ALMAATI (İHA) - Kazakistan'ın Almatı kentinde yapılan Asya'da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Zirvesi'nde Keşmir sorununa çözüm arayışlarına, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dışında Çin Devlet Başkanı Jiang Zemin de katkıda bulunmak istiyor. Hindistan Başbakanı Atal Behari Vajpayii ve Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref'in de katıldığı zirve, Keşmir'de yaşanan gerginliğin sona erdirilmesi için bir fırsat olarak görülüyor. Müşerref ve Vajpayii'nin bugün biraraya gelmesi bekleniyor.
Türkiye'den Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in de katıldığı Asya'da İşbirliği ve Güven Sağlayıcı Önlemler Zirvesi Keşmir sorununa kilitlendi. Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref ve Hindistan Başbakanı Atal Behari Vajpayii'nin toplantıya katılması üzerine gözler Almatı'ya çevrildi.
Gözlemciler, Çin'in ve Rusya'nın kapalı kapılar ardında, karşılıklı görüşmeye razı olmayan iki lideri biraraya getirmeye çalışacaklarını öne sürüyor. Yetkililer, Putin ve Jiang'ın bugün iki liderle biraraya gelmelerinin beklendiğini belirtiyor.
ÇİN İÇİN KEŞMİR'İN ÖNEMİ
Keşmir'in yüzde 20'lik bir bölümü jeostratejik nedenlerle Çin tarafından işgal edilmiş durumda. Bu nedenle Çin Halk Cumhuriyeti de Keşmir sorunuyla doğrudan alakalı. Krize doğrudan komşu olan Çin'in, şimdiye kadar bu konuda pek fazla yorum yapmamasının sebebi bölgedeki çıkarlarının artık çok fazla önem taşımaması. Bu yüzden Pekin konuyla ilgili tarafsız tutumunu uzun süre korumaya çalıştı.
Pakistan'la öteden beri sıcak ilişki içinde olan Çin'in, Hindistan'la yaşadığı sorunlu günler de artık geride kaldı. Nitekim Pekin, Keşmir krizi konusunda Pakistan'ı desteklemek gibi bir hataya düşmedi. Zira, Çin yönetimi, Müşerref'i açıkça destekleyerek cesaretlendirebilir, Hindistan ise bu açık desteği provokasyon olarak algılayabilirdi.
ÇİN - HİNDİSTAN - PAKİSTAN İLİŞKİLERİ
Çin ve Hindistan ilişkileri düzelme yolunda. Gerçi, Pekin ve Yeni Delhi arasında güven tazeleyici ve dostluk dolu sözlere rağmen 1962 yılında iki ülke arasında yaşanan sınır savaşının gölgesi bugüne kadar uzanıyor. Ancak Çin, ticari ve stratejik açıdan Hindistan'la arasını bozmak istemiyor.
Krizin çözümü konusunda, Keşmir'in yüzde 20'lik bir bölümünü Çin'in işgal etmiş olmasının ise hemen hemen hiç bir önemi yok. Pakistan, 1957 yılında komünist komşularıyla sorun yaşamamak için bölgenin bir bölümünü Çin'e terketmişti. İki yıl sonra Çin Ordusu, Birleşmiş Milletler kararı uyarınca Hindistan'ın elindeki Aksai Chin bölgesine girdi.
Bölge bugüne dek tartışma konusu olmaya devam etti. Ancak 1993 yılında iki ülke arasında imzalanan bir anlaşmayla taraflar sınırı tanımış ve güven arttırıcı önlemler kararlaştırmıştı. Dolayısıyla Çin'in Keşmir'de işgal ettiği bölüm tamamen tartışma dışı kalıyor.
BÖLGEDE KİMSE YOK
Zaten bölgede bulunan az sayıda asker dışında kimseler yok. Çin'in birkaç yıl evvel aşırı dinci militanların bölgeye sızmasını engellemek için çektiği tel örgüler İslamabad'la Pekin arasındaki sıcak ilişkilerin az da olsa bozulmasına neden olmuştu.
Çin Halk Cumhuriyeti buna karşın Hindistan'a karşı çoğu zaman Pakistan'ın arkasında olmuş ve ülkeye nükleer silahlar konusunda da destek sağlamıştır. Ancak son zamanlarda sınırları dahilindeki İslamcı hareketin güç kazanmasından sonra endişelenen Pekin, Pakistan'ın militanlara karşı girişimlerde bulunacağını ilan etmesinin ardından biraz rahatladı.
Rusya Devlet Başkanı Putin'in konuya el atması, Çin Devlet Başkanı Jiang Zemin'i de harekete geçirdi. Zemin bu durumda geri kalmak istemedi ve Almatı'daki zirveye katılma kararı aldı.
(DW-MEM-MEM-DE-D)
04.06.2002 12:36:29 TSI
NNNN