Avrupa basınında bugün

LONDRA (IHA) - İngiliz gazetelerinin bugünkü manşetlerinde, Avam Kamarası'nda yapılacak olan ve üniversite harçlarının arttırılmasına olanak sağlayan oylama yer alıyor.

Guardian gazetesinin köşe yazarı Martin Kettle'nin konuyla ilgili değerlendirmesi şöyle:
"Hükümetin, oylamayı kaybettikten sonra iktidarda kalabileceğini düşünmesi hayret uyandırıyor. Parlamentonun 2. kez ele aldığı bir tasarıyı onaylatamamak, zayıf çoğunluğa dayanan hükümetler için bile az rastlanan bir mahcubiyet ki şimdiki iktidar güçlü bir çoğunluğa dayanıyor. Kayıtlar, 19. yüzyıldan beri bunun 3 kez meydana geldiğini ve bunlardan sadece birinde, kaybeden iktidarın Avam Kamarası'nda büyük bir çoğunluğa dayandığını gösteriyor"
Kettle, Blair'in hem Hutton soruşturmasına konu olan meselede hem de bu üniversite harçlarında kendi seçtiği bir çatışmaya girdiğini, elindeki çoğunluğu iyi kullanamadığını, öğrenci harçları meselesinde partisini ikna etmekte büyük yanlışlıklar yaptığını savunuyor.

Reklam
Reklam

Financial Times'taki bir makalede, Türkiye'ye değinildi. "Türkiye'nin Avrupa'daki rolünü Bush güçlendirebilir" başlıklı makalede, Dış İlişkiler Konseyi Önleyici Eylem Merkezi Yöneticisi David Philips; Bush yönetimi, terörizme karşı bir duvar oluşturmasını istediği Türkiye'nin müslüman dünyada demokratikleşme modeli olarak güçlendirilmesini amaçladığı belirtiliyor.

Yazar, buna ulaşmanın en iyi yolunun Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinden geçtiğini belirtiyor. Üyeliğin Türkiye'de bir ulusal saplantı haline geldiğini kaydeden yazar, Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde uyum çabalarını övdüğünü hatırlatıyor. Ama bu yüreklendirici sözlere rağmen Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinin hiç de kesin görünmediğini vurguluyor.

David Philips, "Batı Avrupa'da yapılan anketler, Türkiye'nin hristiyan kulübüne girmesine karşı bir isteksizliğe işaret ediyor" diye yazmış. Türkiye'deki bazı kesimlerin de Kıbrıs meselesini kullanıp, Türkiye'yi Avrupa'dan uzaklaştırabileceğini vurguluyor. Kıbrıs'ın birleştirilmesi resmi bir koşul olmasa da, bu yönde ilerleme kaydedilmesinin Başbakan Erdoğan ve reform taraftarlarının diğer meselelere yönelirken daha sağlam bir pozisyonda olmalarını sağlayacağını belirtiyor.

Reklam
Reklam

İşte bu amaca ulaşmak için Başkan Bush'un, "Rauf Denktaş'a mesafe koymak Türkiye'nin çıkarınadır" mesajını vermesi gerektiğini belirtiyor yazar. Türk toplumu liderini, hem Kıbrıslı Türkler'in 1 Mayıs'ta Avrupa Birliği'ne katılma isteğini hem de Türkiye'nin şansını köreltmekle suçluyor. Yazar, Kıbrıs için Birleşmiş Milletler planını referanduma götürebilirse, Başbakan Erdoğan'a ödül verilmesi gerektiğini de belirtiyor.

"Amerika Birleşik Devletleri, Annan Planı'nda Türk tarafının istediği bazı değişikliklerin yapılması için nüfuzunu kullansın" diyen yazar şöyle devam ediyor:
"Türk askerinin adadan kademeli olarak çekilmesi ve Kıbrıslı Rumlar'ın kuzeye yerleşmesinin düzgün bir sürece bağlanması gibi tavizlerde, Amerikan yönetimi nüfuzunu kullanmalı. Başbakan Erdoğan'ın gözü, Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde. Türkiye'nin ekonomisi düzgün gitmeye devam ederse, Ak Parti iyi sonuç alacak. 10 ay önce Erdoğan göreve geldiğinde kontrol edilemeyen enflasyon, şimdi yüzde 13'e indi. Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) ilave mal3 desteğine Amerikan yönetimi de onay verirse, kredi geri ödemeleri daha dengeli bir şekilde yayılırsa, Erdoğan memnun olacaktır. IMF ve Eurobond borçları için Türkiye, bu yıl 9.5 milyar dolar ödeme yapacak. Bu rakam gelecek yıl 11.5 milyar, 2006'da ise 14.2 milyar dolar olacak"

Reklam
Reklam

Financial Times'taki makalesinde yazar David Philips, Türkiye'nin Irak'la ilgili kaygılarına da değiniyor. Bunlara cevap olarak Amerika'nın, Irak'ın toprak bütünlüğünü desteklediğini vurgulamasını öneriyor.
Bağdat'taki Geçici Koalisyon İdaresi'nin Irak'taki idar3 yapının 2005'te yeni anayasa hazırlıklarına kadar aynen sürdürülmesi kararı aldığına, Kürtler'in özerklik taleplerine cevap vermediğine dikkat çekiyor. Kürt federe devleti başkentinin Kerkük olmasına dair tartışmaların da ileriye atılmasının gerektiğini belirtiyor.
"Amerika, Türkiye'nin meşru kaygılarını dikkate alıp, PKK'ya baskısını arttırmalı" diyen yazar, Başkan Bush'un Türkiye'den istenenleri de net bir şekilde ortaya koyması gerektiğini belirtmiş. Yazar şöyle devam etmiş:
"Türkiye Irak'taki yeniden inşaya yardım etmeli, oraya müdahale etmeme ilkesini sürdürmeli. Kafkaslar'da istikrarı sağlayacak bir güç olabilir. Ermenistan sınırını açması, bölgesel ticareti canlandırabilir. Bu adım, Dağlık Karabağ'a ilişkin barış görüşmelerine de hareket getirir.
Ayrıca Türkiye, ordunun siyasetteki rolünü azaltıp, insan hakları reformlarında vaatlerini yerine getirirse (bunlar arasında Kürtçe'nin eğitim ve yayında serbestleştirilmesi de var), Avrupa Birliği şansını da arttıracaktır. Türkiye'nin Avrupa hedefinde atacağı bir geri adım, geniş müslüman nüfusu radikalleştirecek, medeniyetler arasında köprü olma işlevini zayıflatacaktır. Başkan Bush, Erdoğan'ın konumunu güçlendirmek ve Türkiye'nin doğru rotaya girmesini teşvik için, çok değerli katkılar sunabilir"
Financial Times'taki bir diğer habere göre, Amerika Birleşik Devletleri'nde yasama organı olan Kongre, önümüzdeki 10 yılda bütçe açıklarının, hedeflenenden 1 trilyon dolar daha fazla olacağını tahmin ediyor. Kongrenin Bütçe Dairesi tarafından yayınlanan raporda, 2005-2014 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri'nin bütçe açığı 2 trilyona yaklaşacak.

Reklam
Reklam

Financial Times, Bush yönetiminin bütçeye verdiği zararı vurguladı. Kongre'nin Bütçe Dairesi, Başkan Bush'un, önümüzdeki 5 yılda bütçe açığını yarıya indirme vaadini yerine getirmekte zorlanacağını ileri sürüyor. Temsilciler Meclisi Bütçe Komitesi'nin bir Demokrat üyesi, "Açıkların alarm verici düzeye çıktığını" söyleyerek, "Bunun ekonomiye yönelttiği tehditler, daha iyi farkediliyor" dedi.
Kongrenin raporunda "Bush yönetimi bazı sözlerini yerine getirmeye kalkarsa, açıklar daha da artabilir" görüşü yer alıyor.