Ankara - Ankara Barosu, gözaltına alınan ya da yakalanan asker kişilerin inzibat ya da askeri makamlara teslim edilmesini ve daha sonra Cumhuriyet Savcısına haber verilmesini öngören Emniyet Genel Müdürlüğü genelgesinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Danıştayda dava açtı.
Baro, genelgenin, suçüstü halinde uygulanması gereken tedbirleri engellediğini ileri sürdü. Ankara Barosu adına Danıştayda dava açan avukat Kemal Vuraldoğan,
atıfta bulunduğu genelgenin, Ceza Muhakemesi Kanunu ile Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğine aykırı olduğunu savundu.
Dilekçede, genelgeyle asker kişilerin en yakın askeri inzibat karakoluna, inzibat karakolu yoksa askeri makamlara teslim edilmelerinden sonra yetkili Cumhuriyet Savcısına haber verilmesinin ilgili birimlere iletildiği, ancak bunun, Cumhuriyet Savcısının derhal haberdar edilmesini hükme bağlayan Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) 90/5. maddesine aykırı olduğu belirtildi.
Ağır cezayı gerektiren suçüstü hallerde, askeri mevzuatta düzenleme olmadığından Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerektiği anlatılan dilekçede, yönetmeliğin 6. maddesine göre yakalanan kişinin kaçmasını, kendisine veya başkalarına zarar vermesini önlemek amacıyla kaba üst araması yapılarak, silah ve bunun gibi unsurlardan arındırılmasının sağlanacağı kaydedildi. Yakalama sırasında suçun iz, emare, eser ve delillerinin yok edilmesini veya bozulmasını önleyecek tedbirlerin de alınacağı anımsatıldı.
Dilekçede, "Genelge; Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği'nin 6. maddesinin ağır cezayı gerektiren suçüstü hallerinde yakalanan asker kişilere uygulanmasını engellediği için hukuka aykırıdır ve iptal edilmelidir. Telafisi imkansız sonuçlar doğurmaması bakımından da yürürlüğünün durdurulmasına karar
verilmelidir" denildi.
Dilekçede, asker kişilerin karıştığı suçlarla ilgili düzenlemeleri içeren Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun (TSKİHK) 92 ve 93. maddelerinin, görevle ilgisi olmayan suçları da özel soruşturma usulüne tabii tuttuğu anımsatıldı.
Görev suçlarına ilişkin özel düzenlemelerin, ağır cezayı gerektiren suçüstü hallerinde uygulanamayacağı, soruşturmanın genel hükümlere göre yapılacağı ifade edilen dilekçede, TSKİHK'nın 92 ve 93.maddelerinin asker kişilere ayrıcalık tanıdığı ileri sürüldü ve Anayasanın "eşitlik" ve "adil yargılanma" ilkelerine aykırı olduğusavunuldu.
Dilekçede, Anayasaya aykırılık iddiasıyla, TSKİHK'nın iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması da talep edildi.