Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın davet geldiği taktirde Libya'ya asker gönderileceğini söylemesinin ardından Libya'dan askeri destek isteği geldi. TSK'nın Libya'da faaliyetine ilişkin tezkere 8-9 Ocak'ta TBMM gündemine gelecek.
Libya'nın uluslararası tanınırlığı olan hükümeti, Doğu Libya Güçleri'nin başkent Trablus'u ele geçirmesini önlemek için resmi olarak Türkiye'den askeri destek sağlamasını istedi.
Trablus'tan bir yetkili buna yönelik Türkiye'den "hava, kara ve denizde" askeri destek talep edildiğini söyledi.
Erdoğan dün davet edilmesi halinde Libya'ya asker gönderme tezkeresini TBMM'den geçireceğiz ve Libya'nın davetine icabet edeceklerini söylemişti.
TBMM'de resmi bir tatil bulunmasa da meclis 8 Ocak'a kadar aktif olarak çalışmayacak.
GÜVENLİK KAYNAKLARINDAN AÇIKLAMA
Öte yandan konuya ilişkin soruları yanıtlayan bir Milli Savunma Bakanlığı yetkilisi, "Emir verildigi zaman TSK yurtiçi ve yurtdışında her türlü görevi yerine getirmeye hazırdır" dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop bugün düzenlendiği basın toplantısında, "Biliyorsunuz TSK'nın Türkiye sınırlarında dışında görev yapabilmesi veya Türkiye sınırları içinde başka bir ülkenin silahlı kuvvetlerinin bulunması konusunda Anayasa gereği TBMM'den izin alınması gerekiyor. Buna tezkere diyoruz. Bir talep geliyor bu TBMM'de oylanıyor. Bu konu konuşuldu. Libya ile yapılan bir askeri yardımlaşma konusunda bir anlaşma var o da geçtiğimiz Cumartesi günü TBMM'den geçti" dedi ve ekledi:
"Bir talep olduğu takdirde buna dair bir tezkerenin de TBMM'ye geleceğini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'da ifade etmişti. Bugün henüz TBMM'ye gelmiş bir tezkere yok 7 Ocak'a kadar da TBMM çalışmalarına ara verdi. Tezkere geleceği ifade edildi ve geleceğini biliyoruz" dedi.
Erdoğan bu hafta Tunus cumhurbaşkanı ile sürpriz bir şekilde görüşerek Ankara'nın Libya'da ateşkesin sağlanması için neler yapılabileceğini ele aldı.
Bu görüşme, Türkiye ile Libya'da uluslararası tanınırlığı olan hükümet arasında güvenlik ve askeri işbirliği alanlarını kapsayan mutabakat muhtırasının imzalanmasının ardından gerçekleşti.
Ankara, bu anlaşmayla uluslararası hukuk çerçevesinde kendi haklarını korumayı amaçladığını ve başta doğalgaz ve petrol olmak üzere Akdenizdeki kaynakların "adil paylaşımı" sağlandığı sürece diğer devletlerle de benzer bir anlaşma imzalamaya açık olduğunu belirtiyor.
Türkiye ile uzun yıllardır deniz yetki ve egemenlik alanı anlaşmazlığı yaşayan Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi, bu anlaşmanın geçersiz olduğunu ve uluslararası deniz hukukunu ihlal ettiğini söylüyor.
Yunanistan ve Kıbrıslı Rumlar, bu anlaşmayı Doğu Akdeniz'deki doğalgazın çıkarılmasını ve Ankara'nın rakibi ülkeleri engellemeye yönelik bir çalışması olarak nitelendiriyorlar.
Konu piyasalarda da yakından takip edilirken Akdeniz'deki sürecin AB ile ilişkilere etkisi izleniyor.
Kaynak: Reuters