ATO: Bir arpa boyu yol alamadık

ATO, "referandumun, siyasi kamplaşmanın bir sonucu olarak siyasal bir hesaplaşmanın silahı haline geldiğini belirterek, “Bu anayasa değişikliğine, ‘öz’ ve ‘şekil’ olarak ‘hayır’ diyoruz” dedi.

ANKARA (ANKA) – Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyeleri, Meclis Üyeleri, Meslek Komite Üyeleri referandumun, siyasi kamplaşmanın bir sonucu olarak siyasal bir hesaplaşmanın silahı haline geldiğini belirterek, “Bu anayasa değişikliğine, ‘öz’ ve ‘şekil’ olarak ‘hayır’ diyoruz” dedi.

Ankara Ticaret Odasına mensup Yönetim Kurulu Üyeleri, Meclis Üyeleri, Meslek Komite Üyeleri referandum’da neden “hayır” oyu kullanacaklarını açıklayan bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, açıklamayı ATO Meclis Üyesi Yakup Özkılıç yaptı. Özkılıç bundan bir kaç gün önce Ankara Ticaret Odası’nda benzer unvanları taşıyanların ‘Evet’ deklarasyonunu açıkladıklarını anımsatarak, “Arkadaşlarımız Ankara Ticaret Odası’nı bağlamayan, kendi düşüncelerini ifade eden bir açıklamada bulunmuşlardır. Burada tek eleştireceğimiz ve bizi üzen konu, 135 bin üyesi olan Ankara Ticaret Odası çatısı altında bu tür bir açıklamanın yapılması ve ATO dışındaki bir takım kurum ve kuruluşların müdahalede bulunmasıdır” dedi.

Reklam
Reklam

Özkılıç, Türkiye genelinde ‘Evet’ ve ‘Hayır’ oylarının yarı yarıya olduğu düşünüldüğünde, ATO’daki eğilimin de benzer bir dağılım içerdiğini kaydetti. Özkılıç, “Bu uygulamaların demokrasiyle hiçbir ilgisi olmadığı için referandumda anayasa değişikliğine ‘hayır’ deme gereği ortaya çıkmıştır. Üzülerek belirtmek isteriz ki, bu referandum, siyasi kamplaşmanın bir sonucu olarak siyasal bir hesaplaşmanın silahı haline gelmiştir. Bu nedenle özgür irademize ipotek koyan bu referanduma ‘Hayır’ demek kişilik haklarımıza saygıyı ifade etmektedir” dedi.

Birbiri ile bağlantısı olmayan maddelerin birlikte oylanması ve hepsine ‘Evet’ ya da ‘Hayır’ gibi, toptancı yanıtın beklenmesinin, kişi hak ve özgürlükleriyle bağdaşmadığını ifade eden Özkılıç, yargıya ilişkin olmayan kalan bütün ilgisiz maddelerin pakette yer almasının ve bunun sonucunda Türkiye’nin demokratikleşeceğinin söylenmesinin, “Tam demokrasi” arayışının çok altında düzenlendiğini belirterek, “13 Eylül sabahı, sonuç ne olursa olsun bir arpa boy yol alamadığımız görülecektir” diye konuştu.

Reklam
Reklam

-‘ÖZ’ VE ‘ŞEKİL’ OLARAK ‘HAYIR’ DİYORUZ-

Özkılıç, uygulamaların demokrasiyle hiçbir ilgisi olmadığı için referandumda anayasa değişikliğine ‘hayır’ deme gereğinin ortaya çıktığını belirterek, “Üzülerek belirtmek isteriz ki, bu referandum, siyasi kamplaşmanın bir sonucu olarak siyasal bir hesaplaşmanın silahı haline gelmiştir. Bu nedenle özgür irademize ipotek koyan bu referanduma ‘Hayır’ demek kişilik haklarımıza saygıyı ifade etmektedir. Sonuç olarak bu anayasa değişikliğine, ‘öz’ ve ‘şekil’ olarak ‘hayır’ diyoruz” dedi.

-ANAYASA PAKETİNDE FARKLI SESLERE YER VERİLMEDİ-

‘Hayır’ nedenlerinin hiçbir siyasi görüş ya da parti ile örtüşmediğini vurgulayan Özkılıç, Anayasa değişikliği paketinin, toplumun bütün kesimlerinin mutabakatıyla hazırlanmadığını, demokratik yöntemlerle olgunlaşmadığını, farklı seslere yer verilmediğini belirtti. Türkiye’nin öncelikleri ve beklentilerinin bu pakette olmadığını vurgulayan Özkılıç, 12 Eylül Anayasası’nın özünü değiştirecek temel hak ve özgürlüklere değinilmediğini belirtti.

Reklam
Reklam

-YARGININ SİYASALLAŞACAĞINA DAİR ENDİŞELER VAR-

Özkılıç, “Anayasa değişikliği ile Türkiye daha çok demokratikleşecek sözü gerçekçi değildir. Metin, yargının bağımsızlığı, kuvvetlerin ayrılığı ilkelerini temelden değiştirecek hükümler içermektedir. Yargının siyasallaşacağına ilişkin endişelerimiz vardır” diye konuştu.

Toplumun huzursuz, Anayasal kurumların kavgalı olduğu bir dönemde Anayasa’yı bir partinin şekillendirme girişimlerinin toplumda gerginlik yarattığının altını çizen Özkılıç, tartışmaların Anayasa oylamasından sonra da bitmeyeceğini, farklılaşmayı daha da artıracağını, kutuplaşmayı körükleyeceğini, toplumsal kırılganlığa ve ayrışmaya neden olacağını kaydetti.

-GÜÇ KULLANMAK REFERANDUM RUHUNU SAKATLAYACAK-

Halk, referandumda “özgür iradelerini” hiçbir etki altında kalmaksızın serbestçe yansıtabildiğini kaydeden Özkılıç, “Ancak gelinen durum itibariyle, halkın özgür iradelerini kullanma imkanı da ortadan kaldırılmak istenmektedir. Orantısız güç kullanarak halkı, sivil toplum örgütlerini, sanatçıları, medyayı taraf olmaya zorlamak, referandumun ruhunun sakatlanmasına neden olmaktadır. Sadece özüne değil, şekil yönüyle de bu referandumda ‘Hayır’ deme gereği ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

-MAHALLE BASKISI YÜZÜNDEN ‘EVET’ OYU KULLANANLAR VAR-

Kişilerin özgür iradeleri ile ‘Hayır’ oyunu açıklamaktan çekinmelerinin antidemokratik bir baskının ürünü olarak algılandığını belirten Özkılıç, oyunu açıklamak istemeyen ya da düşüncesinde ‘Hayır’ oyu vermek olan insanların, mahalle baskısı ile ‘Evet’ deklarasyonlarına imza atmak zorunda bırakılmasının üzücü olduğunu kaydetti.(ANKA)