İZMİR Adliyesi´nde, iki kadın, sevgili ya da arkadaş oldukları erkekleri maddi yönden istismar ettikleri için yargılanıyor. İzmirli işadamı A.E., üç yıl arkadaşlık yaptığı sevgilisi D.S.’ye kredi kartını verdi.
Kendisine ait lokantadaki pos cihazından 23 bin 600 lira nakit kullanan D.S., yaklaşık 25 bin TL borç yaptı. Biriken borç ödenmeyince A.E., sevgilisi D.S. hakkında suç duyurusunda bulundu. D.S., bu olayların ardından kendisine ait işyerini devredip, aracını satarak adresini değiştirdi ve ortadan kayboldu. Bunun üzerine işadamı A.E. dava açtı. Ancak mahkeme gönül rızasıyla verilen karttan doğan borcun ödenmemesi durumunda istenemeyeceğine karar verdi. Dosyayı inceleyen Yargıtay yerel mahkemenin verdiği kararı onadı.
Diğer dava da aynı mahkemede bu yıl açıldı. Bir ilaç şirketinde çalışan M.E.D., üç yıl arkadaşlık yaptığı A.E. ile evlenmeye karar verdi. M.E.D.’nin babası, oğluna 70 bin lira değerinde bir ev satın aldı. M.E.D.´nin sevgilisi A.E. `Nasıl olsa evleneceğiz’ diye dairenin kendi üzerine yapılmasını istedi. M.E.D. de evi, formalite gereği, 20 bin TL´ye satmış gibi göstererek A.E.´nin üzerine geçirdi.
Evin tapusunu aldıktan bir hafta sonra A.E., evlenmekten vazgeçtiğini belirtip ortadan kayboldu. M.E.D., evini geri almak için avukatı aracılığıyla 3´üncü Asliye Hukuk Mahkemesi´nde dava açtı. Bu dava halen sürüyor.