Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi Aslan Değirmenci, medya patronlarının 28 Şubat Alt Komisyonu’nda kendini aklama çabası içine girdiklerini söyledi. Değirmenci, “Karargahta yatıp kalkan gazeteciler var, isimleri var. Bir medya patronunun bundan haberi olmama ihtimali var mı?” diye sordu.
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma 12 Eylül Alt Komisyonu, Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi Aslan Değirmenci’yi dinledi. Değirmenci, 12 Eylül’ün tanıkları ile yaptığı görüşmelerde bu kişilerin ortak görüşlerini komisyon üyelerine aktardı. Buna göre, 12 Eylül’ün toplumun temel kazanımlarını yok ettiği ve bir Ergenekon operasyonu olduğunu ifade eden Değirmenci, “Bir başka ortak görüş, Süleyman Demirel’in gizli aktör, yasa dışı olayların tertipleyicisi olduğudur.” iddiasını ortaya attı. 12 Eylül döneminde yapılan işkencelere de değinen Değirmenci, “Diyarbakır cezaevinde devlet PKK’yı kurdurmuştur.” ifadesini kullandı.
28 Şubat süreci ile ilgili savcıya sunduğu çok sayıda belge bulunduğunu söyleyen Değirmenci, BÇG tarafından tüm amirallerin fişlendiğini dile getirdi. Personel yerleştirilen özel işletmelerde de fişlemeler yapıldığını belirtti. Fişlemelerin, BÇG dışında MİT, Emniyet ve Jandarma İstihbarat tarafından da yapıldığını kaydetti. 28 Şubat sürecinde darbelere direnmesi muhtemel siyasiler hakkında karalama kampanyaları başlatıldığını, bazı gazetecilere siparişle haber yaptırıldığını belirten Değirmenci, “Darbelere direnmesi muhtemel siyasilere canlı yayında sorulacak sorular bile hazırlanmış ve medyaya yollanmış.” şeklinde konuştu.
Değirmenci, 6 milyona yakın fişleme yapan BÇG’nin ödeneği nereden bulduğu, Encümen-i Daniş ile post modern darbe arasındaki ilişkinin ne olduğu, 2006 yılında oluşturulan Ulusal Birlik Hareketi'nin akıbetinin ne olduğu, bu hareket ile ‘5’li Çete’ arasında bir ilişki bulunup bulunmadığı gibi sorulara cevap aranması gerektiğini söyledi.
“TANKLARIN ÜZERİNE ÇIKACAK KİŞİ SAYISININ AZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
Darbe tehlikesinin geçmediğini, darbecilerin halen aktif olduğunu kaydeden Değirmenci, “Özeleştiri yapsalar bile sıkıştıkları anda askere ya topuk selamı ya da el selamı vereceklerini düşünüyorum. Anlatıldığı kadar da sivil toplum örgütlerimizin bilinçlendiği kanaatinde değilim. Tankların üzerine çıkacak insan sayısının da az olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
Ergenekon ile ilgili yapılan haberler nedeniyle haklarında çok sayıda dava açılmasına rağmen, toplumdan bir destek görmediklerini vurgulayan Değirmenci, “Siyasi olarak yapılanları inkar etmiyorum, ancak bu yapılanların topluma yansıması lazım.” dedi. Değirmenci şöyle devam etti: “Cumhuriyet Mitingleri'nin arka planını biliyoruz, amacını biliyoruz. Cumhuriyet Mitingleri yapılırken toplum neredeydi? Darbelere karşı bir yürüyüş platformu kuruldu. Bizim sivil toplum örgütlerimiz darbelere karşı neden eylem gerçekleştiremedi? Darbelere karşı Türkiye’de sendikalar karar aldılar, eylem yapacağız dediler. Cumhuriyet Mitingleri yapılıyorsa, biz de bunu yaparız. Üçüncü ilden sonra bitti, 81 ili gezeceklerdi. Darbe tehlikesi sona erdiği için mi bitti? Bunların tartışılması gerekir.”
“28 ŞUBAT’TA MEDYA AYAĞI OLMASAYDI, BÇG ÇOK ÇABUK BOŞA DÜŞERDİ.”
28 Şubat’ta medyanın rolünün sorulması üzerine Değirmenci, şu cevabı verdi: “28 Şubat’ta, medya ayağı olmasaydı BÇG çok çabuk boşa düşerdi. BÇG’nin karargahında yatıp kalkan gazeteciler biraz vicdanlı olsalardı, gelip kendileri gibi korkak olmayan gazeteciler ile BÇG’nin faaliyetlerini paylaşsalardı bugün Ergenekon, Balyoz’un önünü nasıl aldıysak o gün de önünü alabilirdik.”
28 Şubat Alt Komisyonu’na gelen medya patronlarına yönelik de bazı eleştirilerde bulunan Değirmenci, şunları dile getirdi: “Bazı medya grubu patronlarının ve sendika başkanlarının buralara gelip, kendilerini aklamaya yönelik ifadelerinden sonra toplumda ilginç bir algı oluştu. Tırnak içinde söylüyorum, komisyonun güveni sarsıldı: ‘Darbeleri Araştırma Komisyonu mu’, ‘Kapatma Komisyonu mu’ diye irdelemeler yapıldı… Her ifadelerinde söz birliği etmişçesine 'siyasetçiler tankın üzerine çıksınlar' ifadesini şiddetle kınıyorum. Biz karanlık yapılarla mücadele edeceğiz, bu yapıların deşifresini sağlayacağız, siyasetçimiz eğer hesabını sormuyorsa, tankın üzerine çıkmıyorsa onları da deşifre edeceğiz.”
Medya patronlarının öz eleştiri yaptıklarına inanmadığını dile getiren Değirmenci, “Medya patronlarının komisyonda kendilerini aklama çabası içine girdiklerini düşünüyorum. Benim elimde belgeler var. Bunları komisyonla paylaşıyorum. Karargahta yatıp kalkan gazeteciler var, isimleri var. Bir medya patronunun bundan haberi olmama ihtimali var mı? Bir programda bir medya patronu 'sızma olmuş olabilir' demişti. Nasıl sızma olmuş olabilir. Ben sızdıysam senin içine, senin görevin beni atmaktır. Medya patronları ve bazı gazetecilerimizin komisyona gelmelerini önemsiyorum, bilgi vermelerini önemsiyorum. Dilerim Cumhuriyet savcısı çağırdığı zaman burada anlatamadıkları şeyleri anlatacaklardır.” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz