurları mağdur edilmiş ve bu manada spekülasyon yapılmıştır. Aynı şekilde yine aynı ilçede ihtilalden bir gün önce başvuru yapan 57. Havacılar Sitesi işi de aynı haksız imtiyazı kazanmıştır. 12 Eylül 1980 Askeri Rejimi olmasaydı, Balçova Belediyesi arsa mağdurları meselesi gibi bir sorun olmayacaktı. Nitekim bu dönemde belediye başkanlığı yapan Sayın Saim Katırcıoğlu, tapuların dağıtıldığı bir anda askeri darbenin olduğunu ve darbe olmasaydı böyle bir meselenin olmayacağını, bu mesele ile ilgili yapılan çözüm toplantılarında açıkça ifade etmiştir."
"DARBEDEN BİR GÜN ÖNCE İMAR BAŞVURUSU YAPIP ARKASINDAN BU MEVZİ PLANI TASDİK ETTİRDİK"
Diğer taraftan aynı toplantıya katılan dönemin belediye başkanı Saim Katırcıoğlu, kendi belediye başkanlığı döneminde ihtilalden önce 57. Havacılar Sitesi'nin kooperatifinin kendilerine yaptıkları mevzi plan başvurularını plan bütünlüğü arzetmemesi ve Teleferik'in yamacındaki yoğun çam ağaçları dokusunun zarar görebileceği endişesiyle reddettiklerini ancak ihtilalden bir gün önce imar başvurusu yapıp ihtilalin arkasından bu mevzi planı tasdik ettirdiklerini ifade etti. Katırcıoğlu, "57. Havacılar Sitesi Kooperatif Başkanının ihtilal dönemi içinde kendisini gördüğü zaman (bak sen bizim talebimizi kabul etmemiştin. Ama biz ihtilalden sonra Bayındırlık Bakanlığı'na gittik. Ve talebimizi yineledik. Önce hayır dediler ama belimdeki tabancayı gösterince planı hemen tasdik ettiler." ifadesini kullandı. Turan bu noktada yapılan ihtilalle kentin imar planına nasıl müdahale edildiğini ve nasıl haksız kazanç elde edildiğini anlamak için Teleferik'in yamacındaki orman alanı içindeki Paşa evleri diye geçen bu çirkin manzarayı görmenin yeterli olacağını belirtti. Turan "Darbelerin arkasında bir gecede olağanüstü zenginliklerin kazandırıldığı Oyak Sitesi ve bu tür kooperatiflerin zenginleşmesinin mutlaka ceza yargısından geçmesi kanaatindeyim." dedi.
Öte yandan Avukat Mustafa Kemal Turan yolun geçtiği yerde arsası olan bir vatandaşa ödenen 200 bin lira ile birlikte tazminatların üç aşağı beş yukarı belli olduğunu, ödemelerde ceza faizinin 1980 askeri darbesinin esas alınması için bu suç duyurusunda bulunduklarını dile getirdi. Avukat Mustafa Kemal Turan dönemin askeri yönetiminin yaptığı haksızlığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürdüklerini de hatırlattı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz