LONDRA (İHA) - Avrupa basını ve özellikle İngiliz gazeteleri, dün TBMM'de yapılan tartışmalar sırasında, iktidar partisinden bir grup milletvekilinin zinayı suç haline getirme çabalarını yeniden canlandırmaya çalıştığı yönündeki haberlere geniş yer verdi.
Independent, "Bu girişim birliğin Türkiye'yle müzakerelere başlamasını istemeyen çevrelerin eline 'yeni kozlar' verdi" başlıklı haberinde, Almanya'da muhalefetteki Hristiyan Demokratların lideri Angela Merkel'in, "Türkiye'ye üyelik değil özel statü verilsin" çağrısına da yer verdi.
Haberde, Bayan Merkel'in bu önerisinin ayrıntılı planlarını içeren bir mektubu Avrupalı muhafazakar liderlere gönderdiği belirtilirken, bu liderler arasında Türkiye'ye yakınlığı ile bilinen İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin de olduğu kaydedildi.
Daily Telegraph, "Cep telefonunda merhametsiz, dehşet veren açık artırma" başlıklı haberinde, "Irak'ta dün şafak vakti evlerine düzenlenen baskına kaçırılan 2 Amerikalı'yla bir İngiliz, açık artırmaya çıkarıldı" denildi.
Daily Telgraph, "Irak'ta Batılıları kaçırmak milyonlarca dolar değerinde bir endüstri haline geldi. Eskiden yalnızca radikal grupların giriştiği rehine ticaretini, mafya devralmış durumda. Kurbanlar en yüksek fiyatı verene satılıyor; genelde bu, İslamcı ya da milliyetçi olduğunu söyleyen radikal bir örgüt oluyor. Batılı bir özel güvenlik görevlisine göre rehineler bazen, kendileri için fidye isteyecek ya da onları öldürecek bir örgüt çıkana dek, birkaç kez el değiştiriyor. Görevli, Batılı bir örgütün bir süre önce 4 çalışanını kurtarmak için fidye ödediğini ve bu haberin yayılmasıyla birlikte, uzun süre yalnızca Iraklıları hedef alan suç örgütlerinin bu piyasaya el attığını kaydetti" ifadelerine yer verdi.
Le Figaro, "Dört uzun hafta" başlıklı haberinde, "2 Fransız'la şoförlerini kaçıranların şimdi ne talep ettiği bilinmiyor. Bu kısmen, eylemci örgüt Irak İslami Ordusu'nu çevreleyen esrar perdesinden kaynaklanıyor; kısmen de resmi ve diğer açıklamalarda neyin gerçek neyin uydurma olduğunu anlayamamamızdan" ifadelerine yer verdi.
Times, "Beslan'da halen cesetlerin bazılarının kimlikleri tespit edilemiyor, aileler ölülerini arıyorlar" başlıklı haberinde yaklaşık 2 haftadan beri morglarda annesi, karısı ve kızını arıyan bir adamın hikayesine yer verdi.
Haberde, "Albert Hodov, 2 haftadır Kuzey Osetya'nın hastaneleri ve morglarında annesi, karısı ve kızını arıyor. Altına telefon numarasını yazdığı resimlerini, Beslan ve başkent Vladikavkaz'daki bina ve ağaçlara yapıştırıyor. Aslında 7 yaşındaki kızı Hristina'yı bulduğunu düşünüyor ama bundan emin olamıyor. Morgda bulduğu ceset öyle kötü yanmış ki, tek ipucu, eksik olan 2 ön diş. Albert Hodov, DNA testlerinin sonucunu 1 ay bekleyecek. Hem cesedin kızı olmaması için dua edecek hem de eğer kızıysa onu bir an önce gömmesi gerektiğini düşünerek kaygılanacak" ifadelerine yer verildi.
Times'ın haberine göre bekleyiş uzadıkça, kayıp akrabaları da yetkililerin "biri hariç bütün eylemcilerin öldürüldüğü" açıklamalarına inanmamaya başlandı.
Financial Times, "Birleşmiş Milletler'de daimi koltuk arayan Japonya'dan örgüte uyarı" başlıklı haberinde, bugüne değin BM Güvenlik Konseyi'nde veto yetkisine sahip 5 büyük güce katılmak için türlü yollar deneyen Japonya'nın daha sert taktikler uygulayacağının işaretlerini verdiğini belirtti.
Habere göre, Japonya Dışişleri Bakanı Yoriko Kawaguçi, "Eğer radikal bir reform yapılmazsa BM geçerliliğini kaybedecekti" dedi.
Financial Times'taki bir başka haberdeyse, Avrupa Birliği'ne yönelik kaçak mülteci akınını durdurmak için Almanya'nın bu ay içinde Brüksel'e bir plan sunacağı belirtildi.
Almanya İçişleri Bakanı Otto Schily, kıtaya ulaşmak için Akdeniz'i geçmeye çalışırken hayatını kaybedenlerin sayısının giderek artmasından kaygı duyduğunu, bu yüzden de Kuzey Afrika'da göçmen kampları kurulması önerisini yeniden gündeme getireceklerini söylediği bildirildi.
Times ise, "Suudi seçimlerinde ilk kadın aday" başlıklı haberinde, Suudi Arabistan'da şubat ayında yapılacak yerel ara seçimlere katılmaya çalışan, 37 yaşındaki 2 çocuk annesi bir iç mimar olan Nadiye Bahurci, "Heyecanlıyım ve biraz da tedirginim. Benden önce hiç kadın aday çıkmamasına şaşıyorum. Medyanın ilgisi de beni şaşırtıyor. Gayet sıradan bir şey yaptığımı düşünüyorum. Bu işi yapmam gerektiğini hissediyorum. Feminist ya da radikal değilim. Siyasi bir grupla da alakam yok" ifadelerine yer verdi.