Tüm dünyada en doğal meyveler arasında yer almasından dolayı, bebeklerin de güvenle tüketebildiği bir meyvedir. Bakır, demir, potasyum, fosfor ve magnezyum gibi vücut sağlığımızı destekleyici minerallere sahiptir. Aynı zamanda A, B, C, E ve K vitaminleri yönünden de oldukça zengindir. Proteiniyle kas gelişimini destekleyen avokado, sporcuların ve diyet yapanların favori besinleri arasında yer almayı başarmıştır. Artık hemen hemen her markette bulunarak, fiyatıyla da kolay ulaşılabilir bir hale gelmiştir.
Miktar (g): 104
Kalori (kcal): 165
Yağ (g): 11.48
Karbonhidrat (gr): 4.36
Protein (g): 0.61
Cilt sağlığından sindirim sistemine kadar birçok yararı bulunan avokadonun kendisi haricinde yağı, çekirdeği ve yaprakları da oldukça faydalıdır. İçeriğindeki Protein ve E vitamini birçok hastalıkla mücadele için oldukça etkilidir. Taze olarak yenilebileceği gibi farklı tüketim alternatifleri de bulunur.
Uzmanlar tarafından da başka besinlerle kıyaslandığında daha etkili ve protein değeri yüksek olduğu görülmüştür. Özellikle sporcuların ve gelişim çağındaki çocukların günlük beslenmelerinde avokadoya yer vermesi tavsiye edilir.
Folat açısından zengin oluşu, kalp sağlığı üzerinde olumlu etkiler yaratır. Tekli doymamış yağlar içermesi sayesinde kandaki kötü kolesterolü düşürür. Kolesterol seviyesini dengelemesi de, olası kalp rahatsızlıklarının önüne geçmesini sağlar. Günde 1 tane avokado tüketmek, sağlıklı bir kalp için yeterlidir.
İçeriğindeki proteinin E vitaminiyle birleşmesi, besleyici değerini daha da arttırır. Avokadonun cilde faydaları ise, hem dışarıdan maske şeklinde uygulandığında hem de yenilerek tüketildiğinde kendini gösterir. Hücreleri yenilemesi özelliği ve yaşlanma karşıtı olması sayesinde günümüzde birçok kozmetik ürünün içeriğinde bu tropikal meyveye yer verilir. Aynı zamanda evde doğal kürler yapılarak da kullanılması mümkün.
Lutein, lif ve karotenoid yönünden zengin oluşu, özellikle yaşlılığa bağlı göz hastalıklarından korunmayı sağlar. Göz sağlığıyla alakalı şikayetleri olan kişilerin bu besin değerlerini göz önünde bulundurarak avokadoyu hayatlarına sokmalarında fayda var.
Sindirim sisteminde meydana gelen bozuklukların tedavi edilmesini sağladığını uzmanlar tarafından destekleniyor. Avokado mideye dokunur mu? Hayır, tam aksine midedeki iyi bakterileri besleyerek bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Hastalıklara karşı savaş açarak vücut direncini arttırır.
İçeriğindeki doymamış tekil yağlar vücudumuz için son derece faydalı olmanın yanı sıra, içeriğindeki oleik asit beyindeki tokluk sinyali yaratan merkezi aktif hale getirir. Yoğun lif yapısı sayesinde uzun süre tok kalmayı sağlar ve daha az yemek yeme ihtiyacı hissettirir. Özellikle sabah kahvaltılarında tüketmekte fayda var.
İçeriğindeki potasyum sayesinde kan basıncını düzenlemede büyük rol oynar. Kan basıncını dengelemesi sayesinde, tansiyonu da normal değerlerde tutmaya yardımcı olur. Günde 1-2 dilim yenmesi uzmanlar tarafından önerilir.
Düzenli olarak haftada 1-2 kez avokado tüketimi, vücutta oluşabilecek kanser hücrelerinin önüne geçiyor. Tüm kanser türleri riskini azaltsa da özellikle ağız, prostat ve meme kanserine karşı koruyucu etkisi uzmanlar tarafından da yapılan araştırmalarla desteklenmekte.
Eski Aztek Uygarlığı avokadoya ağaçta çift asılı halde durduğu için ''testis ağacı'' adını veriyordu. Avokadonun cinselliğe faydaları arasında, içerisindeki potasyum sayesinde afrodizyak etki yaratarak cinsel isteği oldukça arttırması da yer alıyor. Aşk meyvesi ve gençlik iksiri olarak anılan avokadoyu, sorun yaşayan çiftlerin sofralarından eksik etmemesinde fayda var.
Bebeğin anne karnında gelişimiyle beraber vücutta oluşabilecek eksikliklere karşı avokadonun hamilelikte faydaları da oldukça fazladır. Aynı zamanda hamilelik döneminde yaşanacak demir eksiliğinden korur ve yumuşak yağlı yapısıyla sindirim sistemini düzenleyerek kabızlığa iyi gelir. Mide dostu olması ve yoğun lif içeriğiyle bulantıların önüne geçer. İçeriğindeki magnezyum hamilelikte rastlanan bacak kramplarını da rahatlatır. Hamilelikle beraber vücudun kalsiyum ihtiyacı artar. Bu aşamada da düzenli avokado tüketimi, gereken kalsiyum ihtiyacını karşılamada yardımcı olur.
Hamilelere faydasının yanında, avokadonun bebeklere faydaları arasında, içeriğindeki B1, B2 vitaminleri, protein ve magnezyum sayesinde, bebeğin fiziksel ve zihinsel gelişimini desteklemesi de yer alır. Ayrıca tüm dünyada en organik gıda seçilen avokado, ek gıdaya geçişte yumuşaklığı ve besin değeriyle bebekler için oldukça uygundur.
E vitamini yönünden zengin olan avokadonun rahime faydaları da oldukça fazladır. İçerisindeki mineral, vitamin, faydalı yağ, lif ve E vitamini sayesinde rahim zarının gelişimine yardımcı olur. Yapılan araştırmalar göre avokado tüketen kadınların daha kolay hamile kaldığı gözlenmiştir. Aynı zamanda yaprağı çay olarak demlenip tüketildiğinde rahim ve idrar yolları iltihabına iyi gelir.
Meyvenin çekirdekleri ve yaprakları da en az kendisi kadar faydalıdır. Çekirdeği, kabukları soyulup rendelenip kavrularak salatalara eklenebilir. Yaprakları çay olarak tüketilebilir. Böbrek taşının düşmesine fayda sağlayan yapraklarını 10 dakika kaynatıp süzüp içerek, bu kürü 15 gün boyunca uyguladıktan sonra taşlarınızdan kurtulabilirsiniz.
Avokado ağaçtan toplandıktan sonra olgunlaşmasını tamamlayan bir özelliğe sahiptir. Sert ve yeşilken tüketilmez, tadı oldukça acıdır. Bu nedenle sertken bir kağıda sarmak ya da elma ve muzla birlikte oda sıcaklığında olgunlaşmasını beklemek gerekir. Gerekli yumuşaklığa geldiğinde koyulaşan kabuğu da, yenilebilecek hale geldiğini anlamamızı sağlar. Diğer bir yöntemse avokadoyu pirinç çuvalında bekletmektir, ancak bu evde kolay uygulanacak bir yöntem değildir. Bu meyvenin ortalama olgunlaşma süresi 3-5 gündür.
Avokadoyu soymak oldukça basittir.