Aşklar, meşkler ve diğer ilişkiler

Aşklar, meşkler ve diğer ilişkiler

İnsan bazen kör derecesinde görmez olabiliyor. Bazen körden öte olup görmediği şeye elinde delillerle dokunsa bile inanmak isteyebiliyor. Bazen ihtimal vermiyor.

Bazen üzerine konduramıyor. Bazen de gayrimeşruluğun o kadar içine dalıyor ki bunu kendisine hak ve helal görebiliyor.

Bazen yaptığı bir davranışın adını kopamıyor. Bazen koyduğu yanlış isme o kadar inanıyor ki yaptığı davranışlar bunun aksini gösterse bile sırf kendisi öyle dedi diye öyle olduğuna inanıyor ya da inanmak istiyor.

Bazen en yakınını sahte ve saklı davranışlarla hançerliyor da bunu ne kendisi görebiliyor ne de başkasının gördüğünü kabul ediyor.

Başkalarının hayatında o kadar yer alıyor ki o hayatta olması gerekenlerden daha özel durumdan istifade ediyor da birilerinin bunun adını böyle koyma ihtimalini bile düşünmüyor.

Bazen aşk benimdir gibi yaşıyor ama aşk başkasınındır diye dillendirip duruyor. Bilmediklerini, duymadıklarını ve anlamadıklarını sanırken bilmez ki dillere sakız, bakışlara tiksinti ve saklantılara mahzen olur da bilmez duymaz anlamak istemez.

Bilmem hiç böyle şeyler yaşadınız mı bilmem ama eminim siz de etrafınıza baktığınızda dillendirilmekten korkulan nice hal ve davranışlar göreceksiniz.

Gecenin köründe sizin için çalmayan bir telefonu duymak, yan duvarlardan ve kilitlenen kapıların arkasında konuşulabilecekleri tahmin etmeniz imkansız değil.

En özel durumlarınızı dile getiren bir yakınınıza rastlamanız ve en hususi durumlarınızı konuşmadığınız kişilerden duymanız işte bu saklı yaşanmışlık ve konuşulmuşlukların bir neticesidir.

Ve bir gün gelir tüm şehir bir gayrimeşruluğu konuşurken siz bu sahnenin neresinde neden bulunduğunuzu anlamaya çalışırsınız. İşte o zaman geriye döner ve baktığınızda anlarsınız ki siz aslında sadece bir ilişkiyi aklamanın ve saklamanın yasal adresi gözüküyorsunuzdur.

Bekir Kale Ahıskalı