Temmuz ayında ara zam alamayan asgari ücretli 2025 yılı ocak ayı zammını merakla bekliyor. Enflasyon nedeniyle maaşında 4 bin liralık bir kayıp yaşayan çalışan ocak ayı zammı ile cebinin para dolması için bekliyor.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun toplantı takviminin aralık ayının ilk haftasında açıklanması bekleniyor. Aralık ayı boyunca yapılan toplantılar kapsamında 31 Aralık 2024 gününe yeni asgari ücretin duyurulması bekleniyor.
Türkiye gazetesinin yazarı SGK Başmüfettişi İsa Karakaş, asgari ücrete ne kadar zam gelebileceğini ve işverene maliyetini hesapladı.
Karakaş, TÜRK-İŞ'in açıklamış olduğu 19 bin 830 lira olan açlık sınırının altında kalan asgari ücretin 7,5 milyonu aşkın işçiyi doğrudan doğruya, yakın ücret alanları da hesaba katınca toplamda 12 milyona yakın işçinin etkilendiğini aktardı.
Karakaş, asgari ücrete en geç olmak üzerere iki yılda 1 zam yapılması gerektiğini hatırlatarak şu cümleleri kurdu:
"2022 yılında yeniden enflasyon rakamlarının artmasına bağlı olarak asgari ücret iki defa güncellenmiştir. 2023 yılında da iki kez belirlenmiştir. Buna karşın yüksek enflasyona rağmen ekonomi yönetiminin dezenflasyonist hassasiyetlerine binaen 2024 yılında asgari ücrete ara zam yapılamamıştır. Revize edilen Orta Vadeli Programda 2025 yılı enflasyon hedefi %17,5 olmuştur. Ekonomi yönetimi kanadından yapılan açıklamalara bakıldığında maaş ve asgari ücrete yapılan güncellemelerde hedef enflasyon vurgusu ön plana çıkmaktadır"
Döviz kuru nedeniyle işverenlerin ve ihracatçıların rekabet anlamında zorlantıklarını aktaran Karakaş, "Asgari ücretin yüksek belirlenmesinin kendilerini çok zor duruma düşüreceğini dile getirmektedir. Belirtmiş olduğumuz bu iki majör faktör çerçevesinde net asgari ücretin kamuoyunda beklenti hâline gelen 25.000 TL’yi bulmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Satın alma gücünün çok düştüğü bu hayat pahalılığında elbette ki bu rakamın bile bir ailenin geçimini karşılamasından çok uzak olduğu aşikârdır. Ancak biz analizimizi belirtilen faktörler çerçevesinde gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel rakamlar çerçevesinde ele almaktayız" dedi.
Asgari ücretin belirlenirken dikkat edilmesi gereken noktaları sıralayan Karakaş, şunları söyledi:
"Ülkenin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durumu,
Ücretliler geçinme indekslerini, bu indeksler yoksa geçinme indekslerini,
Fiilen ödenmekte olan ücretlerin genel durumunu ve geçim şartlarının yanı sıra enflasyonun seyri, ekonominin büyümesi emekçiler ile sermayenin bu büyümeden aldığı hisseler gibi birden çok unsuru göz önünde bulundurması elzemdir. Ayrıca yıl sonu enflasyonun yüzde 43’lerde gerçekleşmesi beklenmektedir. Ancak enflasyon rakamlarının aynen alınması mecburiyeti bulunmamaktadır.
Bu muvacehede sadece 2025 yılı hedeflenen enflasyonun baz alınması hâlinde net ücret 19.975 TL’nin altında kalacaktır. Bunun aralık ayında açıklanacak açlık sınırının bile çok gerisinde kalacak olması nedeniyle ekonomi yönetiminin katı tutumuna karşın bu rakamın daha makul bir seviyeye çekilmesi düşünülmektedir.
Asgari ücretin yine vergilerden muaf olacağı da göz önünde bulundurulduğunda net olarak 22.500 TL civarında gerçekleşmesini beklemekteyiz"
Tablo hazırlayan Karakaş, asgari ücretli çalışanın işverene maliyetini şu şekilde anlattı:
"Asgari ücretin işverene maliyeti 900 doları aşmaktadır. Daha yüksek bir rakam olduğunda 1.000 doları aşacaktır. Bütün bunlar göz önünde bulundurularak tabloda yer verdiğimiz rakamların aşılamayacağını söyleyebiliriz. İşveren maliyetlerinin düşürülmesi için hâlen yürürlükte bulunan UVSK %5 prim indiriminin yanı sıra işçi başına en az 1.000 TL civarında asgari ücret desteğinin verilmesi beklenmektedir."