Suriye’de 2011 yılı ilkbaharında iç savaşın başlaması sonrası ortaya çıkan kargaşada, terör örgütü PKK/YPG, ülkenin kuzeyinde kalan yerleşim alanlarını işgal etti. Teröristlerin oluşturduğu baskı ve zulüm nedeniyle binlerce Suriyeli evlerini terk etmek zorunda kalırken, işgale devam eden terör örgütü farklı etnik grupları içine alarak Suriye Demokratik Güçleri isimli yapıyı oluşturdu. Ana omurgasını oluşturduğu SDG ile kendisini kamufle eden terör örgütü PKK/YPG, Suriye'nin kuzeyindeki işgalinin yanı sıra Arap ve Türkmenleri göçe zorlayarak bölgedeki demografik yapıyı da değiştirmeye başladı.
Batılı ülkelerden SDG adıyla destek almayı da sürdürerek, kendisini meşrulaştırmaya çalışan PKK/YPG’nin ülkenin kuzeyinde oluşturmak istediği terör koridoru hayali ise Türkiye'nin düzenlediği Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve son olarak yapılan Barış Pınarı Harekatları ile sonlandırıldı.
Deyrizor, Rakka, Haseke ve bazı küçük bölgelerde işgalini sürdüren terör örgütü PKK/YPG, bu bölgedeki sivillere yönelik baskı ve zulmünü devam ettiriyor. Özellikle, Arap nüfuslu sivilleri, uyguladığı baskı ile bölgeden çıkmaya zorlayan PKK/YPG, bunu kabul etmeyenleri ise aileleri ile tehdit etmeye ya da infaz etme yoluyla sindirmeye çalışıyor.
Arap aşiretleri etkisizleştirme gayretinde olan terör örgütü PKK/YPG unsurları, terör örgütünün sözde elebaşlarından olan 'Mazlum Abdi' kod ismini kullanan Ferhat Abdi Şahin'in bir süre önce Arap aşiretlerle düzenlediği toplantıya tepki göstererek katılmayan bölgenin en büyük kabilelerinden El-Ekaydat Aşireti'nin önde gelen isimlerinden Şeyh Matshar Al-Hafal'in bulunduğu araca suikast düzenledi. Saldırıda, Al-Half ile yanındaki bir kişi öldü. Suikastın ardından tepki gösteren El-Ekaydat aşireti mensupları, saldırıdan sorumlu tuttukları PKK/YPG'ye karşı eylemler düzenledi. Eylemlere müdahale eden teröristlerin açtığı ateşle 2 kişi daha hayatını kaybetti. Aşiretin geri adım atmayarak tepkisini sürdürmesi üzerine, terör örgütü kentte sokağa çıkma yasağı ilan etti ve bazı arabulucular ile yaptığı ikna çalışmasına El-Ekaydat liderleri yanaşmadı.
Yaşananların ardından bölgedeki Arap kabile ve aşiretler de bir araya gelerek terör örgütüne karşı ortak hareket etme kararı aldı. Teröristlerin işgale son vererek bölgeyi gerçek sahiplerine bırakması gerektiği konusunda fikir birliğine varan aşiret ve kabileler, bu taleplerinin gerçekleşmemesi halinde gerekirse savaşmak için silahlı güç oluşturmaya karar verdi. El-Ekaydat'in bu kapsamda kendi silahlı gücünü kurduğu belirtilirken, bölgedeki aşiretler dün bir araya geldi ve Deyrizor'un doğusundaki Theban bölgesinde ortak açıklama yaptı.
Binlerce kişinin katıldığı toplantıda aşiretler adına konuşan El-Ekaydat aşireti lideri Şeyh Mus'aab Halil El-Hafal, terör örgütünün güdümündeki Suriye Demokratik Güçleri'nin sivil, askeri ve ekonomik anlamda bölgeyi yönetemediğini söyledi. El-Hafal, teröristlerin 1 ay içinde bölgeyi terk ederek çekilmelerini ve Deyrizor ile işgal altındaki diğer yerlerin gerçek sahiplerince idare edilmesi gerektiğini ifade etti. Cezaevine atılan tutuklularla mülteci kamplarındaki ailelerin serbest bırakılmasını isteyen El Hafal, Deyrizor'da teröristlerin 1 ay içinde şehri terk etmesini, aksi halde oluşacak güvenlik kaosu ve istikrarsızlığın sorumluluğunun, terör örgütünü himaye eden Uluslararası Koalisyon olacağına dikkat çekti. Aşiret lideri Şeyh Matshar Al-Hafal ve diğer cinayetlerin de bağımsız bir komisyon tarafından soruşturulması istenilen toplantıda terör örgütünün işgalini sonlandırması için 1 ay süre tanındığı, süre sonunda taleplerinin gerçekleşmemesi halinde savaşmaktan kaçınılmayacağı da kaydedildi.
(DHA)