LONDRA (İHA) - İngiltere basınında, itfaiyecilerin grevi bugün de ağırlıklı olarak ele alındı. Fransa basınında şiddet içeren televizyon programlarının gençler üzerindeki etkisi tartışılırken, İspanya basını ekim ayı enflasyon rakamlarına odaklandı. Almanya ve Avusturya basınında ise Irak konusu gündeme geldi.
İngiliz Daily Telegraph gazetesinin bugünkü manşetinde şu sözler okunuyor:
"Blair, itfaiyeci grevini kırma tehdidinde bulundu. Hükümetin askerlere grev hatlarını geçerek, modern yangın araçlarının kontrolünü ele geçirme emri verebileceği tehdidi, itfaiyeci sorununu derinleştirdi."
Independent gazetesinin birinci sayfasının manşetinde de aynı konu var bugün. Independent manşetinde, "Blair, itfaiyecilerle ateş açarak savaşıyor" diyor. Altbaşlıklardan birinde Başbakan Tony Blair'in grev hattının ötesine orduyu gönderebileceği sözleri okunurken, diğerinde, "Hükümet, grevcileri yasal olarak harekete geçmekle tehdit etti" ifadesi yer alıyor. Independent manşetinde, hükümetten John Prescott'un, grevi durdurmak için mahkeme kararı alınabileceği sözlerine yer veriyor.
HASTANELERİN DURUMU Independent gazetesinin birinci sayfasında dikkat çeken bir başka haber de, "Hastaneler kimyasal saldırıyla baş edemeyecek durumda" başlıklı. Gazetenin haberi, bugün yayınlanması beklenen bir araştırmaya dayanıyor. Independent, hastanelerin kimyasal, biyolojik ve nükleer silahlarla yapılabilecek saldırılarla mücadele edemeyecek durumda olmasının nedenlerinin, zayıf planlama, yetersiz eğitim ve özel donanım eksikliği olduğunu yazıyor.
Times gazetesinin manşetinde de, itfaiyecilerin grevi var. Manşetin altındaki haberin başlığında ise, "Prens Kraliyet Konseyi'ne saray soruşturmasında daha geniş yetki tanıdı" sözleri okunuyor. Times, Prens Charles'ın, Prenses Diana'nın özel eşyalarını çalmakla suçlanan eski kahyasının davasının Kraliçe Elizabeth tarafından gönderilen mektupla düşmesi ardından başlattığı soruşturmayı yürüten Sir Michael Peat'in, Saray dışından Edmund Lawson'ın da soruşturmaya eşit yetkilerle katılması önerisini kabul ettiğini aktarıyor.
Financial Times'ın bugünkü manşetinde, şu sözler okunuyor:
"HSBC, İngiltere'nin en büyük bankası, Amerika'nın sorunlu finans şirketi Household International'ı 13 milyar dolara satın alıyor."
İtfaiye grevi Financial Times'ın birinci sayfasında da yer alıyor. "Bakanlar, itrafiyecilere karşı sertleşti" başlığı altındaki haberde, 48 saatlik itfaiye grevinin ilk gününde 5 kişinin öldüğüne dikkat çekilerek, eski Başbakan Margareth Thatcher döneminde maden işçilerinin grevlerine karşı uygulanan yöntemle itfaiyecilerin grevlerinin yasadışı ilan edilebileceği belirtiliyor.
"SOYUNUZU HATIRLAYIN" Financial Times'ın Avrupa sayfasında, Türkiye'nin adı geçmese de, Türkiye'yi yakından ilgilendiren bir haber var. Financial Times, Papa'nın "Soyunuzu hatırlayın" sözleri haberin konusu. "Avrupa Birliği doğuya doğru genişlemeye hazırlanırken, Papa 2. John Paul, dini, kültürel ve manevi soyunuzu hatırlayın dedi" diye yazıyor.
Hatırlanacağı gibi, bu tartışmayı Fransa eski Cumhurbaşkanı ve AB'nin anayasasını oluşturmakla görevli Konvansiyon'un başı Valery Giscard d'Estaing, geçen hafta Le Monde gazetesinde yayınlanan sözleri başlatmıştı. Giscard d'Estaing, Türkiye'nin AB üyeliğine çeşitli gerekçelerle karşı çıkmıştı. Bunlardan biri de, dindi.
ÜNİVERSİTELERDE KRİZ
Guardian gazetesinin bugünkü manşeti ise, eğitim konulu bir haber var. Haberin başlığı, "Bakan, üniversitelerin kriz içinde olduğunu kabul etti" diyor. Guardian, "Eğitim Bakanı Margaret Hodge, üniversitelerdeki krizin sona ermesi için öğrencilerin daha fazla para ödemek zorunda kalacaklarını söyledi" diye yazıyor. Gazete, Eski bakan Stephen Byers'ın öğrenim harçlarının 3 bin sterline yükseltilmesini önermesinin ardından ilk kez bir bakanın üniversitelerdeki krizi kabul ettiğini aktarıyor. Guardian'ın ikinci manşetindeki haberin başlığı ise, "Askeri birliklere grev hattının ötesine geçme emri verilebilir" diyor.
Guardian'ın "Savaş Tehdidi" başlıklı sayfasının manşetinde ise, şu başlık okunuyor:
"Yeni trajedi korkusu, Kürtleri yardım istemeye yöneltti."
Gazete, "Kürt yetkililer ve insani yardım kuruluşları, Irak'la savaşın, 1991 yılındaki insani krizin yeniden yaşanabileceği konusunda uyarıyor" diye yazıyor. 1991 yılındaki Körfez Savaşı sırasında 2 milyon Kürt, Saddam Hüseyin'den kaçmak amacıyla aralarında Türkiye'nin de bulunduğu komşu ülkelere sığınmıştı.
KÜRTLERİN SİTEMİ
Guardian'ın haberi, "BM silah denetçileri pazar günü Bağdat'a dönmek üzereyken, Kürtler hala, gaz maskeleri, sinir gazı ve diğer kimyasal silahlara karşı panzehir isteklerinin yerine getirilmesini bekliyor" diye devam ediyor. Habere göre, bir Kürt yetkili, "İsrail, Kuveyt, Suudi Arabistan gibi Amerikan müttefikleri korumaya sahipken, diktatöre karşı cephenin önünde yer alan, bu silahların en son kurbanları, neden biz sahip değiliz" diye soruyor.
Fransa basınında, Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın bir danışmanı tarafından hazırlanan "televizyon programlarındaki şiddetin çocuklar üzerindeki etkisi" konulu raporu tartışılıyor. Le Monde, yorum sayfalarında şu sözlere yer veriyor:
"Program yapımcılarının ifade özgürlüğüne saygılı olmalıyız. Ama bu özgürlük, çocukların korunması ilkesiyle çatışıyor. Çocukların hakları üstün gelmelidir."
Liberation gazetesi ise, fikir özgürlüğü açısından farklı bir bakışla yaklaşıyor rapora. "Yanlış ellerde" diyor Liberation, "raporun istediği ılımlı sansür, bir prangaya dönüşebilir."
ENFLASYON RAKAMLARI İspanya basınında ise, tüketici fiatlarının geçen ay bir puan yükselmesinden kaynaklanan enflasyon endişesi ele alınıyor. La Razon gazetesi, "En şüpheci tahminleri bile aştı" diye yazıyor. İspanya ekonomisinin sorunlarına dikkat çeken gazete, "Hükümet enflasyonun kontrol altında olduğu duygusunu yerleştiremezse, gerçekten ciddi zararlar verebilir" sözleriyle görüşünü aktarıyor.
El Mundo da, hükümetin ekonomiyi ele alış biçimini eleştirirken, maaşlara dikkat çekiyor. El Mundo, "Resmi rakamlara göre, maaşlar enflasyonun 3 puan altında artıyor" diye yazıyor. El Pais gazetesi de, hükümeti uygun politikalar yürütmemekle eleştirirken, görüşünü "Durumun ne kadar kötü olduğu bir yana, her an daha da kötü olabilir" diye aktarıyor.
Almanca yayınlanan gazeteler ise, Irak'ın silahsızlanmasını öngören BM kararını kabulünün ardından silah denetçilerinin Bağdat'a gideceğini aktarırken, bundan sonra ne olacağının tartışmasını yapıyor. Ve Avusturya'da yayınlanan Die Presse, Saddam Hüseyin'in kitle imha silahları konusunda yanlış bilgi vermesinin BM kararının ağır bir ihlali anlamına geleceğini belirterek, sonucu şöyle bağlıyor:
"Bu Amerikalılar ve İngilizler için açıkça savaş nedeni anlamına gelir."