Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, ülke olarak üçüncü sanayi devrimine adapte olmaya çalışırken, gelişmiş ülkelerin ’dördüncü sanayi devrimini gerçekleştirdiğini belirterek, "Biz yine seyrediyoruz. Artık seyreden değil yapan olmalıyız. Alt yapı sorunlarımıza odaklanırken bu yeni devrimi kaçırmamalıyız" dedi.Aşut, yaptığı yazılı açıklamada, MTSO olarak 2016 yılında yapacakları çalışmaları anlatırken, ekonomik beklentilere yönelik değerlendirmelerde bulundu. Yaşanan her sıkıntıya rağmen yeni yılın verdiği umutların az da olsa kara bulutları dağıttığını kaydeden Aşut, "Umut var olan en büyük gücümüz. Maddi değerlerini yitirenler bir şeyini yitirmiş olur ama umudunu yitirenler her şeyini yitirir. Bu anlamda yeni bir yılın başlangıcıyla tüm Mersin iş dünyası olarak, Türk milleti olarak geçmişin olumsuzluklarını artık bir kenara bırakıp hedeflerimize tekrar odaklanmalıyız. Bizleri ayrıştıran basit ayrımcılıkları bir kenara koyup, bizleri bir arada yaşatan, bizleri birleştiren değerleri yüceltmeliyiz. Bu anlamda 2016’nın barışın, adaletin, demokrasinin, evrensel insan haklarının, özgürlüklerin, ekonomik refahın konuşulduğu bir yıl olmasını diliyoruz" diye konuştu."TARIM VE GIDA STRATEJİK BİR HALE GELİYOR"Tarım ve gıdanın Mersin’in en önemli sektörü olduğuna vurgu yapan Aşut, "Dünyanın, yüzyılın ortası gelmeden 9 milyar nüfusa ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu da tarım ve gıdanın artık daha da stratejik bir alan, hatta bir güvenlik sorunu olacağını gösteriyor. Ancak, tarımda bir zamanlar kendine yeten bir ülke olan Türkiye, bu gün buğday ithal eden konumdadır. Nüfusu her geçen gün artan Türkiye’nin, tarım alanında yüksek teknolojiyi kullanması hayati bir konudur. Bu anlamda Mersin olarak uzun süredir planladığımız ve üzerinde çalıştığımız Tarım Teknoparkı ve Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgesi projelerimiz kararlılıkla devam edecektir. Çünkü bu konu sadece Mersin’in değil, ülkemizin geleceğidir, güvenliğidir. Bu noktada hem bu işin içinde olacak olan kent dinamiklerinin hem kamu dinamiklerinin hem de ilgilibakanlıkların bu konuyu bir kente yapılacak olan basit bir yatırımın ötesinde görmesini ve bunun bürokrasinin kurbanı olmasına izin vermemesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı."MERSİN’DEKİ YATIRIMLARIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"Mersin’deki projelerin takipçi olacaklarını kaydeden Aşut, bunların başında Çukurova Uluslararası Bölgesel Havalimanı projesi olduğunu ifade ederek, "Özellikle kamu yatırımlarında tüm Mersinliler, siyasi parti ayrımı yapılmadan tüm vekillerimizin ortak hareket etmesini beklemektedir. Çukurova Havalimanı demek sadece Mersin’in değil tüm Çukurova’nın, tüm bölgenin turizmden sanayiye, katma değerli tarım ürünlerinden çiçekçilik gibi yeni sektörlere kadar ihracatın artması demektir. Bu yatırımın yavaşlatılması aslında ülkenin hedeflerinin yavaşlatılmasıdır. Ulaşımla ilgili yol ve otoyol yatırımları, liman-otoban bağlantıları, OSB- otoban bağlantıları, D-400 yolunun genişletilmesi Mersin’in beklediği öncelikleridir. MTSO olarak bu alt yapı yatırımlarının takipçisi olacağız" şeklinde konuştu.Hava ve karayolu yatırımlarının dışında Mersin için en hayati ulaşım sektörünün, deniz ile ilgili yatırımlar olduğuna işaret eden Aşut, "Bu noktada küresel deniz ticareti artık konteyner taşımacılığına döndüğü için Mersin Konteyner Limanı yatırımı mutlaka hızlanmalıdır. Bu kentimizin lojistikte bölgesel ve küresel rekabeti için bir zorunluluktur. Ülkemizin lojistik hedefleri için bir zorunluluktur. Mersin özelinde bakıldığında ise Taşucu-Seka limanının özelleşmesi ve daha da önemlisi ticari bir liman olarak devam etmesi kentimizin lojistik gücü için hayatidir" dedi.MTSO olarak 2016’da takibine devam edecekleri diğer önemli bir yatırımın ise ’Turizm Bölgeleri Projesi’ olduğunu söyleyen Aşut, şöyle devam etti; "Kentimizin doğu ve batısında tüm bu projelerinin takipçisi olacağız. Özellikle Tarsus- Kazanlı sahil şeridinin turizm konseptinin yeniden belirlenmesi vizyonu adına yeni açılımlar yapacağımızı ifade etmek isterim. Mersin, turistleri bir tatil köyüne istifleyen ve kente katkısı olmayan bir kitle turizmini, fabrikasyon bir turizm hedeflememektedir. Bu konuda vizyonumuz açıktır. Kentimizin tarihi değerlerini, doğal değerlerini, kültürel değerlerini ve yükselen bir turizm alanı olan ve Mersin mutfağını kullanabileceğimiz gastronomi turizmini öne çıkarmak önceliğimizdir. Bunu da yolu alternatif turizmi harekete geçirmektir. Mersin’in çevresel sorunlara rağmen başarı ile yürüttü kurvaziyer turizmi bunların başındadır. Ortak kullanım alanları olan butik oteller kavramı bazı bölgelerde yeni açılımlarımız olacaktır. Elbette projelerimiz ve takipçisi olacağımız yatırımlar bunlarla sınırlı değil ama bunlar Mersin’in her alanda dönüşümünü tetikleyecek olan domino taşlarıdır. Mersin iş dünyası yeni bir yılın umudu ile bu değerleri Mersin’e kazandıracaktır.""MTSO’YA MODERN BİZ HİZMET BİNASI KAZANDIRACAĞIZ"MTSO olarak üyelerine daha kaliteli ve hızlı hizmet vermek için modern bir hizmet binası projesi çalışmasının devam ettiği bilgisini veren Aşut, "Arsamızı aldık ve projelerimizin hazırladık. Şu an yatırım planlamalarının hazırlığı içindeyiz. Amacımız Mersin Ticaret ve Sanayi Odasına, Mersin iş dünyasına yakışan bir hizmet binasını hayata geçirmek olacaktır. MTSO olarak üyelerimize hizmet vermenin dışında ikinci önemli görevimiz, kentimizin sanayi veticaret yatırımlarını belirlemek ve hayata geçirilmesini sağlamaktır. Bu noktada kentimiz ekonomisinin, ihracatının ve istihdamının en önemli merkezleri olan Organize Sanayi Bölgelerimizin sayısını çoğaltmak yasal görevimizdir. Bu yasal görevi MTSO olarak Mersin- Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nin kuruluşunda kullanmıştık. Bundan sonra da Valiliğimizle ve yerel yönetimlerimizle birlikte kentin yeni OSB’lerini oluşturmak için inisiyatif almaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı."GELECEĞİN KAPISI, ENDÜSTRİ 4.0"Ülke olarak kendi içimizdeki sorunlara odaklanırken, küresel ekonomik ve bilimsel gelişmeleri ve bu gelişmelerin ekonomi üzerindeki dönüştürücü etkisini es geçmemek gerektiğini vurgulayan Aşut, şu ifadeleri kullandı; "Aksi takdirde rekabeti yakalayamayız. Bilgi ve bilim o kadar hızlı gelişiyor ki, bunu iyi kullanan ülkeler ekonomik dönüşümleri için kullanıyorlar. Bizler ise çoğu zaman takip eden ve üretmekten çok kullanan durumuna kalıyoruz, sadece pazar oluyoruz. Ancak, bunları yapan olmalıyız. Bilgi bize bu gücü sağlıyor. Bu anlamda sanayide bir küresel bilgi dönüşümü yaşanıyor. Geleneksel sanayi olan imalat sanayi bilgisayarlaşan ve gittikçe internetin entegrasyonu ile yeni bir yöne gidiyor. Birinci sanayi devrimi su ve buhar gücüne dayanıyordu. İkinci sanayi devrimi ise elektriğin icadı ve kullanılması ile geldi. Üçüncü sanayi devrimi belki de Türkiye’de en çok MTSO’nun gündeme getirdiği bir konuydu. Otomasyonun dijital ile entegrasyonu bu devrimin özüydü. Hala bunu yaşıyoruz, buna geçmeye çalışıyoruz. Biz bu üçüncü sanayi devrimine adapte olmaya çalışırken, gelişmiş ülkeler ’dördüncü sanayi devrimi’ni gerçekleştiriyor. Ve biz yine seyrediyoruz. Artık seyreden değil yapan olmalıyız. Dördüncü sanayi devrimi, yani bilinen adıyla ’Endüstri 4.0, her alanda bilgisayarlaşma ve yüksek teknolojinin, bilgi-iletişim teknolojilerinin, internetin imalat sanayine entegre olmasıdır. Dünya sanayisi ve ekonomisi yeni bir devrimin eşiğinde. Alt yapı sorunlarımıza odaklanırken bu yeni devrimi kaçırmamalıyız. ABD’de uygulanan bu koalisyon ve yeni oluşum bize bir rol-model olabilir. Bir araya gelmeli ve Mersin olarak sadece alt yapı değil, bu vizyonu konuşmalıyız."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz