Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşların 2025 yılı bütçeleri üzerinde konuşma yaptı. Enflasyon ve asgari ücretle ilgili de konuşan Yılmaz, çarpıcı ifadeler kullandı.
Programın olumlu sonuçlarını almaya başladıklarını, enflasyonda bir düşüş seyri başladığını kaydeden Yılmaz, "Önümüzdeki dönemde dezenflasyon sürecinin sürmesini, çok daha makul düzeylere doğru gelmesini bekliyoruz. Tabii ki kararlı bir duruşla bunu yapmak zorundayız. Halkımızın en önemli beklentisi de budur. İstikrar içinde büyümek, kalıcı sosyal refah artışı sağlamak politikamız budur. Fiyat istikrarı sağlandıkça, enflasyon düştükçe hem büyümemiz daha reel bir zeminde, sürdürülebilir bir şekilde gerçekleşecek hem de gelir dağılımımız daha iyi bir noktaya çıkacaktır." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, asgari ücrete yüzde 94,6 artış yaptıkları 2022'de enflasyonun yüzde 65 civarında, yüzde 107,3 artış yaptıkları 2023'te yüzde 64 civarında olduğunu anımsatarak asgari ücrete 2024'ün ocak ayında yüzde 49,1 artış yaptıklarını hatırlattı.
Bu 3 yıla bakıldığında çalışanları enflasyona ezdirmemek için ciddi bir çaba olduğunun görülebileceğinin altını çizen Yılmaz, "Bunun milli gelir hesaplarına yansıması da söz konusu. Emeğin milli gelirden aldığı pay son 20 yıllık dönemde yüzde 27,6 olarak gerçekleşmiştir. 2022'de bu, bir miktar düştü, 23,6'ya geriledi, 2024'te hızlı bir toparlanma sürecine girdik, az önce bahsettiğim artışlar, diğer çabalarla. 2024 yılının birinci çeyreğinde emeğin milli gelirden aldığı pay yüzde 37,1 seviyesine kadar yükseldi. İkinci çeyrekte yüzde 35,5, üçüncü çeyrekte 32,4. Dolayısıyla tarihsel ortalamalarımızın üstüne çıktığımızı rahatlıkla ifade edebiliriz." diye konuştu.
Asgari ücretle ilgili müzakerelerin devam ettiğini belirten Yılmaz, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Özellikle küçük işletmelerin, emek yoğun işletmelerin, yine belli yörelerin üretim gücünü koruma bakımından asgari ücretin dengeli bir yapıda gelişmesi önemli. İşletmeler, sürdürülebilir olmazsa, verimlilik olmazsa sağlıklı bir şekilde istihdam ve ücret oluşumu gelişmez. Dolayısıyla verimliliği artırarak, rekabet gücümüzü yükselterek reel zeminde kalıcı bir şekilde çalışanlarımızın refahını artırmaya devam edeceğiz." (AA)