Arslantürk: "Fındıkta tehdit oluşturan Kahverengi Kokarca böceği kışı evlerde saklanarak geçiriyor"

Fındıkta tehdit oluşturan ‘Drakula’ lakaplı Turunçgil Uzun Antenli Böceği’nin ardından ‘kahverengi kokarca’ fındığı olumsuz yönde etkilerken söz konusu böceğin kışı geçirmek için evlerde saklandığı belirtildi.Ulusal Fındık Konseyi Başkanı ve Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Meclis Başkanı Sebahattin Arslantürk, Kahverengi Kokarca’nın son üç yıldır Artvin, Rize bölgesini tehdit ettiğini belirterek bu böceğin şu an Trabzon’da kışı geçirmek için evlere saklandığını söyledi.Konuyla ilgili tedbirlerin alınmaması halinde Kahverengi Kokarca’nın fındığa çok zarar vereceğine dikkat çeken Arslantürk, “Son üç yıldır Kahverengi Kokarca Borçka, Artvin ve Rize’yi tehdit ediyordu.

Fındıkta tehdit oluşturan ‘Drakula’ lakaplı Turunçgil Uzun Antenli Böceği’nin ardından ‘kahverengi kokarca’ fındığı olumsuz yönde etkilerken söz konusu böceğin kışı geçirmek için evlerde saklandığı belirtildi.
Ulusal Fındık Konseyi Başkanı ve Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Meclis Başkanı Sebahattin Arslantürk, Kahverengi Kokarca’nın son üç yıldır Artvin, Rize bölgesini tehdit ettiğini belirterek bu böceğin şu an Trabzon’da kışı geçirmek için evlere saklandığını söyledi.
Konuyla ilgili tedbirlerin alınmaması halinde Kahverengi Kokarca’nın fındığa çok zarar vereceğine dikkat çeken Arslantürk, “Son üç yıldır Kahverengi Kokarca Borçka, Artvin ve Rize’yi tehdit ediyordu. Şu anda Trabzon’a kadar geldi ve şu anda kışlıklara gidiyor. Yani ev çevrelerine kışı geçirebilecekleri noktalara gidiyor. Bu böcek bu yıl Artvin bölgesinde fındığa yüzde 40’a varan bir zarar verdi. Biz gerekli tedbirlerin alınması konusunda yetkilileri uyardık. Bölgemizde camilere, okullara, halkın yoğunu olduğu bölgelere konuyla ilgili broşürler afişler astık. Konuyla ilgili ihbar hattı oluşturduk. O ihbarları değerlendirdiğimizde işin çok ciddi boyutlara geldiğini gördük. Mutlaka Tarım Bakanlığı bu konuda ciddi çalışmalar yapması lazım. Artık biyolojik mücadelenin artık başlatılması gerekiyor. Kimyasal mücadeleyi diğer faydalı böceklere zarar verdiği için çok önermiyoruz” dedi.

Reklam
Reklam

"Dracula da çok zarar veriyor"
Vatandaşların böcekleri gördüğü yerde yok etmesini isteyen Arslantürk, “Şu anda halkımıza özellikle evlerinin çevrelerinde, kışlığa giden bu böcekleri yok etmesi adına yapmaları gerekenleri konusunda uyarıyoruz. Bunun yanında ’Drakula’ delilen uzun antenli Turunçgil Böceği de ayrıca bölgeye zarar vermeye başladı. Bu konuda da yetkilileri bir kez daha uyarıyoruz. Bu konu çok çok önemli. Bu böcek ağaçları yok ediyor. Diğer meyveyi yok ediyor. Bu gidişle Karadeniz Bölgesinde fındığın yok olması tehdidiyle karşı karşıyayız. Bu konuda artık ciddi tedbirler almamız gerekiyor. Aldığımız ihbarlarda bu böcek Trabzon merkeze kadar geldi. Bu böcek uçabilecek bir yapıda hareket ediyor. Giresun, Ordu, Samsun ve bütün Türkiye’ye yayılma olasılığı var. Bunun dünyaca tespit edilmiş 350 adet meyve ve sebzeye verdiği zarar da var. Bu sadece fındıkla sınırlı değil. Bu konuda yetkililerin yapılması gerekenleri yapmasını acil olarak bekliyoruz. Bu böcekler günde 35 kilometre yol alabiliyor. İnsana bir zararı yok ancak meyvelere zararı var. Vatandaşlarımız bu böceği gördüğü yerde imha etsinler ”diye konuştu.

Reklam
Reklam

"Zirai ilaçlarla mücadeleyi önermiyoruz"
Zirai ilaçları pek önermediklerini ve bunun yararlı böceklere zarar vereceğine dikkat çeken Arslantürk, “Zirai ilaçlar var ancak biz bunu çok önermiyoruz. Çünkü yararlı böceklere de zarar veriyor. Onun yerine mekanik temizlik modeli olabilir. Fenomen tuzaklarla çözüm olabilir. Esas gerçek çözüm doğanın kendi geliştirdiği çözümdür. Japon arısı dediğimiz japonika diye bir çeşit var. Kahverengi kokarcaya yüzde 99’a varan şekilde parazütör olarak kullanılabiliyor. Dünya bunu kullanıyor. Biz bunu Bakanlığa sunduk, bunla ilgili gerekli raporları da aldık. İthalatını bir an önce yapalım bölgeye kontrollü verelim istedik ancak maalesef gerekli sonucu elde edemedik. Ekonomisi çok yüksek olan bir üründen bahsediyoruz. 2,5-3 milyar dolar hacmi olan bir ürünü yarın kaybedebileceğimiz gibi onun yanında diğer tarımsal ürünleri de kaybetme riskiyle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.