Çinli bir denizci olan Poon Lim, İkinci Dünya Savaşı yıllarında İngiliz bir erzak gemisinde çalışıyordu. Gemi, Atlantik Okyanusu’nda ilerlerken bir saldırıya uğradı ve mürettebatın büyük bir bölümü hayatını kaybetti. Gemiden Lim, cankurtaran bir salla okyanusa açılarak kurtulabildi. 55 kişiden yalnızca Lim hayatta kalmıştır ancak onu da oldukça zorlu bir mücadele bekler. Çünkü yanında sadece birkaç paket bisküvi, kırk litre su, bir torba şeker, biraz çikolata, el feneri ve birkaç fişek vardır. Koskocaman okyanusta küçük bir salla kurtarılmak için gün saydı.
Elindeki yiyecekleri bitince hayatta kalmak için kendi dışkısını yiyen Lim, Atlantik Okyanusu’nda tam 133 gün kaldı. Bu süreçte salın üst kısmında bulunan muşamba ile yağmur suyu topladı ve elektrik kablosundan yaptığı iple balık tuttu. Okyanusun ortasında olduğu için ateş yakamayan Lim, balıkları pişiremedi ancak güneşte kurutarak yedi. Balık tutmayı beceremediğinde ise yosunlardan bir kuş yuvası yaparak kuş avlamaya başladı. Bu yollarla denizde geçen 133 günün sonunda bir balıkçı teknesi gören Lim, yerini belli etmek için elindeki fişeklerden birini kullandı.
Uçsuz bucaksız bir okyanusun ortasında geçen 133. günün sonunda ufukta bir balıkçı teknesi gören Lim, ilk kurtulması sırasında elinde kalan fişeği kullanarak yerini belli etti. Balıkçılar tarafından kurtarıldı ve tam 4 hafta boyunca hastanede tedavi gördü. Okyanusta verdiği yaşam mücadelesi sırasında 15 kilo kaybeden Lim, kısa süre sonra sağlığına kavuştu.
Poon Lim'in yaşadıkları ABD'de o kadar ilgi gördü ki ABD Deniz Kuvvetleri onun için kısa metrajlı bir belgesel dahi çekti. Lim, 1943 yılında İngiliz İmparatorluk Madalyası ile ödüllendirildi ve bu madalyayı Kral VI. George'dan bizzat aldı. Lim, savaş sona erdiğinde dönemin ABD Başkanı Harry Truman'ın imzaladığı özel yasa nedeniyle ABD vatandaşlığı ve kalıcı oturum izni aldı.