Atalay köstebek iddialarına yanıt verdi

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Deniz Feneri soruşturmasında köstebek olduğunu iddia ettiği Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay iddialara yanıt verdi.

Beşir Atalay, Deniz Feneri soruşturmasında “köstebek” olduğu yönündeki iddiaları yalanladı. Adalet Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada da, Kılıçdaroğlu'nun iddialarının gerçek dışı olduğu belirtildi.

[

****](https://www.mynet.com/kilicdaroglu-kostebek-bakani-acikladi-110100596439)

[

****](https://www.mynet.com/adalet-bakanligindan-kostebek-aciklamasi-110100596489 )

Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını “hukuk ihlali” olarak değerlendiren Atalay, “Hiçbir davayla ilgili yönlendirmem olmamıştır. Masum insanları suçlu ilan etmek ahlak yoksunluğudur” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisini hafiye gibi konumlandırdığını söyleyen Atalay, “CHP lideri parti içi rahatsızlıkları örtmek istiyor” dedi. Atalay, “CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu köstebek arıyorsa gizli soruşturma dosyasını sızdıranlara baksın. Bu iddialar külliyen yalandır, iftiradır” diye konuştu.

İŞTE AÇIKLAMANIN TAMAMI

2 Eylül tarihinde bazı gazetelerde şahsımı ve Bakanlığımı ilzam eden bazı haberler üzerine yazılı bir açıklama yapmış, iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu ifade etmiştim. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bugün parti grup toplantısında yaptığı konuşmada benzer iddiaları tekraren gündeme getirmiş, şahsıma yönelik iftiralarda bulunmuştur.

Bir kez daha ifade ediyorum: İçişleri Bakanlığım dönemimde, öncesinde veya sonrasında devam eden hiçbir dava veya soruşturmayla ilgili herhangi bir yönlendirmem kesinlikle sözkonusu olmamıştır. Şahsıma atfen dile getirilen bu iddialar külliyen yalandır, iftiradır.

CHP’nin yalan ve iftiradan medet uman bir yaklaşım içine girerek, şahsıma ve AK Parti hükümetine karşı bu derece sakil bir karalama kampanyasına başvurması, Türk siyaseti açısından büyük bir talihsizliktir.

Reklam
Reklam

Halkımızı ilgilendiren ülke meseleleriyle ilgili ciddi bir söylem geliştiremeyen CHP genel başkanının parti içi rahatsızlıkları geri plana düşürmek için sarıldığı bu yöntem, siyasetimiz açısından ciddi bir seviye kaybıdır.

CHP Genel Başkanı’nın kendisini ‘hafiye’ gibi konumlandırmasının ucuz ve düşük düzeyli bir durum olması CHP yönetiminin takdirinde olan bir konudur. Ancak Sayın Kılıçdaroğlu’nun söyleminin hukuk devleti anlayışı açısından doğurduğu sakıncalar ve tehlikeler tüm kamuoyu açısından gözardı edilemeyecek bir durum ortaya çıkarmaktadır.

Öncelikle şu hususları vurgulamak durumundayım:

-Devam etmekte olan bir soruşturmayla ilgili yorum ve değerlendirmede bulunmak suçtur.

-Masum insanları suçlu ilan etmek, onur ve haysiyetleriyle oynamak hem suçtur, hem ahlak yoksunluğudur.

-Gizli olan soruşturma dosyasından bilgiler aktarmak, sızdırılan dosya bilgileri henüz doğruluğu bilinmeden ve avukatların bilgisi dahi olmadan kamuoyuyla paylaşmak hukuk ihlalidir.

Bu hassasiyetleri gözetmek, hukuka saygısı olan ve vicdan taşıyan herkesin görevidir:

Reklam
Reklam

Çok eski dönemlerdeki ticari ortaklıkları bugün gündemde olan konuyla irtibatlandırmak, büyük bir saptırmadır, açık bir hezeyandır. 1999 yılında bir grup medya mensubu ile gazete çıkarma maksadıyla kurduğumuz şirketteki sembolik (1 TL) değerdeki hissemi 2000’de devretmiştim, zaten bu şirket de herhangi bir faaliyette bulunmadan atıl hale gelmişti.

Sayın Kılıçdaroğlu, eğer bir köstebek arıyorsa, mesleğine ihanet ederek gizli soruşturma dosyasını sızdıran ve masum insanlara iftira atanlara bakmalı, onların bu gayrımeşru eylemine çanak tutmaktan dolayı esef duymalıdır.

Hukuka saygılı olan herkese düşen görev, yargılamanın tamamlanarak, adaletin tecelli etmesini beklemektir. Biz de şahsımıza yönelik ithamlara ilişkin dava açma hakkını saklı tutarak, devam eden sürecin hakkaniyete uygun şekilde neticelenmesini bekliyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.