Avrupa basınında bugün

LONDRA (İHA) - İngiltere Maliye Bakanı Gordon Brown'un dün açıkladığı 3 yıllık harcama bütçesi, bütün İngiliz gazetelerinin manşetlerine ve iç sayfalarına egemen olmuş. İngiliz gazeteleri, Kamu harcamalarının 3 yıl içinde reel olarak yüzde 2.8 arttığı, kaynağın ise vergileri artırmadan, yapılacak tasarruflarla sağlanması öngörülen harcama planı hükümete yakın Guardian gazetesinde: "Tasarruf yap ve harcamaları artır. Gordon Brown kendisine parlak bir gelecek hazırlamaya çalışıyor" manşetiyle verilmiş. Guardian, "Şimdilik şahane" başlığını attığı başyazısında ise, "hepsi iyi güzel de, cevaplanmayan iki soru var" diyor. Ve şöyle devam ediyor.

Reklam
Reklam

"Birincisi artırılan para ne kadar akıllıca harcanacak? İsraf konusunda hükümetin sicili iyi değil. Seçim yaklaşıyor ve halk harcamaların sonuçlarını görmek isteyecek" İkinci önemli soru ise şu:

"Seçimden önce ilan edilen bu şahane kamu harcamaları, seçimden sonra devam ettirilecek mi? Yoksa Maliye Bakanı kaynak sağlamak için seçim sonrası vergilerde yüklü artışlara mı gitmek zorunda kalacak? "

Vergileri artırmaksızın harcamaların bu kadar yükseltilmesi, Guardian gibi bir çok gazete tarafından da kuşkulu görülüyor. Bu kuşkuyu manşetine taşıyan Times, Maliye Bakanı Brown'a soruyor.

"VERDİĞİN RAKAMLARA GÜVENEBİLİRMİYİZ?" Muhalefetteki muhafazakar partiye daha yakın olan Daily Telegraph ise, harcamaların önemli kaynaklarından biri olarak sunulan, 100 bin civarında kamu çalışanının işine son verilmesini öne çıkarmış. Ama gazete, devlet sektöründeki bu küçülmenin, bir yıl içinde yapılacak seçimlerde hangi parti iktidara gelirse gelsin, yapılmak zorunda olduğunu da yazıyor. Bugün dış haberler her ne kadar İngiltere Maliye Bakanı'nın açıkladığı planların gölgesinde kaldıysa da gazetelerde, özellikle Amerikan seçimleri ve Irak'la ilgili çeşitli haberler dikkat çekiyor.

Reklam
Reklam

Times gazetesinin ekinde, Amerika'da Bush yönetiminin politikalarına da yön veren yeni muhafazakarlık akımının fikir babalarından, "Tarihin sonu" adlı kitabı ile Türkiye'de de tanınan Francis Fukuyama ile bir mülakat var. "1997'de, yeni muhafazakar düşüncenin çerçevesini çizen "Yeni Amerikan Asrı Projesi" başlıklı bir deklarasyona; Dick Cheney, Donald Rumsfeld, Paul Wolfowitz ve Jeb Bush ile birlikte Francis Fukuyama da imza atmıştı. Tarihin Sonu adlı kitabıyla, Amerikanın dünya egemenliği çağının başladığını ilan eden Fukuyama, yeni muhafazakarlığın iftiharla sunduğu, entellektüel yüzüydü. Ama bütün bunlar Irak'tan önceydi. Şimdi Fukuyama, Bush'a oy vermeyeceğini anlatıyor. Ve eski dostu Amerikan Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in istifa etmesi gerektiğini düşünüyor.

Bush yönetimiyle Fukuyamanın yolları, 11 Eylül'den sonra ayrılmaya başlamış. Fukuyama, Saddam Hüseyin'in kitle imha silahları olduğuna inandığı halde, savaşın hatalı olacağını düşünmüş. Bush yönetiminin hala hatasını kabul etmemesinden öfke duyan Fukuyama, Irak'ın bir iç savaşa sürükleneceğine ve dünyaya terör ihraç edeceğine inanıyor. Sağda önemli bir isim olarak Fukuyama, aslında Bush yönetiminin seçim şansını etkileyebilir. Ama sessiz kalmayı tercih ediyor ve itiraf ediyor: Dostlarımla kavgaya girişmeye pek istekli değilim.

Reklam
Reklam

Irak'tan gelen haberler ise, Fukuyama'nın kehanetleri açısından bakıldığında çelişkili gelişmelere işaret ediyor bugün. Financial Times gazetesinde yanyana yer alan iki haberi alalım örneğin. İlk haber Basra'dan.

Amerikalıların yönetimi Irak geçici hükumetine devretmesinin üzerinden sadece 3 hafta geçerken, ülkenin güney bölgeleri iktidar mücadelesi içinde. Güneydeki 4 eyalet, Irak'ın petrol gelirlerinin çok büyük bir kısmını sağlıyor. Ve kuzeye elektrik gönderiyor. Ama merkezi hükümette neredeyse hiç temsil edilmiyorlar.

Bu nedenle yerel liderler şimdi tıpkı Kürtler gibi, Bağdat'dan daha özerk olacakları bir federal yapıyı savunmaya başladı. Bu liderlerden biri olan güçlü bir aşiretin başı Mansur El Tamimi, "Biz Kürtler kadar örgütlü değiliz. Onlar 12 yıldır kendilerini yönetiyor. Ama kararlıyız" dedi.

Financial Times'ın diğer haberi ise Felluce'den. Kentte aylardır denetimi ellerinde tutan Amerikan karşıtı savaşçıların şimdi Irak ordusuna katılmaya hazırlandıklarını yazıyor gazete. Habere göre Felluce'nin yerel liderleriyle, yeni Irak hükumeti arasında sağlanan anlaşma, milislerin Irak ordusuna katılmasına karşılık Felluce'ye bir mali yardım paketi hazırlanmasını da içeriyor. Irak geçici hükumetinin Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'nin Brüksel'de yaptığı temaslar, bir çok gazete tarafından işlenmiş. Times'ın haberi, "Bağdat yeni dostlar arıyor" başlığını taşıyor. Haberde, Avrupa Birliği'nin Irak'ın yeni yönetimine destek sözü vermekle birlikte, ölüm cezasının kaldırılması gerektiği konusunda da açık bir mesaj verdiği aktarılıyor. Ve Tayland'ın başkenti Bankok'ta devam eden Uluslararası AIDS konferansı bütün gazeteler tarafından yakından izlenedursun, muhafazakar Daily Telegraph gazetesi, başyazısında Amerika'nın bu konuda izlediği siyaseti eleştiriyor.

Reklam
Reklam

Gazete, Başkan Bush'un AIDS'le en etkili mücadelenin cinsellikten kaçınmak olduğu yolundaki görüşünü ele aldığı yazıya "Seks lütfen, ne de olsa insanız" başlığını atmış. İşte Daily Telegraph'ın başyazısından bazı satırlar:

"Amerikan yönetiminin AIDS'le mücadele stratejisi, önem sırasıyla şu önlemleri içeriyor. seksten uzak durmak, eşine sadık olmak ve en son olarak da prezervatif kullanmak. Başkan haklı tabi, ama hiç de gerçekçi değil. Cinsellikten uzak durma tavsiyesinin, dünyanın herhangi bir yerinde popüler olma şansı, çikolatalı kalorifer ya da alkolsüz martini'den fazla değil. Amerika'da bile son zamanlarda üzerine o kadar gürültü koparılıp, 20 yaşın altındaki gençler arasında yaygınlaştırılmaya çalışılan gümüş bekaret yüzüklerini sadece 22 bin Amerikalı genç almış. Geriye kalan 25 milyon Amerikalı genç yüzüksüz dolaşmayı tercih ediyor"