Ataç: Karargahta Illegal Bir Toplantı Oluyorsa Bunu Bilemem

Poyrazköy davasında tanık olarak dinlenen eski Deniz Kuvvetleri Komutanları Muzaffer Metin Ataç, kendi yönetimi altındaki...

Poyrazköy davasında tanık olarak dinlenen eski Deniz Kuvvetleri Komutanları Muzaffer Metin Ataç, kendi yönetimi altındaki karargâhta illegal toplantılar yapıldığından haberinin olamayabileceğini söyledi. Ataç, “Normal şartlarda karargah içindeki faaliyetlerden haberdar olurum. İllegal bir şey oluyorsa bilemem bunu tabi.” ifadesini kullandı.Amirallere Suikast, Kafes Eylem Planı ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi dosyaların birleştiği 8’i tutuklu 85 sanıklı Poyrazköy davasının 29. duruşması İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada ilk olarak eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Metin Ataç dinlendi. Ataç, Poyrazköy kazılarında ele geçirilen mühimmatların bulunmasına neden olan 21 Nisan 2009 tarihli ihbar mektubunun daha önce 5 Şubat 2009 tarihinde kendisine geldiğini teyit etti. Albay Ali Türkşen'in Poyrazköy’de emniyet güçlerinin mühimmat bulunmasını sağlayan ihbar mektubunun benzerinin 2 ay önce DKK Ataç’a ulaşıp ulaşmadığını sordu. Ataç da Genelkurmay üzerinden kendisine böyle bir ihbar mektubunun geldiğini itiraf etti.Davanın tutuklu sanıklarından Koramiral Deniz Cora, Metin Ataç’a kendisine yönelik suikast planından haberdar olup olmadığını sordu. Söz konusu plandan haberdar olmadığını belirten Ataç, Cora ile uzun yıllar birlikte görev aldığını ifade etti. Cora’dan sonra söz alan emekli Tuğamiral Fatih Ilğar ise Muzaffer Metin Ataç’a “Karargah içinde sizden habersiz toplantı olur mu?” sorusunu yöneltti. Karargahta 800 kişi olduğunun altını çizen Ataç, “Normal şartlarda karargah içindeki faaliyetlerden haberdar olurum. İllegal bir şey oluyorsa bilemem bunu tabi. Bilemiyorum ki.” ifadesini kullandı. Ataç’ın bu ifadelerine seyirciler tepki gösterdi. İzleyici sıralarında oturanlar Ataç’a yönelik ağır sözler sarf etti.Daha sonra söz alan Balyoz davasının tutuklu sanıklarından Ali Türkşen, Poyrazköy’de mühimmatların bulunmasına neden olan 21 Nisan tarihli ihbar mektubunun daha önceden Metin Ataç’a ulaşıp ulaşmadığını sordu. Söz konusu ihbar mektubunun 5 Şubat 2009 tarihinde kendisine ulaştığını anlatan Ataç, “Bana yüzlerce ihbar mektubu gelir. Mert Türker imzalı bir ihbar mektubu geldi. Genelkurmay Başkanlığı üzerinden geldi. Sadece bu değil, yüzlerce ihbar mektubu geliyor” dedi. Aramalardan 2 ay önce mektuptan haberdar olduğunu aktaran Türker, "Şayet mühimmatları ben koymuş olsaydım gömülü olduğu yerde tutar mıydım? Aramadan iki ay önce haberim vardı" diye kendini savundu. Ataç'ın konuşması sırasında mikrofonu isteyen sanık emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü ihbar mektubunun incelenmesi kendisine getirildiğini aktararak "Mektubu o dönem bana arz ettiler. Gizli tutulmasını söyledim. Koç Müzesi'ndeki denizaltında patlayıcı çıktıktan sonra, mektubu tekrardan istedim. Raporla size gönderdim. Genelkurmay, dosyaya koyup rafa kaldırmış. Bakıp gereğini yapsaydı, bu tertiplerin hiç biri yaşanmazdı " şeklinde konuştu. Diğer yandan Ataç kendisine yöneltilen sorular sırasında tutuklu sanıkların sıkça araya girip tanığı yönlendirmeye çalıştıkları gözlendi. Öte yandan bir önceki duruşmaya da gelen eski Donanma Komutanı Nusret Güner dünkü celseyi de izleyici sıralarından takip etti. Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde tanık olarak kürsüye çıkan Ataç'tan sonraki eski DKK Eşref Uğur Yiğit, hakkındaki suikast iddialarını yalanladı. Kendisine suikast yapacağı iddia edilen isimlerle uzun süre birlikte çalıştığını kaydeden Yiğit, mesai arkadaşlarının böyle bir girişimde bulunmayacağını söyledi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: