ANKARA (İHA) - Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, artık devlette istihdam döneminin bittiğini, işsizlik sorunun ancak özel sektörle çözülebileceğini belirterek, kamuda iş bekleyenler için son noktayı koydu. Babacan, Türkiye'ye müzakere tarihinin verildiği 17 Aralık'ın bir dönüm noktası olduğunu kaydederek, "100 sene sonra tarih kitapları bunu yazacak" dedi.
Babacan, Atılım Üniversitesi'nin Kocatepe Kültür Merkezi'nde düzenlediği 'Türkiye Endüstri Mühendisliği Öğrencileri Buluşması' konulu programa katılarak bir konuşma yaptı. ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunu olan Babacan, salonu dolduran yüzlerce öğrenciye, "Ufkunuzu kısıtlı tutmayın, azmedin, değişime ayak uydurun" diye seslendi. Öğrencilerden ele aldıkları konuların odağına mutlaka insanı yerleştirmelerini isteyen Babacan, dünyanın sadece rakamlar ve klavyelerden ibaret olmadığını söyledi. AK Parti olarak insanı merkeze alarak çalıştıklarını ve başarıların da arkasında bunun olduğunu vurgulayan Babacan, iktidarda oldukları süre zarfında Türkiye'de çok önemli bir değişim yaşandığını dile getirdi. 3 yıl içinde yapılanları tüm dünyanın 'hayretler içerisinde' izlediğini ve bunların büyük bir sürprizle karşılandığını kaydeden Babacan, Türkiye'nin müzakere tarihi aldığı 17 Aralık Zirvesi'ne ilişkin olarak da şu değerlendirmeyi yaptı:
"17 Aralık tarihi dünya tarihinde bir dönüm noktası olarak anılacak. 100 sene sonra tarih kitapları 17 Aralık tarihini yazacak. Bu karar Avrupa için de zor bir karar oldu. Çok tartıştılar kendi aralarında. Türkiye'yi kabul edecek miyiz? Türkiye bir AB ülkesi olabilir mi? Biz yaptıklarımız ile onlara bir sebep bırakmamaya çalıştık."
"ESKİDEN MİLLETVEKİLLERİ MECLİS DIŞINA ÇIKTIĞINDA ROZETLERİNİ ÇIKARTIP CEPLERİNE KOYARDI" Hükümet olarak sürekli kamuoyu araştırması yaptıklarını ve Türk halkının ne istediğini, ne beklediğini belirlemeye çalıştıklarını vurgulayan Babacan, 3 yıl önce siyasete güven kalmadığını, milletvekillerinin TBMM dışına çıktıkları zaman rozetlerini çıkartıp ceplerine koyduğunu söyledi. Halkın ekonomik refah ve kalkınmanın yanı sıra kişisel özgürlükler gibi hakları da istediğini ifade eden Babacan, işsizlik konusuna da değindi. Babacan, şöyle konuştu:
"Artık devlette istihdam bitti. Devletin bu sene aldığı memur sayısı 48 bin. Türkiye'deki işsizlik oranını sabit tutmak için her sene 500 kişilik yeni bir istihdam sağlamak zorundayız. Ne zaman 500 binin üstünde bir istihdam sağlarsak o zaman işsizlik düşer. Her sene nüfusumuz 1 milyon kişi artıyor. Gerekli olan istihdamı devletin üretmesi mümkün değil. Bunu özel sektör üretecek. Bunun için özel sektörün önünü açmak lazım. Ancak özel sektör de öngörülebilir bir ekonomik tablo istiyor."
Hükümet olarak başarılarının ardındaki en önemli faktörün güven olduğunu belirten Babacan, bunun kişiler, şirketler ve hükümetler için de geçerli olduğunu dile getirdi. Babacan, Türkiye'nin IMF'ye olan borcunun 23.5 milyar dolardan 20 milyar dolara düştüğünü, bunun da sebebinin güven olduğunu belirterek, "Güven sınırsız bir sermaye; sınırsız bir varlıktır" dedi.
Babacan, konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını da cevapladı. Babacan'a 'Sizce CHP demokratik mi?' diye bir soru yöneltildi. Babacan soruya, "Bunu kendilerine sormak lazım" diyerek cevap vermedi. Babacan, Atatürk'ün 'tam bağımsızlığın iktisadi bağımsızlıktan geçtiği' yönündeki sözünün hatırlatılması üzerine, "Dünya ekonomi sistemi çok entegre oldu. Bu konuyu ekonomik entegrasyon açısından ele almak zorundayız. Türkiye'yi dünyayla ne kadar entegre edersek o kadar iyi sonuç alırız. Biz Türkiye olarak açık bir toplum olmak zorundayız" diye konuştu. Babacan, başka bir soru üzerine de AB üyeliğine yönelik adımların 'sessiz devrim' olarak nitelendirildiğini, kendilerinin üyelik hedefi sonucundan çok Türkiye'nin içinden geçeceği değişime baktıklarını söyledi.