Jason Palmer - BBC Bilim ve Teknoloji Muhabiri
Petrol sondajı gibi yer altından atık su pompalanmasının yerel sismik faaliyetleri arttırdığı biliniyor.
Science dergisinde yayımlanan bir araştırma, şimdi de en uzak mesafelerde meydana gelen depremle yayılan dalgaların atık su tesislerinde de sarsıntılara neden olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılar, bu keşfin tesislerde ‘baskı ölçeği' olarak değerlendirilebileceğini söyledi.
Depremin ‘doğal tetikleyicileri' kavramı yeni değil. Hidrotermal ve volkanik bölgelere uzak mesafelerde meydana gelen depremlerin bu bölgelerde de sarsıntıya neden olduğu biliniyordu.
Ama yeni araştırma, ‘insan faktörüyle tetiklenen doğal sismik dalgalanmalar olabileceğini' ortaya koyuyor.
Sondaj, jeotermal veya hidrolik kırılma gibi atık su pompalanması faaliyetleri İngiltere ve birçok Avrupa ülkesinde yasak ama ABD'de de giderek yaygınlaşıyor.
Araştırmacılar, geçen Mart ayında Oklahoma'da meydana gelen 5.7 ölçeğinde bir sarsıntının yaklaşık 20 yıldır devam eden bir atık su enjeksiyonu ile bağlantılı olduğunu ortaya çıkarmıştı.
Araştırma ekibinde bulunan Colombia Ünviersitesi'nden Nicholas van der Elst, "Bir kuyu kazıyorsunuz ve bir ya da iki hafta sonra çok yakın bir yerde deprem meydana geliyor. Bunun 2011'de Arkansas'ta, ve Ohio'da bir tesiste gerçekleştiğini gördük” dedi.
Tesis güvenliği için önemli
Araştırma ekibi, Oklahoma, Colorado ve Teksas'daki atık su pompalama tesislerindeki sismik faaliyetleri kaydedip en az şiddetteki depremlerin de tespit edilebilmesi için işaretlere ulaşmaya çalıştı.
Kayıtlar daha büyük depremlerle kıyaslanınca, dünyanın bir başka bölgesindeki büyük depremlerin ardından, sarsıntı şiddetinin 3 veya daha yüksek şiddette arttığı görüldü.
Dr. Van der Elst, "Dünyanın başka bir köşesinde gerçekten büyük bir deprem olduğu zaman, sismik dalgalar yeryüzünün tamamına yayılmaya başlıyor. Bu sismik dalgalar, kırılmak üzere olan fay hatlarından geçtiğinde bu dalgalar ek bir itici güç etkisi yaratıyor bu da depreme neden oluyor” dedi.
Dr. Van der Elst, orta ölçekli depremler ile uzak mesafelerdeki sarsıntılar arasında kurulan bağın bir tesisin ne kadar sağlam olduğunun anlaşılması için bir test olarak kullanılabileceğini söyledi.
Araştırmacı Van Der Elst, bu yöntem sayesinde atık su pompalama işlemine uygun tesisin de belirlenebileceğini ifade etti.
Durham Üniversitesi Enerji Enstitüsü'nden Prof. Dr. Richard Davies de araştırma sonuçlarının ‘heyecan verici' olduğunu belirtip şu yorumu yaptı:
"Sismologlar, depremlerden kaynaklanan geçici baskılar olduğunu bunların da fay hatlarının kaymasına dolayısıyla yeni depremlere neden olduğunu uzun zamandır biliyordu.”
"Ama bu araştırma çok ilginç, çünkü artık insanoğlunun da yapay yollarla, yer altında uzun dönemler boyunca atık su pompalayarak ‘fay hatlarına etki yapabileceği' de öğrenildi.”