Avrupa Birliği Bakanı Bağış: Papaza kızıp oruç bozacak değiliz

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, son zamanlarda bazı AB ülkelerinin siyasilerinden gelen...

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, son zamanlarda bazı AB ülkelerinin siyasilerinden gelen Türkiye'nin üyeliğine karşı söylemlere sert çıktı. "Papaza kızıp oruç bozacak değiliz." diyen Bağış, AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu belirtti.
Türk Yerel Medyası AB Yolunda Projesi 8. Bölgesel Bilgilendirme Semineri'nin açılış konuşmasını yapan Bakan Bağış, kendisinden önce konuşan İngiltere Büyükelçisi David N. Deddaway'ın, aykırı seslere rağmen başta İngiltere olmak üzere Türkiye'nin üyeliğini isteyen ülkelerin seslerinin daha gür çıktığı, Türkiye'den AB sürecine yönelik kararlılık mesajı beklediğine ilişkin sözlerini değerlendirdi. Bağış, Türkiye'nin 1959'dan bu yana başlatılan AB sürecinde büyük mesafe katettiğini belirterek, bunun demokrasi ve demokrasiyi güçlendiren AB reform süreci olduğunu belirtti. Türkiye'nin o yıllarda 400 dolar olan milli gelirinin bugün 11 bin doların üzerinde yükseldiğini, 2023 yılında 25 bin doları yakalamak hedefi olduğunu belirten Bağış, yine o günlerin Türkiye'sinde 14 üniversite varken bugün 200'ün üzerinde olduğuna dikkat çekti. Eğitim konusundaki hamlelerle Avrupa'nın en genç ve eğitimli nüfuslarından olunduğunu kaydetti. Turizm geliri o yıllarda 9 milyon dolarken bugün yan gelirleriyle birlikte 30 milyar doları aştığını kaydeden Bakan Egemen Bağış, "Avrupa'da birtakım dar vizyonlu siyasiler, ülkemizi o günlerin Türkiye'si zannediyor, engel üzerine engel çıkarıyorlar. Sayın Büyükelçi, müsterih olun. 1959'dan 2004'e kadar 45 yıl boyunca sadece müzakere tarihi almak için bekleyen bu sabırlı millet, Avrupa'daki o dar vizyonların haksızlığını da ispat edecek kadar azimlidir, sabırlıdır, kararlıdır." diye konuştu. Bakan Bağış, şu an itibariyle Türkiye'nin müzakere sürecinde 33 faslın 13'ünü açmış bulunduğunu, geri kalan 20 faslın ise 17'sini Avrupa'daki şu veya bu liderin, şu veya bu çarpık fikirlinin ortaya koyduğu siyasi engeller yüzünden açılamadığını belirtti: "Teknik olarak açılabilecek üç faslın üçü de ekonomi üzerine birtakım yükler getiren fasıllardır. Biz de onları kendi şartlarımızda aşmak konusunda dik duruşlu bir siyaset izliyoruz. Yaptığımız tahlillere göre bu siyasi engeller olmasa 17 faslın 15'ini 18 ay içinde açabilecek noktaya gelmiş durumdayız. Müzakere sürecini durdurabilirler ama Türkiye'nin reform sürecini durduramazlar, tam aksine kamçılarlar. Kendi halkımızın yaşam standartını yükseltmede AB sürecini çok önemli buluyoruz."
Fasılları engelleyenlere takılmayacaklarını, farklı kültürlerin, farklı medeneyitlerin doğduğu Türkiye'yi yeniden Avrupa'nın ilham kaynağı haline getirmeye kararlı olduklarını anlatan Bağış, yargının da el ele verilerek AB standartında, herkesin güvenebileceği bir liman haline getirilmesi gerektiğini vurguladı. Arap ülkelerindeki değişime de değinerek, "Oradaki kardeşlerimizle birlikte namaz kılabilecek çok Müslüman lider var. Demokrasi ve laikliğin erdemlerinden bahsedebilecek çok batılı lider var ama ikisini birden yapabilecek çok lider yok. İşte Türkiye'nin İslam kültürüyle demokrasi kültürünü birlikte yaşatabilme özelliği, dünya barışı için çok kritik bir mesajdır. Avrupa ve Asya için çok önemli bir mesajdır. Afrika ve Amerika için de önemli bir mesajdır. Türkiye'nin önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır." dedi.
AB görüşmelerinde mesai harcadıkları problemlerden birinin de Türk vatandaşlarına uygulanan haksız vizeler olduğunu hatırlatan Bakan Egemen Bağış, bunların 12 Eylül 1980 askerî darbesine dayandığını, çarpık zihniyetlerin vatandaşlar siyasi sığınma hakkı kullanmasın diye vize koyduğunu anlattı: "Aynı zihniyetle Türkiye'nin EXPO'ya evsahipliği yapma onuru da kaybettirildi. 2020'ye giderken olası yol kazalarını önlemek için gerekli reformları yapıyoruz."
AB'nin insanlık tarihinin en kapsamlı barış projesi olduğunu, Türkiye'nin katılımıyla kıtasal barış projesinin küresel barış sürecine dönüştürüleceğini dile getiren Bakan Bağış, "Azimliyiz, kararlıyız, sabırlıyız. Eninde sonunda hakettiğimiz yeri alacağımızdan en ufak bir şüphemiz yok." şeklinde konuştu. Türkiye'nin çarpıcı büyümesinin ardında AB yatırımlarının büyük payı olduğunu, bunun aynı zamanda AB'nin Türkiye'ye güveni anlamına da geldiğini belirten Bağış, "AB yatırımları, Türkiye'ye gelmeyip de nereye gidecekti? Başbakanımız'ın dediği gibi eskiden tarihte siyasi ilişkileri, ekonomik ilişkiler belirlerdi. Günümüzde ise ekonomik ilişkileri siyasi ilişkiler belirliyor. Ülkemizdeki bu kadar yüksek oranda Avpura yatırımı, Avrupalı siyasilerin fikirlerinin değişeceğinin önemli göstergesidir." dedi. Türkiye'ye havlu attırmak için uğraşanlar olduğunu, en son 9 Aralık 2011'de AB Genel İşler Konseyi'nde liderlerin önüne sunulacak bir taslak metin üzerinde çalışan AB yetkililerinin, duyumlara göre Kıbrıs adasının yarı devletinin gönlünü hoş tutmaya yönelik birtakım çabalar içine girdiğini söyleyen Bağış, "Biz bunlara takılmayacağız. Avrupa'da yangın varsa söndürmeye gönüllü itfaiye memuruyuz. Yangını çıkaranlarla itfaiyeye set çekenlerin aklını başına toplaması gerekir. Güneş, balçıkla sıvanmaz. Papaza kızıp oruç bozacak değiliz." diye konuştu.
Seminer, 10 Aralık'a kadar devam edecek.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz