Yargıtay’ın şike davasında 6 yıl 3 aylık cezasını onadığı ve en az 2 yıl 8 ay daha hapis yatması gündemde olan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, kararın ardından açıklamalarına devam ediyor.
İşte Aziz Yıldırım'ın Posta gazetesine verdiği röportaj;
- Nasıl hissediyorsunuz kendinizi?
“Gayet iyiyim”
- Bekliyor muydunuz böyle bir kararı?
“Tabii ki bekliyordum”
- Yargıtay bu kararı bozar diye aklınızdan hiç geçmiyor muydu?
“Hiç öyle bir beklentim yoktu. Kamuoyunda öyle bir hava yaratmaya çalıştılar ama ben emindim”
- Havaalanına indiğinizde ne hissettiniz?
“Mutlu oldum, duygulandım. Bunun sebebi 16 yıldır Fenerbahçe’de yaptıklarım. Bakın bu salonu (Fenerbahçe Ülker Arena) ben yaptırdım. Stat yaptık. Samandıra’yı yaptık. İyi takımlar kurduk. Kalıcı şeyler yaptık. İnsanlar bunu görüyor, bunun için arkamızdalar”
“MAHKEMEDEKİ İSİM, YARGITAY’DA DEĞİŞİYOR”
- Başından beri bir tezah var diyorsunuz. Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
“Kardeşim ben şike yapıp yapmadığımı bilmiyor muyum? Şike tapmış olsam bu kadar dikilebilir miydim? Her şey ayarlanmış, tezgah kurulmuş. Emenike para saydı diyorlar, görüntü yok. Yok tarlalar, Sivas’a para gitti, ortada para yok. İddianame hazırlanıyor.
Fezlekedeki oyuncunun yerine başka oyuncu koyuyorlar. 19 maç deyip 6 maça indirdiler. Bunu hazırlayanların hepsinin sonradan istifa etmesi gerekirdi. Bu ne biçim tezgahtır. Ben şike filan yapmadım. Suçlamayı yapan ispat eder.
Bana şike yaptın diyorlar, onlar yaptığımı ispatlayamıyor. Benim yapmadığımı ispat etmemi bekliyorlar. Böyle bir saçmalık mı olur? “Bu parayı şuradan aldın, şuraya bıraktın, al sana görüntü” demen lazdım! Nerede? Yok öyle bir şey. İbrahim Akın olayı… Yahu ben para flan vermedim. İddianamedede Ahmet Çelebi, Bülent İşçan vasıtasıyla parayı verdi diyorlar. Yargıtay kararında başka bir şey diyorlar. Mahkemedeki isim Yargıtay’da değişiyor. Bu nasıl hukuk? Biz kime güveneceğiz?”
“ATATÜRKÇÜ OLDUĞUMUZ İÇİN HEDEFTEYİZ”
- Peki hedef ne?
“Hedefte ben yokum. Fenerbahçe Kulübü var. Ben Fenerbahçe’nin başkanı olduğum için hedefe girdim. Hiçbir zaman ne hükümetten ne de cemaatten yana oldum. Atatürk ilkerlerine bağlı, Cumhuriyet’in değerlerine, laikliğe inanan biriyim. Bunlara yanaşmadığım, bunlarla birlikte olmadığım için hedefteyim. 16 yıl başkanlık yaptım. Bir tane ihale aldım mı? Haa, ihale aldım, 5 milyon – 10 milyon benim mühanedislerim alıp o da kendi maaşlarını çıkartıyorlar. Onun dışında benim başkanlık dönemimde böyle bir camiayı yöneten adam olarak benimle ilgili bir kelime söyleyebilir mi kimse? Söyleyemez. Çünkü yapmadım. O zaman ne oluyor? Taraf oluyorsun. Benim tarafım belli. Ben Atatürkçüyüm, Cuhmuriyetçiyim, laikim. Ödedeğim bedel bunun bedelidir”
- Kim ödetti?
“Onu da siz bulun.”
- Avukatlarınız ne diyor? Ne kadar yatacakmışınız?
“26-28 ay arası”
- Yeniden yargılanma olacak mı sizce?
“Adil, yeniden yargılanma olacaksa varız. Onun dışında af-maf istemiyorum. Beni adil, taraftar kişiler yargılayacaksa olur ama aksi olmaz. Benim öyle bir ümidim yok ama Allah bu ülkeye yardım etsin”
- Mahmut Uslu, “Başbakan yeniden yargılanma garantisi verdi” demiş…
“Hayır Mahmut Bey’in ifadesi o değil. Mahmut Bey’le görüşmede başbakan hiç bu konulara girmedi. Tamamen Başbakan’ın yeniden yargılanma konusundaki kamuoyu deklaresinden dolayı ona ithafen böyle bir yere çekildi”
- Size ulaşan bir bilgi yok mu peki?
“Bilmiyorum. İlgilenmiyorum.”
- Aileniz ne durumda?
“Herkes biliyor nereye gittiğimizi, ne olacağını da biliyor. Rahatız”
- Fenerbahçe’de ne olacak?
“Fenerbahçe Türkiye’nin en önemli kalesidir. Bir şey olmaz. Başkan da yönetim de sorun olmaz, hallolur. Tüzüğe göre gereken yapılır”
CEMAAT DE HÜKÜMET DE SORUMLU
- Bir açıklama yaptınız Cemaat’i işaret etiniz. Sonra düzelttiniz o açıklamayı. Neden?
“Benim açıklamamda düzeltme yoktu. Açıklamamdaki her şeyi cımbızlarsan her yere çekersin. Ben anlatıyorum, diyorum ki; bu olay şöyle başladı: Hükümetle cemaat kol kolaydı. Geldikleri noktada 2011'de bize yaptıkları operasyonu cemaat yaptı. Hükümetin haberi var mıydı yok muydu? Haberi varsa cemaatin yaptığına müsaat ettiler. Sonra süreç devam etti. 16. Ağır Ceza’da yargılandık. Bu mahkeme Başbakan’ın dediği paralel devlete mi bağlı? Türkiye Cumhuriyeti’ne mi? Bunu ben bilemem, kim bilir. Hükümet bilir.
Sonra Yargıtay’a geldik. 5. Daire’nin verdiği bu karar Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı bir dair mi paralel devlete mi bağlı? Bunu başbakan bili. Adalet bakanı bilir. Açıklık getirsinler. Benim yorumum yanlış olur. Ama ne diyor başbakan; “Bütün bu operasyonları yapan cemaattir” Bizim ki de dahil. Benim şüphelerim var ve soruyorum. Her şeyi götürüp bir yere yıkma. Ben son noktada tek bir yeri suçlamıyorum. Başlangıç için suçluyorum. Bak ne diyorum, bu operasyonu cemaat yaptı, hükümet de sorumludur. Son kısmına cemaat yaptı diyemiyorum.
CEMAAT İLE O KAHVALTI
Bak ilk kez burada açıklıyorum. 25 Kasım’da bana Samanyolu’nun başındaki Hidayet Karaca Bey geldi. Bir kahvaltı yaptık. Yanımda Mahmut Uslu da vardı. Futbol Federasyonu’nda görevli bir hukukçu ve bir iş adamı da. Üçü geldi. Benden Şükrü Saracoğlu Stadı’nda Türkçe Olimpiyatları yapmak istediklerini söyledi. Ben de statta çimleri değiştireceğimizi, statta sıkıntı olduğunu ve 1-2 ay sonra buna cevap verebileceğimizi söyledim. Bana dosyayla yazılı olarak müracaat ettiler. Ben de “yazılı olarak cevap vereceğim ama şu an zor görünüyor” dedim. Diyorlar ki Aziz Yıldırım, Fethullah Gülen ile konuştu. Ben öyle bir konuşma yapmadım. benim konumu da konuşmadık. Genel memleket mevzuları konuştuk. Ben de orada tenkitler yaptım. Cemaate de genel de tenkitlerim oldu. Bugün söylediklerimi söyledim”
- Türkiye’ye niye döndünüz? Kaçmak gelmedi mi aklınızdan?
“Ben 1 sene niye yattım? Niye o kadar bağırdık, çağırdık? Geldiğimiz noktada benim haklı olduğum çıkmadı mı? Başbakan diyor ki; “Hepsi kumpas” Bize de kumpas yaptılar. Sahanın içinde şike yoksa dışında nasıl olacak? Sen Emenike’ye beraat veriyorsun, bana ceza veriyorsun. Ben haklı olduğuma inandığım için geldim. Bu memleket için geldim. Şahsımla ilgili gelmedim. Korkmadığımı görsünler istedim. Bunu yapanların hepsi hesap verecek bu ülkede. 10 sene, 20 sene, bir gün verecekler”
- Cezaevine girmeye hazır mısınız?
“O kolay, ne olacak. Rahatım. Benim idealim var. 62 yaşındayım ama 16 sene bu kulübe inancıma göre hiçbir siyasi partiyi sokmadım. Ne AKP, ne CHP, ne MHP. 16 sene Atatürk’ün çizgisinde gittik. Ben yatmaya hazırım. Onun için geldim. Korkmam. Bir gün çıkarız elbet. Haa, ölürsek yapacak bir şey yok tabi..”
(posta)