"Aşı değil Sepsis öldürdü"

ANKARA (İHA) - Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Turan Buzgan, Muğla'da ilköğretim öğrencisi Derya Gül'ün yapılan hepatit B aşısı sonrası öldüğü yönündeki iddiaları yalanlayarak, "Bulgular olayın aşıdan kaynaklanmadığını gösteriyor. Yavrumuzun ölüm nedenini belirlemek üzere yapılan otopsi raporu bekleniyor. Konu hakkında soruşturma devam ediyor" dedi.

Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Aşı Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ise, bulgulara göre çocuğun 'sepsis' adı verilen 'kana mikrop bulaşması' hastalığı sonucu öldüğünü söyledi.

Reklam
Reklam

Muğla'nın Kavaklıdere ilçesindeki Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nda hepatit B aşısı yapıldıktan sonra hayatını kaybeden Derya Gül isimli öğrencinin 'aşı nedeniyle' öldüğüne ilişkin medyaya yansıyan haberler üzerine Sağlık Bakanlığı Aşı Danışma Kurulu, Müsteşar Yardımcısı Turan Buzgan Başkanlığı'nda toplandı.

Toplantı sonrası açıklama yapan Buzgan, Cumhuriyet İlköğretim Okulunda 27 Aralık 2007 tarihinde 113, 28 Aralık 2007 tarihinde 142 olmak üzere toplam 255 çocuğa Hepatit B aşılarının ikinci dozu aşılama ekibi tarafından uygulandığını belirterek, aynı tarihte yüksek ateş, bulantı, kusma ve ishal şikayeti başlayarak, Kavaklıdere İlçe Hastanesi'ne başvuran bir çocuğun ayaktan takibe alındığını hatırlattı.

Buzgan, şikayetlerinin devam etmesi üzerine hastanın 29 Aralık 2007 tarihinde Yatağan Devlet Hastanesi'ne, oradan da Muğla Devlet Hastanesi'ne sevk edildiğini ve yatırılarak takibine başlanan hastaya boğaz enfeksiyonu ve ishal ön tanıları konulduğunu kaydetti. Ancak hastanın genel durumunun kötüye gitmesi nedeniyle daha ileri bir merkez olan İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevki yapılan hastanın, septik şok ve çoklu organ yetmezliği tanıları ile acil yoğun bakım ünitesinde yatırıldığını anlatan Buzgan, "Hasta yapılan müdahalelere rağmen 30 Aralık 2007 tarihi saat 20.00'da maalesef kaybedilmiştir. Ölüm nedenini belirlemek üzere adli otopsi işlemi yapılmış olup otopsi raporu beklenmektedir. Ayrıca konu hakkında soruşturma açılmış olup sonuçlandığında kamuoyuna duyurulacaktır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Müsteşar Yardımcısı Buzgan, bu arada aynı sınıftan iki öğrencinin daha Muğla Devlet Hastanesi'ne müracaat ettiğini, onların da ileri tetkik için İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildiklerini ifade ederek, bulguları kaybedilen çocuktan tamamen farklı olan bu iki çocuğun genel durumlarının iyi olduğunu vurguladı.

Uzmanlar tarafından okuldaki tüm çocukların incelemesinin yapıldığını ve başka bir hasta tespit edilmediğini anlatan Turan Buzgan, şunları söyledi: "Yukarıda belirtildiği üzere olay gerçekleşir gerçekleşmez konunun üzerinde hassasiyetle durulmuş ve konu ile ilgili uzmanlar görevlendirilerek ayrıntılı inceleme başlatılmıştır. Bulgular, olayın aşıdan kaynaklanmadığını göstermektedir. Hepatit B aşısı dünyada milyarlarca doz uygulanmış bir aşıdır. Ülkemizde son bir yıl İçerisinde yaklaşık 30 milyon doz
Hepatit B aşısı uygulanmış olup buna benzer bir yan etki dünyanın hiçbir yerinde bildirilmiş değildir. Ülkemizde uygulanan tüm aşılar Dünya Sağlık Örgütü tarafından iyi üretim koşullarında üretim yaptığı belgelendirilen üreticilerden satın alınmakta, ülkemizde de biyolojik kontrolleri yapıldıktan sonra kullanıma sunulmaktadır. Aşılama sürecinde üretimden tüketime kadar soğuk zincir kurallarına katı bir şekilde uyulmaktadır.

Reklam
Reklam

Muğla Kavaklıdere ilçesinde 27-28 Aralık 2007 tarihlerinde uygulanan bu aşının son kullanma tarihi 10 Nisan 2010'dur. Bulaşıcı hastalıklarla mücadelede en önemli araç olan aşı uygulaması konusunda değerli basınımız da dikkatli olmak durumundadır. 'Aşı sonrası ölüm', 'aşı faciası' gibi dramatik başlıklarla verilen haberler anne-babaların aşı yaptırma konusundaki hassasiyetlerini azaltabilecek haberlerdir. Bu tür haberlerin dünyada ve ülkemizde aşılama oranlarını azaltarak ölümlere yol açtığı da görülmüştür. Hepatit B aşısının uygulanmaması durumunda her yıl ülkemizde çok sayıda siroz, karaciğer kanseri ve ölüm olaylarının görüleceği unutulmamalıdır. Bu gibi konularda toplumsal bilinç olumsuz etkilenip telafisi güç sonuçlar doğabileceğinden her kesimin dikkatli olması oldukça önemlidir".

Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Aşı Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ise vakanın dosyasını incelediğini ve ilgili doktorlar ile görüştüğünü belirterek, "Bulgulara göre hastanın 'Sepsis' adı verilen kana mikrop bulaşması hastalığı sonucu öldüğü anlaşılıyor. Bu hastalık bir çok organ fonksiyonlarını bozulduğu bir tablodur. Ölüm oranının aşı ile ilgisi yok" diye konuştu.

Reklam
Reklam

'Sepsis' hastalığının çocuk ölümleri arasında ilk on sırada yer aldığını anlatan Prof. Dr. Ceyhan, bu tür olumsuz haberler üzerine aşılamaların yavaşlaması ile ölüm oranlarının artacağı uyarısında bulundu.

Bu arada Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Turan Buzgan, Sağlık Bakanlığı'nın elektronik sigaraya yönelik yasağına ilişkin bir soruya, elektronik sigaranın 'böcek ilacı madde' adı altında Türkiye'yi bakanlığın kontrolü olmadan giriş yaptığını söyledi. Elektronik sigaranın faydalı ve zararlı yanlarının bulunduğunu anlatan Buzgan, "Vatandaşlara yeni bir bağımlılık oluşturmamalı" ifadesini kullandı.

Elektronik sigaranın yurda girişinin ve tüketiminin Sağlık Bakanlığı kontrolünde olması gerektiğini vurgulayan Buzgan, konuya ilişkin Sanayi Bakanlığı'nı daha önce uyardıklarını söyledi.

İngiltere'de elektronik sigaranın ancak reçeteye yazılmak şartıyla kullanıldığını hatırlatan Buzgan, "Dünya Sağlık Örgütü'nün bu konuda net bir tavrı yok. Sağlık Bakanlığı'nın kontrolünde içeriğinin kabul edilebilir düzeyde olması ve bu süreçte tüketicilerin bilgilendirilmesi için yeni bir düzenleme yapılacak. Konuyu daha sonra netleştirmiş olacağız" diye konuştu.

Reklam
Reklam