İzmir'in Bayraklı ilçesinde oturan Aslıhan Sinem Çiçek, 26 Temmuz günü saat 14.00 sıralarında, Bornova'daki bir restoranla garsonluk işi ile ilgili görüşmek için evden çıktı. Sinem akşam eve dönmeyip, telefonuna da ulaşılamayınca babası Serdar Çiçek, polise giderek kayıp başvurusunda bulundu. Ekipler, Çiçek'in Ege Üniversitesi Hastanesi'nde olduğunu tespit etti. Böbrekleri iflas ettiği belirtilen Aslıhan Sinem Çiçek, 27 Temmuz'da hastanede yaşamını yitirdi.
Aslıhan Sinem Çiçek'in ölümü ile ilgili soruşturma başlatan ekipler, şüpheli olarak Burak Kaya'yı gözaltına aldı. Çiçek'in cep telefonu üzerinden çıkan Kaya, sevk edildiği adliyede 'gasp' suçundan tutuklandı.
Bu arada, Sinem'in Bornova'da iş görüşmesinden çıktıktan sonraki anları, güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde Aslıhan Sinem Çiçek'in bir hafif ticari araca bindiği görüldü.
Aslıhan Sinem Çiçek'in babası Serdar Çiçek (41), kızının kanında yüksek miktarda uyuşturucu tespit edildiğini belirterek, "Kızımın olay yerinde bahsettiği başka isimler kimler? Bunların araştırılmasını istiyoruz. Suçluların bulunması için devletimizden destek istiyoruz. Adalet istiyoruz. Kadın cinayetlerin durdurulmasını istiyoruz. Canımız yandı, evladımız gitti. Diğer genç kızlarımızın başına bir şey gelmesin" dedi.
Aslıhan Sinem Çiçek'in cep telefonunun üzerinden çıktığı Burak Kaya'nın ifadesi ortaya çıktı. Çiçek'i tanımadığını ve yolda tesadüfen görüp yanına gittiğini önü süren Kaya polisteki ifadesinde, "Yoldan geçerken gördüm. Yol ortasında oynuyordu. Başına bir şey gelmesin diye alıp yol kenarına götürdüm. Beni tokatladı. Bunun üzerine bıraktım" dediği belirtildi. Buna karşın Kaya'nın, genç kızın cep telefonunun üzerinden çıktığının hatırlatılması üzerine sorulan sorulara yanıt vermediği öğrenildi.
(DHA)