AYŞE ŞENSOY - Mevlana Müzesi'nin batısında, tarih kokan dar sokaklardan geçilerek ulaşılan, eskiden kadınların bağ ve bahçelerinde yetiştirdikleri ürünleri sattığı için "Konya Kadınlar Pazarı" olarak bilinen pazarda, bugünlerde sadece iki kadın pazarcı geleneği sürdürüyor. Karatay ilçesinde, günümüzde Mevlana'nın kızı Melike Hatun'un adını alan asırlık çarşı, halk arasında hala eski adıyla biliniyor. Pazara ulaşmak için Aziziye Camii güzergahını kullananlar, köy ve beldelerinde yetiştirdikleri ürünleri kaldırımlarda kurdukları tezgahlarda satmak için bekleyen kadınları hala görebiliyor. Taze meyve ve sebze kokan pazara girildiğinde ise ilerleyen yaşlarına rağmen günün erken saatlerinde tezgahını açıp, alıcısını bekleyen iki kadın, "Buyurun abim, buyurun ablam" sözleriyle müşterilerini karşılıyor. Eşiyle beraber 1985 yılında tarihi pazarda tezgah açan 64 yaşındaki Nazife Akkaş, o zamanlar çocuklarını okutmak için, şimdi de torunlarının okul masrafını karşılamak için her sabah oğlunun da yardımıyla tezgahının başına geçiyor. Akkaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, pazarda belediye tarafından düzenleme yapılmadan önceki dönemde çalışmaya başladığını söyledi. Eşini 3 yıl önce kaybedince, bu işe oğluyla devam ettiğini dile getiren Akkaş, çocuklarını burada kazandığı parayla büyütüp evlendirdiğini, şimdide aynı evde yaşadığı oğluna destek olduğunu ifade etti. Yıllar önce tarihi pazarda, kadınların evlerinde yetiştirdikleri doğal ürünleri, taşların üzerindeki basit tezgahlarda satmaya çalıştıklarını anlatan Akkaş, şöyle devam etti: "Pazarımızda çok eskiden esnafın yarısı kadındı. Son 10 yılda sayımız git gide azaldı. Eski satıcılardan sadece iki kişi kaldık. Biz de burada kalan son kadın pazarcılar olarak ömrümüz yettiğince ekmek paramızı kazanmaya çalışıyoruz. Şimdilerde üretici az, eskisi gibi değil. Artık çoğu insan ürünlerini bahçesinde yetiştirmiyor. Pazarcılar halden aldıkları ürünleri satıyor. Eskiden gençlik vardı, şimdi yaşlandık. Ne yapalım mecbur alnımızın terini silip, kazandığımız ekmeğimizi helalinden yemeye çalışıyoruz. Oğlumla beraber sabahın erken saatlerinde gelir çadırımızı açarız, akşam dokuz gibi de kapatırız. Eşim öleli 3 yıl oldu. Bugüne kadar hep eşimle beraber çalıştık. Şimdi oğlumla çalışıyoruz. Okuyan torunum var. Ömrümüz yettiği kadar oğlumla beraber çalışacağız." Şerife Ayazoğlu da günün erken saatlerinde pazarın girişinde açtığı tezgahta yaklaşık 30 yıldır meyve, sebze, peynir ve yağ gibi ürünleri satarak, evine ekmek götürüyor. - "Halk da esnaf da pazarın eski halini arıyor" Melike Hatun Çarşısı Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Hotamışlıoğlu da eskiden kadınların, birer ikişer kilogram, ellerinde ne varsa pazara getirip sattıklarını söyledi. Günümüzde yeni düzenlemenin yapılmasıyla artık pazarın eski tadının kalmadığını aktaran Hotamışlıoğlu, şunları kaydetti: "Pazar, yaklaşık 100 yıllık geçmişe sahip. 1994'te çevresi düzenlendi ve yerleşik düzene geçildi. Artık pazarın içinde yeri olmayan kadınlar, dışarıda kaldırımların üzerinde satış yapıyor. Halk da esnaf da pazarın eski halini arıyor. Eskiden günde ortalama 60 kadın burada pazarcılık yapardı. Kadınlar, günü kurtarmak için evlerinde yaptıkları, yetiştirdikleri ürünleri satıp, kazandığı parayla yine aynı pazardan alış veriş yapardı. Bu sayede esnafın arasındaki dayanışma güçlenirdi. Şimdi iki kadın kaldı. Onlar da yeni düzene göre sebze, meyvesini satıyor. Pazarımızın yeniden tarihi halini alması, kadınların eskisi gibi burada satışlarına devam etmesi için girişimlerde bulunacağız."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz