Yeşil Artvin Derneği’nin çağrısıyla saat 11.00’de Otopark Meydanı’nda çoğunluğu kadın olmak üzere yaklaşık 2 bin kişi toplandı. Cerattepe’ye doğru yürüyüşe geçen grup ellerinde Türk bayraklarıyla, “Cengiz kaç kaç kadınlar geliyor” sloganları attı. Alkışlar ve grubun önünde akordeon çalan yöresel sanatçının müzikleri eşliğinde yürüyen grup, yarım saat sonra Hastane Kavşağı’na geldi.
POLİS TOMA İLE YOLU KESTİ
Hastane kavşağında TOMA destekli çevik kuvvet ekipleri barikat oluşturarak grubun geçişine izin vermedi. Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, polis müdürlerine, “Sadece kadınlar polis araçlarına binerek Cerattepe’ye çıkmak istiyor. Bize müsaade edin” dedi. Polisin, “İçinizden birkaç temsilciyi götürelim” isteğine karşı çıkan Karahan, tüm kadınların maden bölgesine gitme isteğini tekrarladı.
ARTVİN ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN YAZISI DAĞITILDI
Polisler, yetkililerle görüşmek için gruptan süre istedi ancak daha sonra hiç kimsenin yukarı çıkmasına izin verilmeyeceği bildirildi. Bu arada Artvin Orman İşletme Müdürlüğü’nün, yer tahsisi yapılmadan ağaç kesildiğine ilişkin yazısı da çoğaltılarak katılımcılara dağıtıldı.
“BAŞBAKAN’DAN RANDEVU TALEP ETTİK”
Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, “Bugün kadınlar önde. Çok masum bir isteğimiz var. Polisin kendi araçlarıyla Cerattepe’ye çıkmak istiyoruz. Oradaki durumu gözlerimizle görmek istiyoruz. Bize söylenen her şeyin yalan olduğunu biliyoruz. Az önce Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan da randevu talep ettik. Birkaç gün içinde cevap bekliyoruz. Biz harekete geçtiğimizde yüzlerce polisi buraya yığmayı başaranlar bu kadar kadını yukarı götürmeyi beceremiyorlar mı? Biz oraya yürüyerek de çıkarız. Biz dağlarda yaşayan insanlarız” dedi.
61 YAŞINDAKİ KADINDAN TEPKİ
Grupta bulunan kadınlardan 61 yaşındaki Şadiye Dönmez, “Biz madeni vermeyeceğiz. Cerattepe’yi kurtaracağız. Bize terörist diyorlar ya. Asıl terörist kendileri. Yolumuz kesmişler. Gaz atıyorlar. Ben astım hastasıyım. Buna rağmen Cerattepe’yi kurtarmak için yine buraya geldim, yollara düştüm. Bize marjinal diyorlar. Ben marjinal nedir bilmem. Cerattepe bizimdir bizim kalacak. Soyadım Dönmez bu yoldan da dönmeyeceğim” ifadesini kullandı.
PROTESTOCU KADIN: ELLERİMİZDE TÜRK BAYRAĞI İLE BURADAYIZ
Müesser Şeyhoğlu ise, “Bu madenin çıkmasına izin vermeyeceğiz. Madeni çıkaranlar gelsin bizimle konuşsun. Bizi oraya göndermiyorlarsa onlar buraya gelsin. Biz Türk oğlu Türküz, ellerimizde Türk bayrağıyla buradayız. Bu yeşili, bu ağaçları onlar mı büyüttü de şimdi kırıp döküyorlar. Biz sadece oraya çıkıp ne yaptıklarına bakmak istiyoruz” diye konuştu.
KADINLARDAN GAZ ATMAYIN UYARISI
Bu arada gruptaki kadınlardan birinin megafonla polislere, “İçimizde astım hastaları var. Bugün gaz sıkmayın ve farklı müdahalede bulunmayın” diye uyarı yapması dikkat çekti.
POLİSTEN SERT MÜDAHALE, GÖSTERİCİLERDEN TAŞ
Yaklaşık 2 saat Cerattepe'ye çıkmak için bekleyen gruba saat 13.30 sıralarında polis dağılmaları yönünde uyarıda bulundu. Ancak grubun önündeki kadınlar polis barikatını aşmak için yürümeye başlayınca, polis ekipleri önce kalkanlarla grubu dağıtmaya çalıştı. Bu sırada çok sayıda kadın yere düştü ve ezilme tehlikesi atlattı. Bunun üzerine grubun arkasındaki erkekler de polise taş atarak karşılık vermeye başladı.
Polis ekipleri de biber gazı ve plastik mermilerle gruba müdahale etti. Ayrıca TOMA'dan da grubun üzerine tazyikli su ve gaz sıkıldı. Bu sırada bazı polisler copla kadınlara vururken, uzaklaşan grubun bir süre sonra yeniden toplanması üzerine polis farklı yönlerden daha fazla biber gazı sıkmaya başladı.
Gazdan ve plastik mermilerden etkilenen çok sayıda kadın 100 metre mesafedeki Artvin Devlet Hastanesi acil servisine taşındı. Ayrıca ambulanslarda da bazı göstericilere müdahale edildi. Gazdan kaçmaya çalışan bir çok kişi çevre binalara sığındı. Polisin çok sert müdahalesinin ardından barikata daha uzak bir yerde toplanan grubun bekleyişi sürüyor.
Artvin halkı Valilik önünde oturma eylemi yaptı
ARTVİNLİ GENÇLERİN MADEN TÜRKÜSÜ DİNLEME REKORU KIRIYOR
Artvin’de bir grup gencin tulum ve gitar eşliğinde Cerattepe’deki madencilik faaliyetlerine karşı bestelediği ve sosyal medyada paylaştığı türkü kısa sürede binlerce kişi tarafından dinlendi. Türkünün dizelerinde, ’Dağuma yeşiluma, elişma Artvin’uma. Artvin halkı yenilmaz, uğraşma hiç boşuna’ ifadeleri yer aldı.
MECLİS GÜNDEMİNE TAŞINDI
Öte yandan, Milletvekili Eren Erdem, "Cengiz Holding'in 2004 yılı itibariyle Eti Bakır (2004), Eti Alüminyum (2005), Ankara-İstanbul hızlı tren (2006), Ilısu/Hasankeyf Barajı (2007), Ordu Havalimanı (2011), Maltepe sahili (2012), elektrik dağıtım özelleştirmeleri (2013), Ankara-Sivas hızlı tren (2013), 3. Havalimanı (2013), Trabzon-Aşkale yolu (2014) ve Akkuyu nükleer santral (2015) gibi yüksek bütçeli ihaleleri almış ve özellikle 2002’den sonra hızlı bir yükselişe geçerek, bugün itibariyle yıllık cirosunu yaklaşık 4 milyar ABD doları civarına çıkarmıştır.
Cerattepe maden projesinin sahibi Cengiz Holding, bugüne kadar doğal dengeyi bozan ve yaşamı yok eden projeleri nedeniyle birçok kez mahkemeye verilmiş ve ilgili projelerin hayata geçerilmemesi için çeşitli sivil toplum örgütleri ve doğa gönüllüleri tarafından protesto edilmiştir." dedi.
Bu çerçeveden Erdem, şu soruları yöneltti: "Cengiz Holding AKP iktidarı süresince toplamda kaç kamu ve özelleştirme ihalesi almıştır? 2010 yılında Cengiz Holding’e ait 420 milyon liralık vergi borcu hangi gerekçelerle silinmiştir? Bakanlığınızca verilen ‘çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporunu’ iktidarınıza yakın olan müteahhitleriniz mi hazırlamaktadır?
Rize İdare Mahkemesi’nin, Cengiz Holding’in Cerattepe projesine ait ÇED olumlu raporunu iptal etme gerekçeleri nedir? İktidarınız döneminde kaç ÇED olumlu raporu, bölge idare mahkemeleri tarafından iptal edilmiştir? Artvin’de doğa yıkımına karşı direnen halka karşı bir olağanüstü hâl ilanı veya “sokağa çıkma yasağı” düşünülmekte midir?
İktidarınızın Cengiz Holding’le kurduğu ilişki, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda Mehmet Cengiz’in, halka duyduğu nefretten mi ileri gelmektedir? İktidarınız ve gözde sermaye gruplarınız doğa ve kent yağmasını durdurması için daha ne kadar paraya gereksinim duymaktadır?"