ADANA (İHA) - Prof. Dr. Erman Artun'un "Günümüzde Yeniden Yapılanan Aşıklık Geleneğinin Sosyo-Kültürel Boyutu" başlıklı çalışmasına göre, aşıklık geleneği kültür kaynaklarının azalmasıyla zayıfladı.
"Günümüzde Yeniden Yapılanan Aşıklık Geleneğinin Sosyo-Kültürel Boyutu" başlıklı çalışması hakkında bilgi veren Prof. Dr. Erman Artun, kültür varlığının önemli bir bölümünü oluşturan aşıklık geleneğinin, çağlar süren deneyimlerden geçerek biçimlenmiş, kendine özgü icra töresi, geleneğe dayalı yapısı, aşık olmak ve aşıklığı sürdürmek için uyulması gereken kuralları olan bir gelenek olduğunu söyledi.
Köyden kente göçle büyük şehirlerde köy ve kent kültürünün iç içe yaşamaya başladığını bu nedenle büyük şehirlerde tutunma uğraşı veren insanların sıkıntıları ve ikilemlerinin aşıklık geleneğinin konularına yeni bir boyut kazandırdığını ifade eden Artun, ortaya kentte yaşayan, kent ortamında halkın kaynağından yararlanan, geleneğe yani açılımlar sağlayan yeni bir aşık tipi ortaya çıktığını bu yüzden de günümüz aşıklarının gelenekten kopmaya başladığını kaydetti.
Aşıklık geleneğini besleyen kültür kaynaklarının azalmasıyla aşıklık geleneğinin de zayıfladığına dikkat çeken Artun, sözlü geleneğin zayıfladığını, usta-çırak ilişkisinin çözülme noktasına geldiğini, usta aşıkların yeni aşıklar üzerindeki denetiminin azalmasıyla yeni aşıkların, geleneği tam olarak öğrenemeyip uygulayamadıklarını belirtti. Artun, geleneği bilen dinleyici kitlesinin de azaldığı için yeni aşıkların denetlenemediğini kaydetti.
Usta aşıkların ve geleneği bilenlerin denetimi azaldığı için aşık toplantı ve fasıllarının büyük bir bölümünün gelişigüzel, düzensiz ve gelenek dikkate alınmadan
yapıldığına işaret eden Artun, toplantı ve fasıllarda icra, töreye ve geleneğe uyma yerine meclisin meşrebine göre program yapıldığını vurguladı.
Aşıkların sazın doğal sesiyle çalıp söylemeleri yerine elektro-saz kullanmalarının da geleneksel ezgiyi bozduğuna işaret eden Artun, katıldığı bir çok aşık toplantıları ve şenliklerinde, yeni aşıkların aşıklık geleneğiyle ilgili pek çok temel bilgilerinin eksik olduğunu gözlediğini bu nedenle kafiye, ayak, redif, nazım şekilleri, nazım türleri, aşıklık kuralları, aşık toplantıları ve fasıllarının düzeni gibi konularda küçük bir kaynak kitabın yeni yetişen aşıkların geleneği öğrenmesinde yararlı olacağını belirtti.
Prof. Dr. Erman Artun, günümüz aşıklarının, edebi gelişmeleri takip ettiklerinde, insan gerçeğini bireysel ve toplumsal boyutuyla dile getirdiklerinde, seslendikleri kitlenin kimliğini yakalayabildiklerinde, olaylar karşısında tepkisiz kalmayıp, toplumsal değerleri yakalayıp toplumun önüne geçtiklerinde ve yeni kitleleri kucaklayıp, yeniden yapılanan aşıklık geleneğini yeni özüyle sürdürebileceklerini sözlerine ekledi.