TAYYİB HOŞBAŞ - Düzce Üniversitesi (DÜ) Kaynaşlı Meslek Yüksekokulu (MYO) Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Öğretim görevlileri Ebubekir Altıok ve Sedat Kaya, fındık kabuğu ve mısır sapı gibi atıklardan elde ettikleri ham maddeden, ebru ve hat alanında kullanılabilecek kağıt üretti.
Yükseköğretim Kurulunca (YÖK) hazırlanan bölgesel kalkınma odaklı proje kapsamında, sağlık ve çevre alanında çalışmalar yapan öğretim görevlileri, bölgedeki tarım ürünlerinin atıklarından hat ve ebru alanında kullandıkları kağıtları elde etmek için yola çıktı.
Konuyla ilgili uzun süre araştırma yapan hattat Altıok ile ebru sanatçısı Kaya, fındık, dut, mısır, böğürtlen ve pirinç gibi ürünlerin atıklarını inceledi.
Akademisyenler, atıklardan yoğurma, dövme ve kurutma işlemi sonrasında sanatsal alanda kullanılabilecek kağıt elde etti.
Ebubekir Altıok, doğal yolla üretilen kağıda yazı yazmanın, Sedat Kaya da ebru yapmanın mutluluğunu yaşıyor.
- "Ne kadar kağıt üretebilirsek, ne kadar yerlileşebilirsek o kadar iyi"
DÜ Tarımsal Atıkların Endüstriye Geri Kazanımı Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Sercan Serin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, akademisyenlerin önemli bir başarıya imza attığını söyledi.
Serin, 2016 yılından itibaren YÖK tarafından çevre ve sağlık alanında ihtisaslaşma çalışmalarına başlandığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bölgemizde üretimi yapılan fındık, mısır gibi tarım ürünlerinin atıklarından yararlanarak katma değeri yüksek ürünler geliştirme çalışmalarına odaklandık. Bu kapsamda farklı bölümlerde farklı çalışmalar devam ediyor. Kaynaşlı MYO'dan da hocalarımız, sanatsal kağıtların yurt dışından temin edildiğini ve bunun yüksek maliyetli olduğunu, çalışma yapmak istediklerini söylediler. Hocalarımızın çalışmalarının meyvelerini almaya başladık, bölgemizde üretilen fındık kabuğu ya da benzer tarım ürünlerinin atıklarından yararlanarak sanatsal kağıt üretimi yapılmaktadır."
Ebubekir Altıok da hat yaparken kullandığı kağıdı üretmenin kendisine ve sanatına büyük katkı sağladığını belirtti.
Altıok, çalışmanın öğrencileri de heyecanlandırdığını belirterek, "Mesleğim gereği bu kağıtların tüketicisi konumundaydım. Araştırmalarımla bu kağıtların yurt dışında üretildiğini, bu kağıtların Osmanlı döneminde Bursa, Yalova, İzmit gibi yerlerde üretildiğini fark ettim. Bu kağıtlar topraklarımızda üretilirken zamanla unutulmuş. Biz de Sedat hocamla 'Biz bunu bilimsel olarak nasıl yaparız?' diye yola çıktık. 2 yıl çalıştık, rektörümüz ve tüm üniversite çalışanları da bizi destekledi." diye konuştu.
Kağıt üretimine başladıklarını aktaran Ebubekir Altıok, "Düzce'de de bu konuda bitkisel bir çeşitlilik var. Biz de bunu kullanmak istiyoruz. Kağıt, katma değeri yüksek bir ürün ve kültürlerin, medeniyetlerin yayılmasındaki en önemli araç. Kağıdımızın özelliği, ömrünün diğer kağıtlara göre çok daha uzun olmasıdır. Lif bağları asitten arındırılarak tamamen doğal yollarla bağlandığı için ömrü çok uzun oluyor. Dünyada 5 ülke bunu üretip satıyor. Düzce'de bunu yapabiliriz, bölgeye de önemli bir katkısı olacağını düşünüyoruz. Ne kadar kağıt üretebilirsek, ne kadar yerlileşebilirsek o kadar iyi." ifadelerini kullandı.
Sedat Kaya ise 16 yıldır ebru sanatıyla ilgilendiğini aktararak, çalışmanın tüm sanatçılar için umut verici olduğunu vurguladı.
Kaya, ithal edilen kağıtların maliyetli olmasına karşın çok dayanıklı olmadığını da fark ettiklerini belirterek, "Önceki kullandığımız kağıtlar ile bizim ürettiğimiz kağıtlar diğerlerine göre daha emişken, daha verimli ve daha dayanıklı. Bu da bizim sanatta çok önemli, çünkü bizim sanatımızın gelecek nesle aktarılması gerekiyor. Bu kağıtlara öğrencilerimizin diplomalarını basarsak, bu herkeste bir aidiyet uyandıracak. İnşallah Düzce Üniversitesi kendi diplomasını kendi ürettiği kağıtlara basan ilk üniversite olacak." değerlendirmesinde bulundu.