Asgari ücret 2023'de brüt 10 bin 8 lira, net 8 bin 506 lira 80 kuruş olarak belirlendi. Yeni rakamın işverene aylık maliyeti 11 bin 759 lira 40 kuruş oldu. Haftalardır tüm Türkiye’nin gündeminde yer alan asgari ücret süreci sona erdi. Rekor bir oranda zam yapılan asgari ücret için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan ara bir düzenleme yapılabileceği sinyali de geldi. Yeni asgari ücret rakamının açıklanmasının ardından iş ve siyaset dünyasından değerlendirmeler peş peşe geldi.
“Hükümetlerimiz döneminde çalışanlarımızın alım gücünün ve refah düzeylerinin iyileştirilmesi en önemli önceliklerimizden biri olmuştur. 2023 yılında geçerli olacak asgari ücretin belirlenmesinde bir yandan 85 milyonu aşkın vatandaşımızın refahını gözetirken, diğer yandan üretim çarklarının ülke ekonomimizin potansiyelini üst seviyelere taşıyacak şekilde işlemeye devam etmesini sağlıyoruz. Enflasyonla mücadelemizi ve enflasyondan vatandaşlarımızın olumsuz etkilenmesini engellemeyi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.
Bu yaklaşımla, 2023 yılında geçerli olacak asgari ücreti, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından da açıklandığı üzere net 8.506,80 TL’ye yükseltmiş bulunuyoruz. Böylece asgari ücreti geçtiğimiz Ocak ayına göre yüzde 100, Temmuz ayına göre ise yüzde 54,7 artırmış olduk. Vurgulamak isterim ki, bu artış Orta Vadeli Program çerçevesinde yüzde 24,9 olarak öngördüğümüz 2023 yılsonu enflasyon oranının oldukça üzerinde bir seviyeye tekabül etmektedir. Bildiğiniz üzere, 2022 yılında asgari ücretten gelir ve damga vergisi kesintisini kaldırmış ve bu uygulamayı tüm ücret gelirleri için geçerli kılmıştık. Yeni asgari ücretin başta işçilerimiz olmak üzere tüm paydaşlara hayırlı olmasını dilerim.”
"Saray, TÜİK’in sahte gıda enflasyonunun bile 5 puan altında zam açıklayarak, bu ülkenin 33 milyon vatandaşını soydu. Ne asgari ücretlinin hak ettiği oldu ne de küçük esnafın vergi yükü düşürüldü. Yine “biri istedi” diye, öyle oldu. Asıl mesele, asgari ücrete tenezzül etmeyen bir Türkiye’yi yaratabilmektir. O da endüstriyel dönüşümle olur. Sadece Sarayı yolcu etmeyeceğiz, yoksuldan alıp zengine verdikleri bu düzeni de tarihe gömeceğiz."
"Asgari Ücret Tespit Komisyonunda işçi kesimi adına görev yapan TÜRK-İŞ temsilcileri, bugünkü mevcut sosyal ve ekonomik şartlarda, 2023 yılı için belirlenen asgari ücretin, çalışanların aileleriyle birlikte geçim şartlarını karşılamadığı görüşündedir. Kamuoyunun beklentisi de giderilmemiştir. Asgari ücretin yürürlükte kalacağı dönem boyunca meydana gelecek fiyat artışlarının gerisinde kalması söz konusudur. Ücretli çalışanların satın alma gücü bu nedenle azalmaktadır. Çalışanların satın alma gücünü koruyacak tedbirler uygulanmalıdır. Asgari ücret çalışmalarında işçi kesimi öncelikle 'çalışanların kendileri ve aileleri için insana yakışır bir gelir' elde etmeleri için çaba göstermiştir. Ancak bu talebimiz dikkate alınmamıştır. Yaklaşımımız işveren ve hükümet temsilcileri tarafından dikkate alınmış olsaydı, işçi kesiminin de onayıyla asgari ücretin oybirliğiyle tespit edilmesi ihtimali ortaya çıkabilirdi."
"Kutuplaşmak, ayrışmak, çatışmak biraz önce ifade ettiğim aileye yakışmaz diye düşünüyorum. Bugün açıklanan ücreti düşük bulanlar olacaktır, yüksek bulanlar olacaktır, dengeli ve makul bulanlar olacaktır. Her zaman ifade ettiğimiz gibi asgari ücret bir taban ücrettir. Makul olması gerekir, hedefimiz hep beraber ortalama ücretin artırılması olmalıdır. Bu nedenle belirlenen rakamın üzerine çıkma imkanı olan işletmelerimize de ilave atılabilecek adımları da atma çağrısında da her zaman bulunuyoruz. Bundan sonra odağımızda enflasyonla mücadeleye, önce alım gücünün korunması ve artmasına, vergi ve istihdam kolaylıkları gibi çalışma hayatının diğer konuları olacak. Bu vesileyle başta sayın Cumhurbaşkanımız ve kıymetli bakanımız olmak üzere Komisyon çalışmalarına katkı sunan işçi, işveren ve hükümet temsilcilerine teşekkürlerimi sunuyorum. Biz TİSK olarak ülkemizin kalkınması, çalışma arkadaşlarımızın refahı için işçi, işveren ve kamu tek yürek olarak diyalog ve iş birliğiyle üretmeye hız kesmeden devam edeceğiz. Belirlenen asgari ücretin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum."
"Yeni asgari ücret, iş dünyamızın tüm paydaşlarına hayırlı olsun. Çalışanımızın hak ettiği ücretleri alması, üretimi teşvik edecek bir etken olacaktır. Asgari ücretin belli olmasıyla 2023 için önümüzü şimdi daha açık görebiliyoruz."
“Asgari ücret Türkiye’de önemli. Her iki kişiden birinin ailesi ile sürdürmek zorunda olduğu bir ücreti konuşuyoruz. İşçilerin talebi göze alınmadan Cumhurbaşkanı, hükümet ve işveren tarafından belirlenen bir asgari ücret ile karşı karşıyayız. Şu an 4 kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması anlamına gelen açlık sınırının birazcık üzerinde bir asgari ücret belirlenmiş oldu. Yani, şu an açlık sınırı 7 bin 800 lira.
Resmi enflasyon rakamına göre belirlenen bir asgari ücret kabul edilemez. Gerçek enflasyon karşısında asgari ücretin kaybının belirlenmesi gerekirdi. Belirlenen bu rakam 4 kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması olan açlık sınırının biraz üzerinde olan bir rakamdır.
Türkiye’de uluslararası standartlara aykırı bir biçimde tek bir işçi üzerinden asgari ücret belirleniyor. Oysa, Türkiye’de kaç kişi tek başına yaşıyor. İşçilerin ailesi ile birlikte geçinebileceği bir asgari ücretin belirlenmesi gerekirdi. Bu kriterler ile DİSK olarak asgari ücreti 13.200 olarak açıkladık. DİSK olarak enflasyon tek haneliye düşene kadar enflasyonun yılda 4 kez düzenlenmesini öneriyoruz." (BLOOMBERG HT)
"Asgari ücrete yapılan artış örnek olmalı, diğer sabit gelirliler de korunmalıdır." talebine yer verilen açıklamada, "Merkez Bankasının enflasyon hedefi ve beklentisi arasındaki uyuşmazlık ile TÜİK'in gerçekleşen ve hissedilen enflasyon verisi arasındaki farklılığın, enflasyona karşı mutlak bir koruma gerçekleştirmenin gerekçesi olarak görülmesi gerektiği" kaydedildi ve bu korumanın, bütün sabit gelirlilerin korunmasına yönelik olması gerektiği belirtildi.
"Diğer taraftan, emek tarafında enflasyon kaynaklı oluşan kayıp, gelir dağılımında adaleti de olumsuz yönde etkileyerek gelirler arası dengesizliğe sebep olmuştur. Gelirleri artırma yönünde alınacak karar, reel gelirin artışını sağlayacak, geçmiş dönem oluşan kayıpları telafi edecek mahiyette olmalıdır. Nitekim önemli olan rakamsal artışlar değil, alım gücünü artıran ve fiyat istikrarının sağlandığı bir piyasa ortamı oluşturmaktır. Bu çerçevede, 2023 Ocak ayında da kamu görevlilerimize yönelik ilave iyileştirmeler yapılmalı, süreç yetkili konfederasyonun katılımıyla olmalı, kayıpları telafi eden bir sonuç ortaya çıkmalıdır." İfadeleri kullanıldı.
Açıklamada, 6. Dönem Toplu Sözleşmede, "ek gösterge ve sözleşmeli personele kadro" başta olmak üzere 92 yeni kazanım elde edildiği belirtilerek, sürecin devamında yaşanan ekonomik gelişmelerin, kamu görevlileri başta olmak üzere sabit gelirlileri olumsuz etkilediğine işaret edildi.
"Haftalardır hem çalışanların hem de işverenlerin beklediği ve ekonomi kulislerinde de konuşulan 8 bin TL ile 9 bin TL arasındaki rakam 8 bin 506 TL olarak belirlendi. İşveren maliyeti de 11 bin 750 TL oldu. Burada tabi teknik detaylar daha açıklanmadı. Ayrıntıları beklemek lazım. İşveren tarafı olarak, vergi tabanlarının da enflasyonla paralel olarak yükseltilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Vergi yükleri epeyce fazlalaşmaya başladı. Son 2-3 seneki düzeltmelerin yeterli olmadığını görüyoruz.” şeklinde konuştu. (BLOOMBERG HT)