BURCU ÇALIK - Doğu Anadolu Bölgesi'nde 1930'lu yıllarda askerlik yapan ve bu yıl "Şeyh Edebali İnsanı Yaşatanlar Ödülü"ne layık görülen 110 yaşındaki gazi Taştan Candan, ileri yaşına rağmen acısını silemediği askerlik anılarını ilk günkü tazeliğiyle hatırlıyor.
Erzurum'da doğan ve 110 yaşını aşan 40 torun sahibi Taştan Candan, askerlik yaptığı 1930'lu yıllarda Doğu Anadolu Bölgesi'nin birçok ilinde, Ağrı Dağı'nın zirvesinde genç Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak için mücadele etti.
2. Dünya Savaşı döneminin de son tanıklarından olan Candan, kurulan bir pusu sonucu gazi oldu ve babası gibi sevdiği komutanını bu saldırıda şehit verdi.
Artık pek çok şeyi hatırlamamasına karşın askerlik dönemiyle ilgili hatıralarını ilk günkü tazeliğiyle koruyan Candan, dua etmeden kapısını açtırmadığı Ankara Kalesi'ndeki kebapçı dükkanında oğlu Sadık Candan ile açlık, yokluk ve acılarla dolu asırlık askerlik anılarını AA muhabirine anlattı.
Babasının anlatmakta zorlandığı anlarda gençliğinde pek çok kez dinlediği anılara eşlik eden Sadık Candan, 99 yaşında olan annesi Resmine Candan ile babasının tam 77 senedir evli olduğunu belirtti.
Candan, babasının 1930'da yaptığı askerlik görevinin ardından 2. Dünya Savaşı döneminde tekrar askere çağrıldığını aktardı.
O dönem dünya kana bulanırken Türkiye'de Doğu Anadolu Bölgesi'nde isyancılara karşı mücadele verildiğini ifade eden Candan, "Babam en zor dönemlerde, en kötü şartlarda askerlik yapmış. Gençliğinde de çok anlatırdı bize, hala da savaş dönemlerini çok iyi hatırlıyor. Çok zulüm görmüşler, çok sıkıntı çekmişler ama ne olursa olsun mücadele etmeye devam etmişler." diye konuştu.
- "Atlarla birlikte arpa yiyorlarmış"
Sadık Candan, babasının bölgenin dört bir yanında görev aldığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Babam kendisinin gazi, bölük komutanının da şehit olduğu olayı hala anlatmakta zorlanır. Hemen duygulanır, gözleri dolar. Süvari alayında gezerken çeteler pusu kurmuş. Ayaklarında hala kurşun izi var. Çok yokluk, açlık çekmişler. Askerde yedikleri yemek sadece arpaymış. Atlarla birlikte arpa yiyorlarmış. Babam 'Atın arpası varsa senin de yemeğin var' diye anlatırdı o günleri. Ülkemizi korumak için öyle kötü günler yaşamışlar ama hiç pes etmemişler. Ağrı'dan Erzurum'a kadar Doğu'nun bütün bölgelerinde at sırtında görev yapmışlar. Zamanın komutanları gazi olduktan sonra 'Gel sana maaş bağlayalım' demiş ama babam 'Benim her şeyim var. Param da var. Elim ayağım tutuyor. Devletimin bir lirasını alamam.' diyerek reddetmiş. Bunu reddettiğinde madalya da verilmemiş. Unutulmuş ondan sonra da."
Candan, "Babamla gurur duyuyorum. Ülkesi için savaşmış, memleketini terk etmemiş. Devleti, milleti, bayrağı için gözünü kırpmadan çarpışmış. Şu anda bile babama 'savaşa gidiyoruz' desek hemen kalkıp gitmek ister. Bizler onların yarısı bile olamayız." dedi.
"18 yaşımda askere gittim. 2. Dünya Savaşı sırasında ben Ağrı'nın tam tepesindeydim." diyen Taştan Candan ise babasının, Ermeni çetelerinin saldırısında yaşamını kaybettiğini anlattı.
Candan, "Kim kurdu bu Cumhuriyeti, Atatürk. Allah ona bunu nasip etti. Ben de Atatürk'ün askeriyim. Her şeyi ona borçluyuz. Gençler de dinine, vatanına, yurduna, namusuna, milletine sahip çıksın." diye konuştu.
- "Recep Tayyip Erdoğan benim başkanım"
Taştan Candan, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı çok sevdiğini vurgulayarak, "Recep Tayyip Erdoğan benim başkanım. Allah ona da bunu nasip etti. Allah yolunda, dinine, milletine, yurduna, bayrağına sahip olanı ben her zaman sayarım, severim." dedi.
- "Şeyh Edebali İnsanı Yaşatanlar Ödülü"ne layık görüldü
Öte yandan asırlık gazi Candan, bu yıl Yeni Osmanlılar Derneği tarafından verilen, "Şeyh Edebali İnsanı Yaşatanlar Ödülü"ne layık görüldü. Candan'a ödülü Hamamönü Kabakçı Konağı'nda bu akşam düzenlenecek törenle, takdim edilecek.