ADANA (İHA) - Adana Ticaret Odası (ATO) Meclis Başkanı Behiç Pakyürek, Türkiye'deki bütün meselelerin derhal ikinci plana atılması gerektiğine işaret ederek, "Çünkü Türkiye'nin en önemli meselesi terör ve milletin bölünmez bütünlüğüdür. Hepimiz tek yürek halinde bu sorunun çözümü için çaba göstermeliyiz" dedi.
ATO'nun ekim ayı olağan meclis toplantısı, Behiç Pakyürek başkanlığında gerçekleştirildi. Terörist saldırılarda şehit düşen askerler için 1 dakikalık saygı duruşunun ardından toplantının açış konuşmasını yapan Pakyürek, terör olaylarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin 23 yıldan bu yana gündemine oturan terör konusunun tamamen ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Pakyürek, "Son günlerde yaşanan üzüntü verici, kahredici olaylar, ulusumuzda birlik ve beraberliğimizin ne ölçüde önemli olduğunu bir kere daha göstermiştir" diye konuştu.
Türkiye'nin çok zor bir dönemeçten geçtiğini ifade eden Pakyürek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"1984 yılından itibaren başlayan, geçtiğimiz 2000 yılına kadar zaman zaman şiddetlenen zaman zaman da azalan terör eylemleri, kahraman ordumuzun ve bölgede konuşlandırılan İçişleri Bakanlığı'na ait özel timlerin üstün ve vefakar çabalarıyla, aynı zamanda bölge halkının devletimize olan güveni sayesinde kısmen kontrol altına alınmıştı. Ancak 2000 yılından itibaren dost ve müttefikimiz olan ABD'nin Ortadoğu üzerine yaptığı planlar, Irak Savaşı, Afganistan'da konuşlanma, İran'la olan durum, bölgedeki hareketliliği farklı noktalara taşımıştır. Yakın zamana kadar her yetkili ağızdan çıkan ve Irak'ın kuzeyinde olası bir Kürt devleti oluşumuna tepki veren söylemler şimdi sadece sözlerde kaldı. Ancak artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Söz bitmiştir. Bu andan itibaren Türk devletinin ve onun bölünmez bütünlüğüne yapılmaya çalışılan ve de yapılmış olan uzun vadeli bir planın parçası olarak yürütülen bu eylemlere seyirci kalınamaz. Artık sadece terör odakları ile sıcak çatışmalar yapılması 10, 100, 500 terörist öldürülmesi, kamplarının yerle bir edilmesi de yetmez, yetmeyeceği de açık ve seçik ortadadır. Bunu böyle devam ettirmek saflık olacaktır. Bir yandan dost ve müttefikimiz ABD, diğer yandan içine girmeye çalıştığımız AB ülkeleri Türkiye'nin bu konuda net bir tavrı ve kararı olduğunu anlamak durumundadırlar."
Pakyürek, bölgede yaşanan olayların Türkiye açısından her geçen gün daha da önemli hale geldiğini belirttiği konuşmasını şöyle tamamladı:
"Kürt devleti projesi ve meselesi işin özüdür. Bundan sonraki aşamalarda farklı istekler ile önümüze gelinecektir. Bundan hiç kuşkunuz olmasın. PKK terör örgütü de bu işlerde taşeron olarak kullanılmaktadır. Aşiret lideri Barzani'nin şımarıklığı ve vurdum duymazlığının altında bunlar yatmaktadır. Biz hedefimize soğukkanlı, kararlı ve bölgemizde bulunan diğer devletlerle, İran-Suriye gibi ülkelerle ortak kararlar alarak yürümeliyiz. Güzel ülkemizde yaşayan, bu ülkemin havasını soluyan, suyunu içen,
ekmeğini bu ülkeden yiyen herkes, kökeni ne olursa olsun birbirleri ile kardeştir. Geçmişte ülkemizin menfaatleri söz konusu olduğunda nasıl birlik ve beraberlik içerisinde, milli ruhla hareket ettikleri gibi, bugün de yine beraberce, bu şer odaklarına karşı aynı tepkiyi vereceklerdir. Bundan hiç kimsenin zerre kadar kuşkusu olmasın."
ATO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Münif Yeğenağa da, Türkiye'nin acilen bir yol haritasına ihtiyacı bulunduğunu belirterek, "Türkiye'nin de kendi kartlarını oynayabileceği yeni bir açılıma gereksinimi var. Plan ve programla hareket edilirse başarıya daha kolay ulaşılabilir" dedi. ATO Meclis Üyesi Halil Avcı ise, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gerilme noktasına gelmesinin en önemli nedeninin, Irak'ın işgal edilmesi sırasında TBMM'den tezkere çıkmaması olduğunu vurgulayarak, "Bu karar, Türkiye için hayırlı olmuştur. Çünkü, Irak ile birlikte Türkiye de işgal edilme noktasına gelecekti. ABD'nin bugün takındığı kayıtsız tavır, bize dost olmadığının en somut göstergedir. O nedenle, Türkiye'nin öncelikle ekonomik bağımsızlığını kazanması gerekmektedir" diye konuştu.
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Baş da, olası bir sınır ötesi operasyonda ekonomik krizden korkulmaması gerektiğini belirterek, öncelikli sorunun milli birlik ve toprak bütünlüğünün korunması olduğunu söyledi. Şaban Baş, terörle mücadele sürecinde tüm bireylerin sorumlu hareket etmesi, söylemlerine dikkat etmesi gerektiğini belirterek, "Terör sorununa artık köklü çözüm bulunmalıdır. Türk halkının beklentisi de bu yöndedir. Türkiye son 23 yılda yaklaşık 50 bin terör eylemine sahne oldu. 1984'ten beri terör nedeniyle hayatını kaybedenlerin 40 bin kişiyi bulduğu belirtiliyor. Resmi rakamlara göre, terör eylemlerinin Türkiye'ye doğrudan maliyeti 100 milyar dolardan fazla. Dolaylı maliyetlerle birlikte zararın 300 milyar doları bulduğu söyleniyor" dedi.