Avrupa basınında bugün

LONDRA (İHA) - İngiltere'de bugünkü gazeteler, Irak'ta dün meydana gelen bombalı saldırılara geniş yer ayırıyor. Leyla Zana ve arkaşlarının yeniden yargılandığı dava, ilk hükümlerin teyidiyle sonuçlandı. Ankara'da dün açıklanan hükmü Guardian değerlendiriyor ve bunun Türkiye'ye Avrupa Birliği üyeliği için müzakere tarihi verilmesini zorlaştıracağı belirtiliyor.

Guardian, Basra'da, ayrım gözetmeksizin, okul çocukları dahil toplumu tümüyle hedef alan terör eylemlerinin matemini tutulduğunu iletiyor. Gazete, Basra'da olduğu gibi, Felluce'de de kadın ve çocukların öldüğünü hatırlatıyor ve terör eylemleri gibi, askeri taarruzların da insanları ayrım gözetmeksizin yok ettiğini bildiriyor. Guardian, Basra'da, yine dün Suudi Arabistan'da olduğu gibi saldırıların hedefi olarak polis merkezlerinin, eğitim merkezlerinin seçildiğini belirtiyor ve önemli olanın, böyle şeylerin amaçlanacağı iklimi değiştirmek olduğunu vurguluyor. Irak'a asker takviyesinin çözüm olmadığını belirten Guardian, asıl mesele olarak, Irak toplumunun, egemenliği eline aldığına inanmaya başlaması ve ülkenin yeniden inşasına umut bağlaması gerektiğini belirtiyor. Guardian, öncelikle, Koalisyon güçlerinin, yani çoğunlukla Amerikan askerlerinin, daha az tahrik edici bir yaklaşım sergilemesi ve Irak vatandaşları kadar kanuna saygılı olması gerektiğini belirtiyor.

Reklam
Reklam

Daily Telegraph, Birleşmiş Milletler'in Saddam Hüseyin rejimiyle yürüttüğü gıda karşılığı petrol programındaki usulsüzlüklere dikkat çekiyor. Gazete, son ortaya atılan iddialara dayanarak, Birleşmiş Milletler'in hesap vermeye yatkın olmayan ve yolsuzluklara göz yuman bir kurum olduğunu belirtiyor. Tony Blair ve George Bush'un, Irak'taki işgali meşrulaştırmak için bu kuruma güvenmesinin yanlış olacağını belirten gazete, Irak'ta zaten yeterli sıkıntı varken, bir de Birleşmiş Milletler'in buradaki rolünün arttırılmasına ihtiyaç olmadığını ileri sürüyor.

Guardian, Avrupa Komisyonu'nun Leyla Zana ve arkadaşlarına verilen mahkumiyet kararını büyük üzüntüyle karşıladığını aktarıyor. Gazete ayrıca, Türkiye'nin üyelik girişimine ne etkisi olabileceği sorusuna Komisyon sözcüsü tarafından şu cevabın verildiğini belirtiyor: "Tabii ki hesaba katacağımız bir unsur olacak"

Gazete, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'nin siyasi kriterlere uyumuna dair bu yıl yayımlayacağı raporun, Aralık ayında üye ülkelerin müzakere tarihi verilmesi kararını etkileyeceğini hatırlatıyor.

Reklam
Reklam

Gazete, eski DEP milletvekilleri hakkındaki kararın açıklandığı gün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden bir heyetin, İngiltere'nin desteğini istemek için Londra'yı ziyaret ettiğine dikkat çekiyor. Guardian tarafından, Avrupa Birliği'ne Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış ve Komisyon'un CHP'li üyesi Algan Hacaloğlu'nun açıklamasına yer veriliyor.

Türkiye şantaja başvurmak istemediğini belirten Yaşar Yakış, müzakere tarihi verilmemesi büyük haksızlık olacağına ve Türkiye'nin üyelik süreci 1959'da başladığına dikkat çekiyor. Ayrıca Yaşar Yakış: "Kopenhag zirvesinde müzakerelerin aralıktan itibaren gecikmeden başlaması öngörülüyordu. Başlamazsa, hükümet büyük derde girer, çünkü bu müzakerelerin önünü açmak amacıyla, Kıbrıs meselesinde kendini büyük riske attı. Avrupa Birliği'ne halk desteği Türkiye'de yüzde 70'lerde seyrediyor" açıklamasını yapıyor. Tarih verilmemesinin, Türkiye'yi başka istikametlere yönelteceğini, Avrupa Birliği'nin Hristiyan olmayanlara kapalı olduğu kanaatini pekiştireceğini anlatan Yakış, böyle bir durumda İslamcılar ve El Kaide sempatizanlarının, Avrupa Birliği'nin, ötekinin temsilcisi olduğunu söyleyeceğini ve AB'nin Türkiye'yi içine almasının Medeniyetler Çatışması tezinin ellerinden alınmasını sağlayacağını vurguluyor.

Reklam
Reklam

Daily Telegraph, Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günther Verheugen'in dün Avrupa Parlamentosu'ndaki konuşmasını ve Kıbrıs'taki Rum hükümetine sert eleştirilerini aktarıyor. Adayı birleştirme planını Rumların da kabul edeceği bir şekle sokmak için aylardır büyük çaba harcadığını söyleyen Verheugen'in, Güney Kıbrıs hükümetinin, referandumda halkı bilgilendirme kampanyasında adil ve tarafsız olmadığını da söylediği aktarılıyor.

Daily Telegraph, Avrupa Birliği yetkililerinin Güney Kıbrıs'ta televizyona çıkmalarının yasaklandığını, gazetelerin, referandumda 'evet'i savunan ilanları reddettiğini aktarıyor. Ayrıca gazetenin Atina muhabirinin haberinde, şimdiye kadar çözümün önündeki en büyük engel olarak gösterilen Rauf Denktaş'ın, Türk Silahlı Kuvvetleri destek vermeyince gücünü kaybettiği, şimdi birleşmenin önündeki engel olarak Tasos Papadopulos'un öne çıktığı belirtiliyor. Gazete tarafından, Rum liderinin, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve Amerika Birleşik Devletleri'nden çok büyük diplomatlar ordusunun aylardır harcadığı çabaların boşa gitmesinin sorumlusu olarak öfke topladığı vurgulanıyor.

Reklam
Reklam