AK Parti Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay, geçtiğimiz günlerde yapılan İl Danışma Kurulu toplantısında yapmış olduğu konuşmanın yerel basın tarafından çarpıtıldığını söyledi. İttihatçı kafanın ‘Türk’ kavramı ile kast ettiği şey ile Anadolu'nun saf-masum gariban Türkü'nün anladığı şeyin aynı olmadığını belirten Atalay, birilerinin kendi ikballeri için yalan ve kara propaganda yaptığını belirtti.
Atalay yaptığı açıklamada, konuşmasının başının sonunun kesilip söylenmemiş bazı sözlerin sanki kendisinin söylemiş gibi yansıtıldığını ifade ederek şunları kaydetti: " Öncelikle ifade etmem gerekir ki, ilgili tepkilere neden olan söz bana ait değil, orada bulunan bir gazetecinin kendi çıkarımı veya yorumudur. Benim konuşmamı bir salon dolusu insan dinlemiş, ayrıca ilgili gazetede de video olarak yayımlanmıştır. Konuşmamla ilgili yorum yapanlar keşke o konuşmayı bizzat dinledikten sonra söylediklerini söylemiş olsalardı.Bir saate yakın süren konuşmamdan tek bir cümle dahi dinlemeden, başkasının yorumunu benim sözümmüş gibi gazetesine başlık yapanlar ile bu gazete başlığından hareketle yorum yapanlara cevabım şudur: Birisi hakkında konuşmadan önce size ulaşmış bilgiyi veya haberi iyice araştırmak, her insanın en temel ahlaki ödevi ve görevi değil midir? "
Gerek Kızılcahamam’da ve gerekse Ardahan’da yaptığı konuşmada, ülkenin dününü ve bugününü doğru okuyup yarınını da daha sağlıklı tasavvur etmek her sağduyu sahibinin en temel vazifesi doluğunu belirten Atalay, " Bana göre İttihatçıların iktidarı ile başlayıp CHP’nin tek başına devri iktidarı boyunca sürdürdüğü yanlış politikalar yüzünden bu ülkenin birlik ve bütünlüğü ciddi oranda zarar görmüştür. Düşüncemi açıkça ifade etmem gerekiyorsa diyeceğim şudur: İttihatçı kafanın ‘Türk’ kavramı ile kast ettiği şey ile Anadolu'nun saf-masum gariban Türkü'nün anladığı şeyin aynı olmadığını düşünüyorum. Çünkü Anadolu Türkü'nün olmazsa olmazı olan dini, tarihi, medeniyeti, kültürü onların telaffuz ettiği ‘Türk’ kavramı içinde yer almaz. Çünkü o çerçevesiyle bu kavram bütünüyle seküler, laik, beyaz ve özellikle de İslam’dan hiçbir renk, koku ve hatta gölge bile taşımıyordur. Tıpkı Kürt ulusalcıların ‘Kürt’ kavramının içini Kürtlerin değerlerinden arındırıldıkları gibi. O yüzdendir ki, öylesi bir Türk olmaktan da böylesi bir Kürt olmaktan da Allah’a sığınırım. Çünkü aklım, vicdanım, bilgim, dinim, kitabım, Peygamberim, tarihim kısacası inandığım ve bildiğim her disiplinin bana söylediği şey; insanların tıpkı bir tarağın dişleri gibi eşit oldukları, Arab’ın Acem’e, beyazın siyaha hiçbir üstünlüğünün olmadığı, tüm insanların Adem ve Havva’nın ortak çocukları olarak nesebin, Müslüman olmaları halinde ise ayrıca dinen kardeş olduklarıdır." diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz