Atalay açılımın gidişatını anlatıyor

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, hükümetin demokratik açılım adıyla yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi vermek üzere bugün bir basın toplantısı yapıyor.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, demokratik açılım çalışmalarıyla ilgili bakanlıkta bir basın toplantısı düzenliyor.

İşte Atalay'ın konuşmasından satırbaşları:

-Bu bir milli birlik, kardeşlik ve huzur projesidir. Bu projede tek bir muhatabımız vardır, o da milletimizdir, biz milletimize güveniyoruz, toplumumuzun basiretine çok güveniyorum. Biz ne yaptığımızı biliyoruz.

-Bizim gizli bir gündemimiz yok. Komplo teorilerini yadırgıyoruz. AKP ülkenin birlik ve bütünlüğünün sigortasıdır. Biz tüm Türkiye'nin partisiyiz, birliğin garantisiyiz. Vatandaşlarımız rahat olsun. Ne yaptığımızı biliyoruz. Adımlarımızı düşünerek atıyoruz. Kimse kaygıya kapılmasın, devletimizin temel hassasiyetleri değerlendirmeye alınıyor.

Reklam
Reklam

-Bu süreç politik kaygılar, politik hesaplarla ele alınamayacak kadar önemlidir. Uzun yılların birikimi olan bu mesele akşamdan sabaha çözülemez. Bu çalışma önemli bir fırsattır, iyi değerlendirelim

-Bu süreç aynı kararlılıkla sürecek. Şimdiye kadar yaptığımız tüm görüşmeler bulgular, bilgiler analiz edilecek. Benim başkanlığımda bir çalışma grubumuz var. Bu değerlendirmeler taslaklar Başbakanımıza sunulacak, Bakanlar Kurulu'nda görüşülecek. Niyetimiz TBMM açılana kadar çalışmaların belli bir seviyeye gelmesi. Politikalar orada sunulacak

-Çeyrek asırdır akan kan ve gözyaşı duracak, kardeşlik duyguları daha da pekişecektir, Ülkenin kalkınması için daha fazla kaynak aktarılacaktır. Sürecin sonunda terör sona erecek, demokrasimizin standardı yükselecektir. Terör sorununu çözen Türkiye dünyaya örnek olacak iç meselelerini çözen Türkiye cazibe merkezi olacaktır. Hiçbir kesime ayrımcılık ve ayrıcalık yapılmasına izin vermeyiz.

-Çözüm sürecinin sonunda herkes eskisinden daha iyi olacaktır.

- Üniter devlet yapısının sürekli gündeme getirilmesi özgüven eksikliğinin sonucudur

Reklam
Reklam

ARKASINDA YABANCI EL ARAMAYIN

-Her açılımın arkasında yabancı bir el aramaktan vazgeçelim, kendi insanımıza güvenelim. Süreci bir yabancı kuruluşun çalışmalarıyla ilişkilendirmek siyasi komplekstir. Bunu yabancı kuruluşla ilişkilendirerek kendimizi küçük düşürüyoruz.

-Son bir ayda çok değerli analizler yapıldı, sağlıklı müzakere ortamı oluştu. Bu tartışma ortamı, bu samimiyet önemli. Elbette farklı görüşler olabilir, bu sürecin gereğidir. Samimi tartışma zemini açılımın ilk aşamasıdır. Ama bu olumlu sürecin içinde açılımın amaç ve nedenleri çok net olduğu halde kafaların karıştırılmaya çalışıldığı, zihinlerin bulandırılmaya çalışıldığı da oldu. Bu bizi üzdü

-Bilgi sahibi olmadan üretilen siyasi polemiklerin ülkemize hiçbir faydası yoktur. Sürece karşı çıkanlar birtakım yanlış veriler ve önyargılardan yola çıkıyor.

-Biz herhangi bir paket veya eylem planı çıkarmadık, tüm kesimlerle görüşerek bir plan çıkarmayı düşündük. Buna rağmen muhalefet bizi suçladı, üniter devlet yapısının yıkılacağını iddia etti. Öncelikle bölünme sendromundan kurtulalım, milletimizi bölmeye kimsenin gücü yetmez

Reklam
Reklam

DEVLET İLK KEZ BİZİ DİNLİYOR

-Herkes terörün bitmesini istiyor, Bu konuda gerçekten hedefe ulaştık, tüm görüşmelerde sorunun çözülmesi gerektiği konusunda toplumda çok büyük mutabakat var

-Bazı sivil toplum temsilcileri "devlet ilk kez bizi dinliyor" dedi.

-Toplumun geniş kesimlerini dinledik, Son günlerde Hasan Celal Güzel, Tarhan Erdem, Yılmaz Öztuna ile görüştük. Farklı kesimlerin öneri kaygı ve önceliğini aldık.

5 PARTİ 22 STK İLE GÖRÜŞTÜM

-Bir ay boyunca imkanlar çerçevseinde sivil toplum kuruluşlarıyla görüştük, bireysel görüşmeler yaptık. Ayrıca 5 siyasi partimizin görüşlerini aldım. 22 STK’yla özel toplantılar yaptım. 11 meslek örgütü, TOBB, TÜSİAD, Memur-Sen gibi meslek örgütleriyle görüştüm. Şehit ailelerini temsil eden 24 dernek ve şehit aileleriyle görüştüm. Ayrıca çok ciddi bölgesel bazda, siyasi parti tabanları bazında siyasi değerlendirme yaptık, kamuoyu araştırmaları yaptık.

-Sürecin bilimsel boyutu üzerinde önemle duruyoruz.YÖK'le bu konuda görüşüyoruz.

KAPILARINI ÇALDIK, BİZİ REDDETTİLER

Reklam
Reklam

Sürece karşı çıkanların, bir takım yanlış verilerle yanlış sonuçlara ulaştıklarını söylüyorum. Bu kişiler hayali projeler üreterek sürece karşı çıkmaya çalıştılar. Dahası kendilerinin kapısını çaldığımızda da bizi reddettiler. Dolayısıyla bilgi sahibi olmadan üretilen siyasi polemiklerin ülkemize hiçbir faydası yoktur. Biz görüştüğümüz kesimlerle Türkiye’nin nerdeyse çok büyük kesimini temsil eden odalarla, kuruluşlarla, STK’larla görüştük. Hiçbirisinin bu konularda niyetle hedefle, varılmak istenen yerle ilgili bir sorunları yok. Çünkü bilgi sunduk, konuştuk.

Diğer siyasi partilerimizle de birbirimizi anlasak eminim bunlar olmayacaktı.

SORUMLULUKTAN KAÇANLARI MİLLETE HAVALE EDİYORUM

Son 10 yılda insan hakları konusunda çok ileri gidildi. 7 yıl demiyorum 10 yıl diyorum bunu bütünlemek lazım. Hükümetimiz döneminde çok isabetli yol alınmıştır. Bu bir süreçtir.

TRT-6 örneğinde olduğu gibi ne kadar önemli adımlar atıldı. Hep söyledik söylemeye de devam ediyoruz. Bu meseleye iktidarıyla, muhalefetiyle devletin tüm kurumlarıyla çözülecektir.

Reklam
Reklam

Bu sorumluluktan kaçanları milletimize havale ediyorum.

SORULARI YANITLADI

Bakan Atalay açıklamarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Atalay bir soru üzerine "Bu süreç ile ilgili Anayasa değişikliği gündemimizde yok" dedi.

AF KAVRAMINI HİÇ ZİKRETMEDİK

Atalay af konusundaki soruya "Af diye bir kavramı hiç zikretmediklerini belirterek "Zikretmiyoruz da ama, bu işin başı silahların bırakılması ve tasfiye. Bunun için çok çalışmak lazım. Bütün alternatifler üzerinde de çalışıyoruz" yanıtını verdi.