İzmir'de devam eden tehdit ve şantajla askeri bilgi ve belge davasında iddianamenin okunmasına devam edildi.
Örgütün kara kutusu olarak bilinen 'Pandora' veri tabanında sanık Coşkun Başbuğ hakkında "İstihbaratçı albay, en son Diyarbakır'da görev yaptı. TSK da çok geniş çevresi var, MİT mensuplarıyla ilişkisinin bulunduğu" açıklamasının yer aldığı, 47 kişinin suç örgütü adına Coşkun Başbuğ'a bağlı olarak hareket ettiği ve Başbuğ'un 'Coco' kod adını kullandığı belirtildi. Başbuğ'un suç örgütünün koordinatörlerinden biri olduğu ancak Başbuğ'un diğer koordinatörlere göre yetkilerinin daha fazla olduğu, TSK içerisinde istihbarat albay rütbesindeyken emekliliği beklemeden ayrılarak Özkaynak'ın yanında işe başlaması, TSK yapısına hâkim olması, rütbe nedeni ile birçok kişiyi tanıdığı ve irtibata geçmede zorlanmadığı, bu nedenlerden dolayı diğer koordinatörlere göre daha etkin durumda olduğu ifade edildi.
Örgütün stratejilerinin belirlenmesinde ve kararların alınmasında Başbuğ'un Özkaynak gibi etkili olduğu, Özkaynak ile Coşkun'un stratejiyi birlikte tayin ettikleri, Başbuğ'un ayrıca 'Pandora' veri tabanına göre Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki (KKK) suç örgütünün faaliyetlerini organize eden yetkili koordinatör olduğu, dolayısıyla KKK'da irtibata geçilen personel hakkında kendisine mutlaka bilgi verilmesini istediği kaydedildi. Suç örgütünün askeri yargıyı hedef aldığı, bu kişilerin örgüt için çalıştırılabilmeleri için her türlü isteklerinin yerine getirilmesi için VIP kızlar kullanılması talimatı da iddianameden okundu.
Ayrıca örgütün GATA'da yapılanma oluşturmak için doktorlarla özel ilgilenilmesi talimatını verdiği iddiasına da duruşmada yer verildi. Örgütün hedefine aldığı askeri personelin oğlu, kızı ve eşi gibi yakın akrabalarını kullanarak örgüt adına çalışan kişiler haline getirmeyi amaçladığı, inançlı personel yakınlarının bu konuda birinci hedef olarak seçildiğini gösteren notlar mahkeme salonunda spikerler tarafından aktarıldı.
SANIKLARDAN KUMANYA ŞİKÂYETİ
Duruşmanın öğleden sonraki oturumunun başında Mahkeme Başkanı Atilla Rahman'dan söz isteyen tutuklu bir kadın, duruşmaya gelebilmek için Aliağa Şakran'daki Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda sabah 04.00 gibi kalktıklarını anlattı. Adliyede tutuklu sanıklara verilen kumanyaların yetersiz olduğunu belirten sanık kadın, kumanya sıkıntısının çözümü için yardım istedi. Sanıkların kumanya sıkıntısının mahkemenin sorumluluğunda olmadığını belirten Mahkeme Başkanı Rahman, konunun çözümü için ilgili cezaevi, cezaevi savcılığı ve başsavcılığa başvurmalarını istedi. Mahkeme Başkanı Rahman, yemek sorununu görevi olmamasına rağmen ilgili savcılığa ileteceğini de ifade etti.
Duruşma yarın iddianamenin okunmasıyla devam edecek.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz