Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, geçen hafta gerçekleşen Bakanlar Kurulu'ndaki sunuma ilişkin,"Türkiye'nin yurt dışındaki bütün eğitim hizmetlerine yapacağı katkının, bir vakıf bünyesinde yapılmasının daha uygun olacağı görüşü ön plana çıktı” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Bakanlıkta basın mensuplarıyla bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Avcı, bir gazetecinin yurt dışındaki okullarla ilgili basına ajans ve vakıf yönünde iki formül yansıdığını hatırlatarak, nasıl bir çalışma olduğunun sorulması üzerine, "Aşağı yukarı 150'yi aşkın ülkedeki kurumlardan söz ediyoruz. Eğer değişik isimler altında açılışmış okulları düşünürsek. Bunların bazıları sivil toplum örgütü görüntüsü altında açılmıştır. Bazıları bir ticari kuruluş statüsünde açılmıştır, bazıları o ülkenin yetkili makamlarının izniyle ve dolayısıyla o ülkenin eğitim otoritesine bağlı olarak açılmıştır. Her birinin açılış ve kapanış veya dönüştürülmesi de o ülkelerin mevzuatlarına göre yapılacak demektir. Burada bizim üzerinde yüzde 100 tasarruf yetkimiz olan okullar elçiliğimize bağlı olan okullardır. Bunların sayısı 66. Onlarla ilgili yapılacak yeni düzenlemede bu okullarında büyükelçiliklerimize bağlı Milli Eğitim Bakanlığı'nın açtığı ve bugüne kadar da MEB'in denetiminde görev yapan, öğretmenleri buradan seçilen okullarla ilgili de düzenlemeyi bu çerçevede ele almaya niyetliyiz. Dolayısıyla çok farklı statüdeki yüzlerce okul veya kurum” diye konuştu.
"BİR VAKIF BÜNYESİNDE YAPILMASININ DAHA UYGUN OLACAĞI GÖRÜŞÜ ÖN PLANA ÇIKTI”
Bakanlar Kurulu'na geçen hafta yaptıkları sunuma değinen Avcı,şöyle konuştu:
"Türkiye'nin yurt dışındaki bütün eğitim hizmetlerine yapacağı katkının, bir vakıf bünyesinde yapılmasının daha uygun olacağı görüşünün ön plana çıktı. Bugüne kadar biz devlet olarak büyükelçiliklerimiz aracılığıyla resmi okullarımızı açıyorduk. Şimdi farklı statüdeki okullar, farklı mevzuatlara yönelik bir çalışma yapılacağı için değişik ülkelerde yapılmakta olan eğitim hizmetlerinin dönüştürülmesine ilişkin düzenlemelerinde sivil bir yapılanma içerisinde olmasının daha makul olacağı dünyadaki uygulamalarında zaten bu doğrultuda olduğu, dolayısıyla burada da böyle bir yapılanmanın daha esnek, dolayısıyla daha fonksiyonel olacağı görüşü ağır bastı. Bakanlar Kurulu önümüzdeki haftada bu çerçevede görüşlerini tekrar müzakereye açılacak.”
160 ülkedeki Türkiye atfedilebilecek Türk okulu olarak anılabilecek okulların sayısının 200'e yaklaştığını bildiklerini ifade eden Avcı, bunların bir kısmının Türkler tarafından kurulmakla beraber tamamen o ülkenin mevzuatına uygun bir yabancı okul statüsünde çalışanların da olduğunu anlattı.